“AVM’ye ihtiyaç yok!”

Söğütlüçeşme’deki TCDD arazisine yapılmak istenen “AVM tipi Gar” projesini Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Melis Oğuz ile konuştuk. Oğuz, “AVM niteliği taşıyan alanların çok yakın mesafede de bulunduğunu düşünecek olursak, projenin ne kent ne de kamu yararı açısından olumlu olduğunu düşünmüyorum” dedi

25 Haziran 2020 - 09:45

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz yıl bir plan askıya çıkararak Söğütlüçeşme’deki TCDD arazisini “Toplu Taşım Gar Sahası” olarak düzenlemek istemişti. Kadıköy Belediyesi, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın itiraz ettiği imar planları hakkında ilk olarak yürütmeyi durdurma kararı verildi ancak üst mahkeme bu kararı bozdu. Mahkeme kararının ardından söz konusu alana “AVM tipi Gar” yapılması kararlaştırıldı. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın tepki gösterdiği proje hakkında bir gelişme daha yaşandı. İstanbul Valiliği projeye ilişkin “ÇED Gerekli Değildir” kararının verildiğini açıkladı.

Valilikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İstanbul İli Kadıköy İlçesi Hasanpaşa Mahallesi ve Zühtüpaşa Mahallesi Söğütlüçeşme İstasyonu 3453 Ada, 1 Parsel ve 3454 Ada 1 Parsel adresinde Fıratcan İnş. Tur. Ve Tic A.Ş. tarafından yapılması planlanan ‘Söğütlüçeşme Yüksek Hızlı Tren Garı, Destek Birimleri, İlave Peron ve Ray Hattı Yaşam Merkezi’ projesine ilişkin olarak, Valiliğimizce 09.06.2020 tarih 20201119 sayılı ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verilmiştir.”

“AVM YAPMA, YEŞİLİME DOKUNMA”

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada,  İstanbulluların, Söğütlüçeşme Tren İstasyonu ve çevresindeki yeşil alanlara getirilen yoğun yapılaşmaya ihtiyacı olmadığı ifade edilirken, şu görüşlere yer verildi:  Söğütlüçeşme'de planlanan AVM görünümlü gar binasının esas hedefi, Haydarpaşa Gar Binası ve Geri Sahasını kullanım dışı bırakmaktır. Bu alanın fonksiyonel ve fiziksel bütünlüğünün parçalanmasına izin vermeyeceğiz! Haydarpaşa ve çevresinin arkeolojik, kültürel, tarihi ve kamusal değerlerini savunmakta kararlıyız. Kentin içinde kalan yeşil alanları yoğun yapılaşmayla talan etmekten vazgeçin!”

YAKIN ÇEVREDE AVM’LER VAR

Söğütlüçeşme’de neden bir AVM yapılmak isteniyor? Kadıköylülerin AVM’ye ihtiyacı var mı? Proje hayata geçirilirse Kadıköy’ün hali hazırda sorunlu olan trafiği daha fazla probleme dönüşür mü? Bütün bu soruların cevaplarını kentsel dönüşüm, kent sosyolojisi ve ulaşım alanında çalışmalar yürüten Dr. Melis Oğuz ile konuştuk.

Söğütlüçeşme’nin yakın çevresinde büyük alışveriş merkezlerinin yer aldığını söyleyen Oğuz’a göre bu alanda yeni bir AVM’ye ihtiyaç yok. Kadıköy’ü açık bir alışveriş merkezi olarak düşünmek gerektiğini ifade eden Oğuz, şöyle devam etti: “ Nautilus, Akasya, Emaar görece yeni alışveriş merkezlerinden biri ve bütün bunlarda Akasya ve Nautilus, metro yani raylı sistem bağlantısı üzerinden ulaşılabilecek konumdalar. Söğütlüçeşme metrobüsle rahatlıkla bağlantı kurulabilecek bir noktada. Bu bölgede bir “AVM ihtiyacı var mı” sorusunun yanıtı: yok. Keza Kadıköy zaten kendisi açık bir alışveriş merkezi olarak düşünülebilir. Söğütlüçeşme’den başlayıp rıhtıma kadar inen, Hasanpaşa da dahil olmak üzere geniş bir alanda bu faaliyetler sürüyor. AVM niteliği taşıyan alanların çok yakın mesafede de bulunduğunu düşünecek olursak, projenin ne kent ne de kamu yararı açısından olumlu olduğunu düşünmüyorum.”

TRAFİK SORUNU ARTAR MI?

