“LGS yerleştirmeleri mağduriyet yarattı”

Liseye Geçiş Sınavı’nın (LGS)açıklanmasının ardından birçok öğrenci istediği okula yerleşemedi. Konuyu Eğitim-Sen Kadıköy Şubesi Başkanı Kazım Yılancı ile konuştuk

13 Ağustos 2018 - 13:20

Liseye Geçiş Sınavı(LGS) sonuçları 30 Temmuz’da açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı verilere göre merkezi yerleştirmede sınava giren öğrencilerin yarısı tercih yapmadı. Kontenjanın 127 bin 480 olarak belirlendiği merkezi yerleştirmeye 437 bin 40 öğrenci başvurdu. 127 bin 183 kişinin yerleşmesiyle 197 kontenjan boş kaldı. İstatistiklere bakıldığında öğrencilerin genel olarak Anadolu ve Fen Liselerini tercih ettiği görülüyor. Öğrencilerin 35 bin 560’ı Anadolu Lisesi’ne, 34 bin 530’u Fen Liselerine, 28 bin 675’i Anadolu İmam Hatip Liselerine, 19 bin 8’i Meslek Liselerine, 9 bin 510’u ise Sosyal Bilimler Liselerine yerleşti. Yerleşen öğrencilerin sadece yüzde 26,4’ü ilk tercihine yerleşebildi.

Kontenjanın 1 milyon 141 bin 318 olarak belirlendiği yerel yerleştirmede 798 bin 392 öğrenci bir liseye yerleşebildi, 91 bin 687 öğrenci ise boşta kaldı. Yerelde öğrencilerin 413 bin 816’sı Anadolu Liselerine, 117 bin 662’si İmam Hatip Liselerine, 267 bin 448’i ise meslek liselerine yerleşti.

Merkezi ve yerel yerleştirmeye genel olarak baktığımızda öğrencilerin yüzde 50’sinin Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler Liselerine, yüzde 15’inin İmam Hatip Liselerine, yüzde 35’inin ise Meslek Liselerine yerleştiği görülüyor.

BEŞ BAKAN GÖREVDEN ALINDI

Yerleştirmelerin algoritmada yapılan bir değişiklik nedeniyle yanlış yapıldığı iddia ediliyor. MEB yaptığı açıklamada ise bu iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Bu iddiaların ardından Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürü Bayram Çetin, Ölçme Değerlendirme Genel Müdürlüğü Koordinatörü Ergül Dengiz, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, Soru Oluşturma ve Geliştirme Daire Başkanı Hüseyin Güç ve MEB Müsteşarı Muhterem Kurt görevlerinden alındı. Ayrıca Muhterem Kurt hakkında soruşturma başlatıldı.

FARKLI OKUL ZORUNLULUĞU KALKTI

6 Ağustos’ta yayınlanan ‘Yerleştirmeye Esas Nakil Kılavuzu’nda da çeşitli değişiklikler görülüyor. Kılavuza göre, tercihine göre yerleşemeyen öğrenciler, ilk tercihini Kayıt Alanından yapmak koşuluyla en fazla beş okul tercih edebilecek. Ancak öğrenciler farklı okul türü tercih etmek zorunda değiller. Yerleştirmeler dört nakil döneminde gerçekleştirilecek. 6-10 Ağustos’ta gerçekleşen ilk nakil başvurusunda yerleşemeyen öğrenciler 13-17 Ağustos,  27-31 Ağustos ve 3-6 Eylül tarihleri arasında başvurularını yapabilecekler. Ayrıca merkezi ve yerel yerleştirmelerde Ortaöğretim Başarı Puanı(OBP) yüksek, ortaöğretimde devamsızlığı az ve yaşça küçük olanlara öncelik verilecek.

