Her gün adım adım arşınladığımız Kadıköy sokaklarının hikayelerini hiç merak ettiniz mi? Biz ettik, cadde ve sokakların izini sizin için sürdük, birbirinden ilginç hikayelere ulaştık. Kadıköy’ün Heredot’u olarak bilinen ve 4 yıl önce kaybettiğimiz Dr. Müfid Ekdal’ın kitapları başta olmak üzere diğer kaynaklardan derlediğimiz bu yazı dizisinde, Kadıköy’ün tarihine ışık tutan saklı sokak isimlerinin kökenini öğreneceksiniz. Kimi ilginç sokak isimlerinin neden o sokağı süslediğine dair herhangi bir kayıt bulunamazken, bazı sokaklar adını orada yaşayan simalardan almış. Bazen de memlekete hayrı dokunmuş kişiliklerin adları anılarına ilçenin bir sokağına verilmiş. Kadıköy’de iz bırakmış kişiler ve saklı kalmış hikayeleriyle sokakların hafızasında bir yolculuğa davet ediyoruz sizi…
ALİ FERRUH SOKAĞI: Söğütlüçeşme’deki belediye başkanlık binasının az kuzeyinde ve Hasanpaşa Camisi’nin karşı tarafındadır bu sokak. Hasan Paşa, II. Abdülhamit’in Bahariye Nazırıydı ve bu sokağın karşısında semte adını veren güzel minareli camisini 1901’de yaptırmıştı. Ali Ferruh Bey, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarının tanınmış bir şairi ve yazarıydı. 1865’te İstanbul’da doğdu, bir süre Paris’te siyasal bilgiler eğitimi gördü. Elçililikte katiplik görevini sürdürdü. 895 yılında Osmanlı Devleti’nin Washington elçisiydi. 1899’da Bulgaristan komiserliği yapan Ali Ferruh Bey’in çeşitli eserleri vardır.
ANDELİP ESAT SOKAĞI: Bu sokak, Kadıköyü’nün kuzey yönünden gelen Kurbağalıdere’nin iç tarafındaki Hasanpaşa Mahallesi’nde ve Haydarpaşa’ya doğru yer alan Rasimpaşa Mahallesi’ne yakın konumda bulunuyor. Andelip Esat Efendi, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yetişmiş, önemli bir şair ve edebiyatçıydı. Asıl adı Faik’tir. Faik Esat Andelip, 1847’de yayınladığı Mahşer-ün Nefais isimli şiir antolojisiyle tanınır.
DERE GAZİNOSU SOKAĞI: Kadıköyü’nün Kalamış körfezine dökülen ünlü “lağım deresi” olan, bir zamanların yeşil çayırları arasından akan masmavi Kurbağalıdere’sinin batı tarafındadır bu sokak. Çevresinde, İtfaiye, tarihi Mahmut Baba Haziresi ve Söğütlüçeşme Camisi bulunur. “Dere Gazinosu” denilen yer, erken 20. yüzyılda burada bulunan küçük gazinoların, çay bahçelerinin en tanınmışı olan “Hamdi’nin Gazinosu” idi. Yolun adı buradan gelir. O zamanlar dere üzerinde sandalla gezinenler, yeşil ve sakin çayırlarda mesireye gelenler, bu gazinoya uğramadan yapamazlardı. Yanında, 1928’de yıkılan ve yerine taştan bir benzeri yapılan meşhur “Taş Köprü” yer alıyordu. Fenerbahçe Kulübü’nün tek katlı ahşap lokali de gazino yakınındaydı. Bunların tümü tarihe karıştı.
UHUVVET SOKAĞI: Kurbağalıdere’nin gerilerinde ve Hasanpaşa semtinin yakınında, günümüzde bir kültür kurumuna dönüştürülmesi gündemde olan eski Kadıköyü-Hasanpaşa Gazhanesi tesislerinin önündeki yolun adıdır. Bu sözcük, birbirine bağlılığı, dostluk ve kardeşliği vurgulayan bir anlam taşır. Sultan II. Abdülhamit döneminde ve 1904 yılında Uhuvvet adında bir de gazete yayınlanmıştı İstanbul’da.