Hem şehirlerarası ulaşım için hem de İstanbul’un şehir içi ulaşımı açısından Söğütlüçeşme’nin büyük bir transfer merkezi olma görevini sağladığını vurgulayan Oğuz, “Bu nokta, aynı zamanda hem metrobüs hem minibüs, otobüs, dolmuş gibi karayolu taşımacılığının devam ettiği önemli bir transfer merkezi niteliğinde. Dünyada da baktığınız zaman büyük şehirlerde, bu tip büyük transfer merkezlerindeki tren garlarında insanların günlük hayat pratikleri için ihtiyaçlarının yani manav, kitapçı, gazeteci, market veya seyahat ihtiyaçlarının satıldığı mağazaların olduğu, bazı alışveriş imkanlarının sunulduğu büyük, devasa yapılar görüyoruz. Tabii bu fonksiyonların hâli hazırda tren garından adım atıldığında Kadıköy’de ve hemen Hasanpaşa’da karşılanıyor olması, burada yeniden bir AVM niteliğinde bir yapının yapılmasını anlamlı kılmıyor.” dedi.

“Haydarpaşa tamamlanıp sisteme dahil olduktan sonra Söğütlüçeşme ana, başlangıç ya da bitiş istasyonu olma özelliğini de Haydarpaşa’yla paylaşacak.” diyen Oğuz, şöyle devam etti: “Haydarpaşa’da eskiden de tren istasyonu ve banliyö treni çalışırken Kadıköy vapuru Haydarpaşa’da da dururdu. Her vapur durmazdı ama belirli saatlerde oradan da yolcu alır ve oraya da yolcu bırakırdı. Belki bunu tekrar canlandırabilirler. Deniz taşımacılığının önemli bir parçası açısından bir transfer merkezi niteliği taşıyabilir. Fakat İstanbul’da toplu taşımanın sadece yüzde 3’ü deniz taşımacılığı üzerinden sağlanıyor. Çok daha büyük bir kısmı karayolu taşımacılığı üzerinden yapılıyor; hem özel araçlarla hem de minibüs, otobüs, dolmuş, metrobüs vb. sistemlerle. Dolayısıyla Söğütlüçeşme’nin trafik yoğunluğunu Haydarpaşa çok büyük bir oranda zaten azaltamayacak. Şu anda Söğütlüçeşme ana ya da başlangıç ya da bitiş – yani Ankara’dan geliyorsanız da burada bitiyor, Ankara’ya gidecekseniz de burada başlıyor, ya da İstanbul’da metrobüsle geldiğiniz son nokta ve Marmaray’la devam edeceksiniz gibi baktığınız zaman böyle bir özel yoğunluğu var. Haydarpaşa açıldıktan sonra bir kısmını Haydarpaşa’yla paylaşır ama buradaki bir AVM nitelediğindeki yükü kaldırabilecek noktaya zaten gelemez, hâlihazırda burada var olan tüm trafik akışını iyice paralize edecek bir şeye dönüşür.”

ÖNEMLİ TRANSFER MERKEZİ

Gün içinde çok yoğun nüfus hareketliliğin yaşandığı bu alanda hâlihazırdaki yoğunluğu düzenleyici ve rahatlatıcı bir projenin  yapılmasının  daha anlamlı olacağını belirten Oğuz, “ Marmaray projesinin şantiye süreci de dahil olmak üzere aslında İstanbullular çok uzun zaman büyük çileler çektiler ve sabır gösterdiler. Metrobüs projesi ve Söğütlüçeşme’nin bağlantısı, hâlâ devam eden Haydarpaşa projesi ve tüm yol ağının da bununla ilgili uyum sağlamak için yapılan çabalar, İstanbul’un altını üstüne getiriyor.  Tıkanan ve kapanan yol ya da yapılan proje aslında özellikle şantiye süreci içerisindeyken insanların gündelik hayatlarında çok önemli bir problem olarak onların yüzleştikleri bir şey oluyor.” şeklinde konuştu.

Burada bir proje yapılması halinde Söğütlüçeşme’nin bir transfer merkezi olarak yeniden tasarlanması gerektiğini söyleyen Oğuz, transfer merkezinin özelliklerini de şöyle sıraladı: “ insanların araçlarını, bisikletlerini ya da scooter’larını park edip buradaki toplu taşıma araçlarıyla yolculuklarına devam edecekleri olanakların sunulduğu, seyahatleri sırasında su, sandviç, gazete, kitap vs. alabileceği ufak büfelerin bulunduğu ve hemzemin alan düzenlemesi olarak da özellikle Kadıköy Belediyesi adasının, Hasanpaşa ile rıhtım arasındaki ilişkinin çok daha net bir şekilde kurulduğu ve buradaki toplu taşıma araçların park ettiği alanın organize edildiği bir sistemle düzenleniyor olması gerekiyor diye düşünüyorum.”


ARŞİV