Pandemi döneminde belediyelerin eşitlik karnesi

Kadın Koalisyonu tarafından oluşturulan “Pandemi Haritası” belediyelerin salgın sürecindeki politikalarının ne derece eşitlikçi olduğunu gözler önüne seriyor

25 Kasım 2020 - 15:10

Kadın Koalisyonu, salgın sürecinde belediyelerin gerçekleştirdiği politikaların ne kadar eşitlikçi olduğunu araştırdı ve bir “Pandemi Haritası” ortaya çıkardı. Bu haritadaki belediyeler katılım, ekonomik destek, gıda-hijyen desteği, barınma-ulaşım desteği, kadına şiddetle mücadelede önlem gibi 12 eşitlikçi politika üzerinden değerlendirildi. Haritada toplam 30 belediye yer alıyor. 12 eşitlikçi politikayı uygulayan belediyeler haritada mor ile işaretlenirken, uygulamayan belediyelerin renk tonu gittikçe açılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ise bu politikaları uygulayan eşitlikçi belediyeler kısmında yer alıyor. Kadın Koalisyonu’ndan Sinem Mısırlıoğlu ile haritaya ve belediyelerin politikalarına dair konuştuk.

Pandemi haritasını yapmaya nasıl karar verdiniz? Amaçlarınız nelerdi? 

Kadın Koalisyonu, 2000’lerin başından bu yana ülkenin her yerinden kadın ve LGBTİ+ örgütünün katılımı ile çalışmalar yürütmekte, politika süreçlerine etki etmeyi hedeflemekte olan bir yapı. Bu doğrultuda yerel siyaset, kadınların ve kadın örgütlerinin yerel politika, karar ve uygulama süreçlerine katılımı, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten eşitlikçi yerel politika ve bütçe süreçlerinin hayata geçmesi çalışma yaptığımız alanlardan biri. Bu nedenle belediyelerin izlenmesi bizim halihazırda yaptığımız bir çalışma. Pandemi Haritasının ortaya çıkışı da bunun bir parçası. Ama hemen müdahale etme gereği doğuran yeni koşullar, derinleşen, artan sorunlar nedeniyle harekete geçtik. Böylesi bir kriz dönemi, hayatlarımızda da kritik önemde etkilere, yeni krizlere yol açtı. Özellikle mevcut politikalar, uygulamalar bu krizi yaşama biçimimizi belirledi. Kadın Koalisyonu’nun kuruluşundan beri sorduğumuz soruyu pandemi sürecine özel sorduk. Belediyeler farklı koşulları görüyor mu? Toplumsal cinsiyeti gören hizmet üretiyorlar mı? Yoksa sıklıkla karşılaştığımız “vatandaşa eşit hizmet” götürmeyi aynı hizmeti sunmak sanarak çocuklunun, genç kadının, yaşlının, engellinin farklı ihtiyaçlarını dışarda mı bırakıyorlar? 

Belediyelerin çalışmalarına dair bilgilere ulaşmakta zorlandınız mı? Sorduğunuz soruların cevapları belediyeler tarafından şeffaf bir şekilde aktarıldı mı? 

Bilgiye erişmek için farklı yöntemler kullanıldı. Bu yöntemler, izlemeyi yapan örgüte/aktiviste, yereldeki dinamiklere, koşullara bağlı olarak değişti.  Bazı illerde bilgiyi belediyelerden yazılı olarak doğrudan talep ettik. Bazı illerde örgütlü ve aktivist kadınlar sosyal medya taramaları, telefon görüşmeleri,  ilgili kişilerle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Bazı illerde belediyelerin içinde görev yapan kadınlar imdadımıza yetişti. Büyük bir emek ve dayanışmayla, elbirliğiyle oluştu harita. Hangi yöntem olursa olsun bilgiye erişmek zor oldu. En önemli mesele derli toplu bilgi paylaşan bir mekanizmanın olmaması. Diğer sorun da cinsiyete göre ayrıştırılmış veri olmadığından ya da erişime açık olmadığından sunulan hizmetin toplumsal cinsiyet açısından değerlendirilmesi zor oldu.

“HEDEF MOR BELEDİYELERİ ARTIRMAK”

Belediyelere baktığınızda en çok eksik bırakılan, üzerine düşülmeyen politikaların ne olduğunu gözlemlediniz? Genel olarak göz ardı edilen sorunlar nelerdi?

