“Sivil toplum kuruluşları güç kaybedebilir” 

TÜSEV, salgının sivil toplum kuruluşlarına etkisini ölçen bir rapor yayınladı. Rapora göre, sivil toplum kuruluşlarının yüzde 29’u tüm faaliyetlerini durdurdu

28 Mayıs 2020 - 17:04

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) salgının sivil toplum kuruluşlarına olan etkisini ölçen ‘Covid-19 Salgınının Türkiye’de Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarına Etkisi Raporu’nu yayınladı. Raporu oluşturmak için açılan ankete 170 sivil toplum kuruluşu katıldı. Raporun önemini ve detaylarını TÜSEV İletişim Koordinatörü Birce Altay ile konuştuk. 

TÜSEV olarak salgının başından beri alınan tedbirlerin sivil toplum kuruluşlarını nasıl etkilediğini anlamaya gayret gösterdiklerini söyleyen Altay, “Gerek üyelerimizden gerekse çalışma gruplarımızdan aldığımız yanıtlar, bu süreçten en fazla etkilenen sektörlerden birinin sivil toplum olduğu kanısını doğruladı.” diyor.

Salgın için alınan tedbirler, sivil toplum kuruluşlarını birçok yönden etkiliyor. Rapora göre, STK temsilcilerinin yüzde 75’i, seminer, konferans, gösteri gibi etkinliklerin iptal edilmesi ile etkilendiklerini söylüyor. Yüzde 59’u eğitim faaliyetlerinin etkilendiğini belirtirken; yüzde 43’ü hizmet sağlama faaliyetlerinin süreçten etkilendiğini aktarıyor.

Rapordaki dikkat çeken bir diğer veri ise kuruluşların yüzde 29’unun faaliyetlerini tamamen durdurması. Birce Altay “Ankete katılan 170 STK’nın yüzde 29’u salgına yönelik alınan tedbir ve önlemler sonrasında bütün faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını belirtmişler. Bu faaliyetler eğitim, toplantı gibi hedef gruplarına yönelik bilgi ve farkındalık artırma çalışmaları olabileceği gibi, kaynak yaratma faaliyetlerini de kapsıyor. Sivil toplum kuruluşlarının hali hazırda limitli kaynakla, etkisi oldukça geniş çalışmaları hayata geçirdiklerini düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir veri.” diyor. 

STK’LARA İHTİYAÇ DUYULUYOR

Raporda kuruluşların yüzde 37’si bu dönemde kendi kuruluşlarının faaliyetlerine duyulan ihtiyacın “çok arttığını” belirtiyor. Bu verinin STK’ların yaptıkları faaliyetlerin önemini ortaya koyduğunu aktaran Altay “Bir diğer yandan birlikte çalıştıkları hedef gruplarının öncelikleri arasına yeni konular girdiğini belirtenler de oldu. Örneğin, katılan STK’ların yüzde 43’ü halihazırdaki çalışma alanlarından farklı konularda çalışma gerekliliğinin ortaya çıktığını belirtti. Burada evlerde kaldığımız bu süreç içinde artan kadına yönelik ev içi şiddet ve bu süreçte ebeveynlerin desteklenmesi gibi konular öne çıkan başlıklardan oldu.” diye ifade ediyor.

Kuruluşların yüzde 49’unun aldıkları bağış ve yardımlarda bir düşüş olduğunu aktardığını söyleyen Altay, bu verinin ekonomik daralmanın birey özelindeki yansımasını da gösterdiğini belirtiyor.

Rapor, finansal sürdürülebilirlik ve istihdam konusunda da birçok şey söylüyor. STK’ların yüzde 46’sı mevcut kaynaklarla yalnızca 1-6 ay faaliyet gösterebileceğini belirtiyor. Altay “Bu hem Türkiye’de sivil toplumun bir sektör olarak güç kaybetmesi ve STK’ların sosyal fayda yaratan çalışmalarının azalması, hem de sivil toplumda çalışan profesyonellerin de beklenen işsizlik dalgasında olabilecekleri anlamını taşıyor.” diyor.


ARŞİV