“Yenilenebilir enerji kaynakları desteklenmeli”

İklim değişikliği hakkında konuştuğumuz İklim Elçileri sözcüsü Işık Baştuğ “Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı ile enerji verimliliği sağlanarak enerji tüketiminin azaltılması desteklenebilir” diyor

21 Eylül 2018 - 11:39

Geçen hafta küresel iklim eylemine Kalamış’tan ses veren Kadıköy İklim Elçileri, Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün yürüttüğü Kadıköy Belediyesi Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi kapsamında verilen “Katılımcı İklim Değişikliği Eylem Planı Danışma Toplantıları” ile biraraya geldi. Kadıköy İkim Elçileri, İklim Adaptasyon ve Eylem Planı doğrultusunda, yerel sahiplenmeyi arttırmayı hedefliyor, proje ortağı Türkiye Avrupa Vakfı, Kadıköy Kent Konseyi ve ilgili sivil toplum örgütlerinin desteğiyle eğitim, proje ve iletişim konularında oluşturdukları gruplarda çalışmalarını yürütüyor.

Kadıköy İklim Elçileri sözcüsü Işık Baştuğ’a merak ettiklerimizi sorduk

Öncelikle Kadıköy İklim Elçileri’nin hedefi nedir?

Hedefimiz, Kadıköy Belediyesi’nin 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında sera gazı salınımlarının azaltımı yönünde hazırlanan Kadıköy Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Adaptasyon Eylem Planı içeriğinde belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi yönünde tüm konuların aktif olarak harekete geçmesi ve güncel hayata yansımalarının gözlemlenebilmesidir.

YEREL YÖNETİMİN ÖNEMİ BÜYÜK

 İklim değişikliğine karşı yerel yönetimler neler yapabilir? Yerel yönetimlerin bu konuda rolü nedir?

Birleşmiş Milletler 2011 yılı verilerine göre kentler dünyadaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 75’inden, iklim değişikliğine neden olan sera gazı salınımlarının da yüzde 80’inden sorumludur. 71.5 milyon insanın yaşadığı ülkemizde ise toplam nüfusumuzun yüzde 75’i kentlerde yaşamaktadır. Bu nedenle çevresel anlamda kent ölçeğinde atılacak adımlar, ülke çapında büyük önem taşıyor.

Yerel yönetimler iklim değişikliğine karşı sera gazı azaltımının sağlanması, ısı adası etkisinin azaltılması, enerji etkin kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi, çevreye duyarlı ileri teknolojilerin kullanılması, yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılması ve bu konuda kamuoyu bilincinin arttırılması yönünde bir takım çalışmalar gerçekleştirebilir. Yerel yönetimler, halk ile üst yönetim arasındaki bağın kurulması ve taleplerin karşılanarak, hayata geçirilmesinde etkin rol alıyor.

Siz İklim Elçileri olarak iklim değişikliğine karşı neler yapıyorsunuz?

İklim Elçileri olarak bizler; farkındalık yaratmak, dünya çapında gerçekleştirilen iklim etkinliklerine destek olmak ve sesimizi duyurmak amacıyla haftalık toplantılar yapıyoruz. Belediye tarafından hazırlanan planın halka duyurulması ve bu konuda örgütlenmenin sağlanması için eğitim-proje ve iletişim çalışma grupları olarak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda haziran ayından beri çalışma grupları her hafta proje bazlı toplantılar düzenliyor. 

İklim değişikliği etkilerine dikkat çekmek için ilk etkinliğimizi 1 Eylül 2018 tarihinde Koşuyolu Parkında ‘Bu Her şeyi Değiştirir Belgeseli’ni izleyerek gerçekleştirdik. İkinci etkinliğimiz ise 8 Eylül 2018 tarihinde tüm dünya ile aynı anda gerçekleştirilen “İklim için Ses Ver” etkinliği oldu.