30 belediyede 12 başlık izledik. İyi uygulamalar var, bunlar çok umut verici örnekler. Ancak temel eksik belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gören politikalarının çok sınırlı olması. Örneklerden bahsediyoruz ancak bütüncül politikalardan bahsetmek zorlaşıyor. Aslında göz ardı edilen sorunlardan söz etmek yerine göz ardı edilenin kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını göremeyen belediye hizmetleri olduğunu söylemek  daha yerinde olur. Katılım mekanizması en büyük eksiklik olarak çıktı karşımıza. 30 belediye içinde neredeyse tek bir örnek var. Kadına karşı şiddetle mücadele mekanizmaları çok az belediyede işletilmiş. Barınma desteği olan belediyeler var ve hayati bir destek ama sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma şansı olmayanların büyük çoğunluğu kadın. Çünkü kadınların büyük kısmı günübirlik ya da güvencesiz işlerde çalışıyor. Ekonomik destek sunarken bunu göz ardı ederek hizmet sunarsanız, yoksullukla mücadeleyi herkesi kapsayacak şekilde yaptığınızı iddia edemezsiniz. Hijyen paketlerinde kadınlar için hijyen kitini öngören belediye çok azdı.  Örnekleri sonsuz uzatmak mümkün. Ama belirttiğimiz gibi temel eksiklik farklılıkları gören, buna göre politika, hizmet üreten bütüncül eşitlikçi yaklaşım eksikliği.

Sizce belediyeler tarafından gerçekleştirilen çalışmalar yeterli miydi?

Belediye hizmetleri yurttaşlar için hayati önem taşır. Ki vatandaş dediğiniz tek tip değildir, bunlar farklı koşullarda yaşayan, farklı sorun ve ihtiyaçları olan insanlardır. Yalnız ebeveyn kadınların, eve kapanmak zorunda kalmış 65 üstü yaşlı kadınların (ki aynı yaşlarda erkeklerden farklı durumdalar), engellilerin, yoksulun meseleleri  aynı olabilir mi?  Kadına yönelik şiddetin yükseldiği bir dönemde danışma merkezlerinin daha aktif olması, sığınakların salgın koşullarına uygun olarak kapılarını açması gerekir, kapatması değil. Hizmet sunumunu sorun ve ihtiyaçlara, koşullara göre düzenlemeye çabalayan belediyeler var, bunlar yapılabilirliğin de önemli örnekleri. Bunların güçlendirilmesi, yaygınlaştırılması, sürekli kılınması gerekiyor. Yani bir krizi ancak krizi yaşayanlarla birlikte çözebileceğini bilen, katılımcı kriz/pandemi kurulları oluşturan, hizmetlerini, politikalarını buna göre oluşturan, eşitlikçi yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu çabayı gördüğümüz belediyeleri pandemi haritamızda da gösterdik. Belirlediğimiz kriterlerin gerçekleştirilme oranına bağlı olarak belediyenin rengi mora yaklaşıyor. Çabamız mor belediyelerin çoğalması yönünde. Şu anda çok az.  

Şu an haritada 30 belediye var. Genişletmeyi, başka belediyeleri de eklemeyi düşünüyor musunuz?

Bu çalışmaya kamuoyundan da belediyelerden de çok olumlu geri dönüşler geldi. İzleme sadece durumu ortaya koyan değil aynı zamanda hizmet sağlayıcılar ve yararlanıcılar için yol gösterici bir çalışma da. Bu nedenle devamı, genişletilmesi çok önemli. Belediye sayısını artırmak için   planlamalarımız, çalışmalarımız devam ediyor. Bu aktif bir çalışma, hem var olan belediyelerle ilgili güncel bilgiler verilmeye devam edecek hem de yeni belediyeler eklenecek. 

FARKLILIKLARI GÖREN KADIKÖY

Kadıköy Belediyesi’nin politikaları ne derece eşitlikçiydi sizce?

Kadıköy Belediyesi’nin farklılıkları gören örneklerinde söz etmek iyi olur. Kadıköy Belediyesi Kadın sığınma evi hizmetini kesintiye uğratmadan devam eden belediyelerden bir tanesi. Alo Şiddet Hattı da pandemi boyunca aktifti. Pandemi nedeniyle evden çıkmaları sınırlandırılan engelli bireylerin iş ve işlemlerini halletmesi için engelsiz taksi hizmeti uygulamasını hayata geçirdi. Evde yalnız yaşayan ve yemeğini yapabilecek durumda olmayan yaşlılar ve engelli bireyler için günlük iki öğün olacak şekilde sıcak yemek desteği sunuldu. İhtiyaç sahiplerine hasta alt bezi desteği verildi. Sokağa çıkma sınırlandırması olan 65+ bireylerin market ve eczane alışverişlerine personel desteği sağlandı.

Pandemi haritasına ulaşmak için kadinkoalisyonu.org/harita sitesini ziyaret edebilirsiniz.


ARŞİV