Mart ve nisan aylarının güzel yanlarından biri de sarı, güzel kokulu mimozaların açması ve etrafımızı sarması. Genelde Adalar’da görebildiğimiz mimozalar, Fenerbahçe sokaklarında da bizleri karşılıyor. Hazır mimoza çiçeklerinin açma vakti gelmişken, ilçemizde de bulunan bu çiçeği sizlere tanıtmak istedik. Peyzaj Uzmanı Yüksek Orman Mühendisi Aytül Temiz ile mimoza çiçekleri hakkında konuştuk.
Aytül Temiz, mimoza bitkisinin birçok farklı türü olduğunu ve genelde şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında çiçek açtığını söyledi. Çiçeklerinin form olarak 2- 3 milimetre çapındaki kürelerden oluşan demetler halinde olduğunu belirten Temiz, hoş kokuları ve sarı renkleriyle dikkat çektiğini ifade etti.
Mimozaların iyi drene edilmiş topraklarda kolaylıkla yetişebildiğini aktaran Temiz, “Soğuğa karşı dayanıklı türlerdendir. Fazla suya ihtiyacı olmasa da bulunduğu yer sıcak bir bölgeyse ve uzun süreli nemsiz, kuru bir havaya maruz kalacak ise bitkinizi sık sulamanız gerekebilir. Ancak aksi takdirde ağacın kendisinde bulunan su stokları mimoza ağacının ihtiyaçlarını karşılamaya yeterlidir. Aşırı nemi sevmez ve fazla su ile kökleri çürüyebilir. Güneş ve yarı gölgede yetişebilen bir bitkidir. Özellikle bahçe ve parklarda estetik bir peyzaj planlamada kullanıma uygundur.” diyor.
ADALARIN SİMGESİ: MİMOZA
Temiz, mimoza ekmek isteyenler için şubat, mart, nisan ve mayıs aylarını öneriyor. Mimozaların humuslu ve asidik toprakları sevdiğini belirten Temiz, gübreleme yerine sıvı besin takviyesinin önerildiğini ve saksıya ekilecek ise uygun, süzek saksı seçimi yapılması gerektiğini söylüyor.
Mimozaların ana vatanının Avustralya olduğunu ancak Türkiye’de ılıman iklime sahip yerlerde de mimozaya rastlandığını ifade eden Temiz, özellikle Büyükada’da mimozaların bir simge haline geldiğini belirtiyor. Temiz “Mimozaların birçok türü ülkemizde bulunuyor. İzmir mimozası Ege kıyı kesimlerinde yetiştirilirken diğer tüm mimoza türleri Karadeniz ve Marmara bölgesinde de yetişebilir. Türler arasında çok belirgin farklar yoktur, genellikle çiçek açma zamanları ve formları türe göre değişebilir.” diyor.
KOPARIP SATANLAR VAR
Mimozalar çok güzel olsa da, ülkemizde mimozaların dalından koparıldığı ve satışa çıkarıldığı çok yaygın bir şekilde görülüyor. Özellikle Adalar’da yaşayan halk ise uzun zamandır bundan şikayetçi. Aytül Temiz de son zamanlarda mimozaların koparılıp satıldığına dair haberleri çok sık gördüğünü belirtiyor ve ekliyor: “Dalları düzgün kesilip budanmadığı takdirde ağaç zarar görmekte ve gelişimini olumsuz etkilemektedir. Birtakım önlemler alındığını duydum, umarım bu durumun bir an önce önüne geçilebilir. Çiçek sektöründe dallı türler kullanılacaksa da bu işlemlerin ağaçlarımıza zarar vermeden kontrol altında yapılması şarttır. Şahsi fikrim mimozalar da dahil tüm çiçekler dallarında güzeldir.”
MİMOZA’NIN İTALYA'YA UZANAN HİKAYESİ
Mimoza çiçeği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile de bağlantılı bir çiçek. İtalya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, savaşın derin izlerini taşıyordu. İtalyan feministler Teresa Mattei, Rita Montagnana ve Teresa Noce ise bu savaşın izlerini silmenin en etkili yolunun kadın dayanışması olduğuna karar verdiler ve 1946 yılında Kadınlar Günü’nün sembolü olması için bir çiçek seçtiler. Karanfil, anemon ve mimoza çiçeği arasında kalan kadınlar, dayanıklı ve bakım gerektirmeden yaşayabilmesi sebebiyle mimozada karar kıldı. Mimoza halen yeniden ayağa kalkışı, dayanışmayı ve umudu simgeliyor