İklim Elçileri, bundan sonra da proje bazlı çalışmaları devam edecek, STK, muhtarlar, okul ve odalar ile birlikte bilgilendirme ve atölye çalışmalarını düzenli olarak yaparak yerel halkın iklim değişikliği konusunda farkındalığını arttırmaya yönelik farklı etkinlikler gerçekleştirmeyi planlıyor.

“ENERJİ TÜKETİMİ AZALTILABİLİR”

Termik ve nükleer santrallerin sayıları her geçen gün artıyor. İklim değişikliğinin önlenmesi için ne gibi alternatif yollar öneriyorsunuz? Bu alternatif yolların sürdürülebilirlik açısından faydası ne?

Ülkemiz coğrafyası farklı yer altı ve yer üstü enerji kaynaklarından rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji potansiyeline sahip oldukça önemli bir ülke. Termik ve nükleer enerji gibi uzun ve kısa vadede farklı çevresel problemlere ve kirliliklere neden olabilecek enerji üretim tesislerinin yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılmasıyla iklim değişikliğine büyük etki yaratan sera gazı salınımlarının azaltımına destek olunabilir. Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı ile enerji verimliliği sağlanarak enerji tüketiminin azaltımı desteklenebilir. Güneş ve rüzgâr enerjileri; termik ve nükleer enerjilerinin aksine çevresel kirliliğe neden olmayan enerji üretim sistemleridir. Rüzgâr enerjisinin maliyeti güneş, termik ve nükleere göre daha ucuz, enerji üretimi ise yüksektir.

Sunduğunuz alternatif yolların herhangi bir tehlikesi var mı?

Alan gözlemi iyi yapılmayan verimli topraklarda (özellikle tarım topraklarında) yapılması halinde güneş enerjisinden faydalanmak için yapılan güneş tarlaları gölgesinde bıraktığı toprakta verimsizliğe, canlı kaybına neden olabiliyor. Bir diğer enerji kaynağı olan rüzgâr türbinlerinin konumlandırılması sonrası gürültü problemi ve göç alanlarının etkilenmesi ihtimali de var.

Bu nedenle tüm bu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için doğru konumlandırma, göç haritalarının izlenmesi ve uzun vadede iyi mühendislik hesaplarının gerçekleştirilmesi gerekiyor.

BİZ NE YAPABİLİRİZ?

İklim değişikliğini durdurmak için yurttaşların da yapabileceği şeyler var. Işık Baştuğ bunları şöyle sıralıyor:

-Kentsel dönüşümün beraberinde getirdiği yeniliklerden faydalanmak, müteahhitleri bu konuda baskı altına almak, yeni bina çatılarının yenilenebilir enerji kullanımına uygun halde projelendirilerek güneş enerjisinden bina aydınlatma ve sıcak su sisteminde faydalanılmasını sağlamak.

-Enerji verimliliğine yönelik ileri teknolojilerin kullanımı konusunda baskılar ile led vb. enerji tüketimini azaltacak yönde aydınlatma sistemlerinin kullanımını sağlamak.

-Müteahhit tarafından alınması planlanan beyaz eşyaların A++ ya da A+++ olması konusunda verimlilik esaslı eşya talebinde bulunmak.

-Isı adası etkisinin azaltımına yönelik bina dış cephelerinin açık renk kullanımının sağlanması, cam ve koyu renk boya kullanımından vazgeçilmesini sağlamak.  

-Mevcut bina bahçelerindeki ağaçların korunması ya da yerine yenilerinin dikilmesi konusunda baskı yapmak.

-Yağmur suyu ve gri su geri kazanım sistemlerinin projelendirilerek; su verimliliğinin sağlanması ve elde edilen arıtılmış suların bahçe sulamada kullanımı yönünde baskı yapmak.

-Bina ışıklandırılmasını reddetmek.

-Az katlı binalarda yeşil çatı uygulamalarını desteklemek.

-Binaların yerinde kentsel dönüşümü yerine, birkaç binanın birleşerek, ortak alan kullanımını arttırması ve yeşil alan miktarının böylece arttırılmasını sağlamak.


ARŞİV