Konunun detaylarını konuştuğumuz Eğitim-Sen Kadıköy Şubesi Başkanı Kazım Yılancı, toplumun imam hatipleşme sürecini reddettiğini, imam hatip tercih edenlerin yüzde 15’te kaldığını dile getirdi. Bakanlığın bu yeni eğitim sürecinin adımlarını atarken adrese dayalı sistemde herkesin evine yakın, servis ücreti ödemeyeceği, mahallesindeki okula yerleştirileceği bir sistemin propagandasını yaptığını söyleyen Yılancı, “O zaman da söyledik. Bu mümkün değil. Hele hele çember sisteminde bunu yapabilmeniz, yürütebilmeniz imkânsız dedik. Ama dinletemedik. Sonuçta şu an geldiğimiz noktada çok büyük bir kaos var. Canları acıyan, üzülen, kırılan, travmaya uğrayan da bizim çocuklarımız, öğrencilerimiz. Ülkenin geleceği bir kişinin dudakları arasında olmamalı. 97 gibi yüksek sınav puanıyla evinin yakınındaki okula yerleşemeyen bir dolu öğrenci var. Ama buna karşılık 65- 70 puanla bu okullara yerleşen öğrenciler var. Dolayısıyla bu kaos gittikçe derinleşecek.” dedi.

“HER REJİM KENDİ İNSANINI İNŞA EDER”

Yaşanan durumun ideolojik olduğunu dile getiren Yılancı “Her rejim, kendi insanını eğitim sistemiyle inşa eder. Yeni Türkiye demelerinin sebeplerinin birisi de bu. Yeni Türkiye’ye uygun insan yetiştiriyorlar.” sözlerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı yönetmeliğe aykırı olarak nakil komisyonlarının kurulacağına ve bu komisyonların açıkta kalan öğrencileri boş kontenjanlara atayacağına değinen Yılancı “İmam Hatip Liseleri ve Meslek Liseleri yarı yarıya boş. Öteki yerlerde yer olmadığına göre ne yapacaksınız? Çocukları istemediği bir şekilde imam hatibe, meslek lisesine yönlendireceksiniz. Biz burada altta yatanı anlayabiliyoruz. Görece akademik başarısı daha yüksek olan öğrencilerin bir şekilde oraya yerleştirilmeleri, oradan da imam hatip liselerinin başarısının yükseltilmesi hedefleniyor.” dedi.

“ÖĞRENCİLER OKULDA ARADIĞINI BULAMIYOR”

İmam hatip liseleri ve meslek liselerinde kayıtlı 10 çocuktan 4’ünün devamsızlık yaptığını söyleyen Yılancı, okulda aradığını bulamayan öğrencinin devamsız olduğunu belirtti. Bir buçuk milyona yakın öğrencinin örgün eğitimin dışına çıktığını belirten Yılancı, bu durumun çocuk işçiliğini, çocuk sömürüsünü ve bir yanıyla çocuk yaşta evliliği teşvik eden bir durum olduğunu vurguladı.

Eğitimde piyasalaşmanın arttığına değinen Yılancı “Eğitim sistemi diyor ki ‘Tamam buralar olmadı, sınava girdiniz, istediğiniz okula yerleşemediniz. Adrese dayalı sistemi de istemiyorsunuz, özel okullara gidin’. Sermayenin ihtiyacına dönük okullar, birer ticarethane gibi görülüyor. Oysa biz eğitimin bir hak olduğunu biliyoruz. Biz ülkenin yurttaşları olarak vergi ödüyoruz. Okullar yapılsın, öğretmenlerin maaşları ödensin, ülkenin eğitim sistemi oluşturulsun diye vergi ödüyoruz. Dolayısıyla devlet, eğitimde fırsat eşitliğini tüm çocuklara, yurttaşlara sağlamak durumunda.  Ayrıca şöyle bir tehlike var: İstanbul’da özel okulların sayısı devlet okullarının sayısını geçti. Dolayısıyla parası olanın özel okullara kaçtığı, ideolojik olarak iktidarla aynı görüşü paylaşmayanların kamusal alanı terk ettiği bir yeni Türkiye.” sözlerini kullandı.

Merkezi ve yerel yerleştirme ile alan ve pansiyonlu okulların yerleşme oranları açıklarının belli olmadığı ve açık kontenjan oran ve sayılarının açıklanması gerektiğini söyleyen Yılancı, her ilin ve okulun kontenjanları ve yerleşme oranlarının açıklanması gerektiğini dile getirdi.


ARŞİV