Uzaktan çalışma yönetmeliği neleri kapsıyor?

Uzaktan Çalışma Yönetmeliği, 10 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Peki bu yönetmelik çalışanlar için yeterli mi? 

07 Nisan 2021 - 02:03

Uzaktan çalışma özellikle salgın sebebiyle çokça tercih edilen bir çalışma yöntemi haline geldi. Kimi kurumlar ofis ortamını bırakıp tamamen evden çalışma usulüne geçti. Bu durum, bazı çalışanlar için olumlu karşılanırken bazı çalışanlar için ise mobbingin, çalışma saatlerinin arttığı bir sürece dönüştü.    

Uzaktan Çalışma Yönetmeliği, 10 Mart’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlandı. Peki bu uzaktan çalışma daha öncesinde yasalarda yok muydu? Şimdi ne değişti? 

Avukat Fikret İlkiz, Uzaktan Çalışma Yönetmeliği'nin, İş Yasasının 14. Maddesi’ne göre çıkarıldığını söyledi. Önceden bu maddenin başlığının “Çağrı Üzerine Çalışma” olduğunu belirten İlkiz, 2016 yılında değişen teknolojik koşullar ve çalışma şartları nedeniyle “Çağrı Üzerine Çalışma ve Uzaktan Çalışma” olarak değiştirildiğini ifade etti. İlkiz, 2016 yılında yapılan değişiklikle bu 14. maddeye 4 ayrı fıkra eklendiğini ve böylelikle uzaktan çalışma koşullarının yasalarla düzenlendiğini kaydetti.

YÖNETMELİK NELERİ İÇERİYOR?

Yeni yayımlanan Uzaktan Çalışma Yönetmeliği'ne göre, uzaktan çalışmanın yapılacağı mekanın maliyetlerinin nasıl karşılanacağı, çalışan ve işveren arasında kararlaştırılacak. Aynı zamanda çalışanın kullanacağı materyaller, eğer sözleşmede aksi bir durum söz konusu değilse işveren tarafından karşılanacak. Eğer işveren ve işçi anlaşırsa, işçinin iş sözleşmesi uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilecek. Sözleşmede çoğu kararın işveren ve işçi arasındaki anlaşmaya bağlandığı görülüyor. Yönetmeliğe gelen tepkiler ise çalışan ile işverenin eşit olmadığı ve mevcut şartlarda işçinin işverenin kurallarını kabul etmek durumunda kaldığı yönünde.

Yayınlanan uzaktan çalışma yönetmeliğinin karşılıklı kabule dayalı yazılı bir iş sözleşmesi olduğunu söyleyen İlkiz, “İş yasasının 14. Madde düzenlemesine göre; çağrı üzerine çalışma önerisinde bulunulabilir. İşveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yönüyle işveren lehine düzenlemedir” diyor.

Esas sorunun yönetmeliğin yeterliliğiyle alakalı olmadığını söyleyen İlkiz, “Ortaya çıkan pandemi koşulları da gözetilerek uzaktan çalışma hakkında kanunda daha geniş değişiklik yapılarak iş ve çalışma koşullarını yeniden belirlemek gerekir. Sonuç olarak bazı işler uzaktan çalışma yöntemi ile yapılabilecek işler değildir. Örneğin yönetmelikte bu işlerin hangisi olduğu yazılıdır. Ama sadece yapılamayacak işler başlığı altında yönetmelikle bir düzenleme yapılması yerine değişen koşullar gözden geçirilerek yeniden düzenleme yapılmalıdır” diye ifade ediyor.

TGS’DEN 12 MADDELİK REHBER

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) bu yönetmeliğin çalışanların hak ve güvencelerini korumaktan uzak olduğunu belirterek hem Bakanlığa hem de işverenlere çağrıda bulundu ve 12 maddelik bir tavsiye listesi yayınladı. 

Sendika yayınladığı listede, uzaktan çalışmanın gönüllülük esasına dayanması, çalışanın mutlaka onayının alınması, uzaktan çalışmanın mobbinge dönüşmesine izin verilmemesi gerektiği belirtildi. İnsan onuruna yaraşır iş ve çalışma koşullarının yaratılması gerektiğini belirten Sendika, mesai saatlerinin ve ara dinlenme sürelerinin net olarak belirlenmesi gerektiği görüşünde. Gerekli ekipmanların ve iş ile ilgili harcanan elektrik, doğalgaz, internet faturası gibi harcamaların netleştirilip, işveren tarafından karşılanması gerektiğini belirten Sendika, yemek ve benzeri ödemelerin de yapılmaya devam edilmesi gerektiğini aktarıyor.

"SARI BASIN KARTI ŞART DEĞİL"

Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı öncelikli korona virüsü aşı listesine, gazeteciler de dahil oldu. Ancak yalnızca sarı basın kartı sahibi gazeteciler aşı yaptırabilecek. Fikret İlkiz bu ayrımın Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Böyle bir ayrımın yapılmaması gerektiğini belirten İlkiz, sarı basın kartı sahibi olmanın kişinin gazeteci olduğunu göstermediğini söyledi. İlkiz, “Sarı basın kartının gazeteci olmayanlara da verildiği bilinmektedir. Dolayısıyla Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olan gazeteciler yani eşitler arasında eşitsizlik yaratan böyle bir ayrımcılık hukuka aykırıdır” dedi.


ARŞİV