14 Şubat Sevgililer Günü’nü sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, birbiriyle vakit geçirdiği gün olarak biliyoruz. Markalar, bu güne özel reklamlar çekiyor ve ürünlerinin en iyi hediye olduğuna inandırmaya çalışıyor. Peki 14 Şubat bundan ibaret mi?
Kadınlar, 14 Şubat’ta “öldüren sevgi istemiyoruz” diyerek istismara, şiddete ve sömürüye karşı sokağa çıktı. Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’nun düzenlediği eyleme çok sayıda kadın katıldı. Kadıköy- Eminönü iskelesinde buluşan kadınlar, “Eşitlik olmadan aşk olmaz”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atarak Süreyya Operası’na yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirildi.
Eşitsizliğe vurgu yapılan açıklamada şunlar söylendi: “Elektrik ve mutfak robotlarının, pahalı restoranlarda başbaşa yemeklerin aşkın nişanesi diye pazarlandığı bu günde soruyoruz: Bir hediye affettirir mi gerçekten? Güleda Cankel’e yaşatılanları ya da eşitsizliği affettirir mi? Her anının denetlenmesini, sadece bir ‘hayır’ dendiğinde seni sevdiğini iddia edenin seni bezdirene kadar ısrarını, takibini, tehdidini affettirir mi? Şiddeti affettirir mi?”
“BİRLİKTE MEYDAN OKUYORUZ”
“Yılın bir günü romantik diyerek reklam edilen bir akşam yemeği, diğer 364 gün bu adamların yemeğini pişirmeye, çamaşırını, bulaşığını yıkamaya mı bedel? Hayır. Cevabımız net: Özgürlüğümüze gölgeyi aşk değil şiddet sayıyoruz. Eşitlikten, şiddetsiz yaşamaktan, istediğimiz bedeni istediğimiz gibi sevmekten, istediğimiz gibi olmaktan çok, hoyratça kıskanılmaya, kısıtlanmaya, şaşaalı kutlamalara, sahiplenilmeye ihtiyacımız olduğuna, yaşanılabilir tek aşkın da heteroseksüel aşk olduğuna bizi inandırmaya çalışan bu erkek egemen düzene isyandayız.”
Sadece bugün değil “sevgi” adı altında kadınlara hayatın dar edildiği her güne kadınların isyanı olduğu söylenilen açıklamada bu günün önemli olduğu belirtildi. Açıklamada şöyle devam edildi: “Cinsel istismarın, şiddetin, sömürünün ‘aşk’ diye, ‘aile’ diye ambalajlandığı, ‘severek evlendi’ gibi cümlelerle çocuk İstismarcılarının dahi affedilmeye çalışıldığı bu zamanda, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde isyan bir başka. Çünkü bizim sevgiden anladığımız kölelik, mecburiyet, çaresizlik, çıkışsızlık, korku, baskı, zulüm, şiddet değil. Son senelerde olduğu gibi bu 14 Şubat’ta da en büyük zenginliğimiz olduğunu bildiğimiz kadın dayanışmasıyla sokaklardayız. Alınan hediyeler, verilen sözler, dayatılan kalıplarla değil dayanışmayla, özgürlüklerle, eşitlikle biz çoğalıyoruz.”
Açıklamanın ardından her sene Taksim’de gerçekleşen 8 Mart feminist gece yürüyüşüne çağrı yapıldı.