İranlı ressam Maryam Salahi: “Resim hem mesleğim hem terapim”

İranlı ressam Maryam Salahi’nin sergisi “Geçmedi Henüz / Past in Yet” eylül sonuna kadar Kalamış 39 Galeri’de sergilenecek. Salahi “Resim hem terapim, hem hobim, hem mesleğim” diyor

25 Eylül 2021 - 00:23

Maryam Salahi, İran’da doğup büyümüş bir ressam. Resim, Salahi’nin hayatına lisede yaşadığı bir olay sebebiyle girmiş. O olayı hatırlayamasa da Salahi, resme başladığı için çok memnun. Tebriz Güzel Sanatlar Lisesi’nde eğitim aldıktan sonra Tebriz Üniversitesi’nde Resim bölümünü tamamlayan Salahi, şu an Yeditepe Üniversitesi’nde doktora yapıyor. Bir süre İran’da sanat çalışmalarını yürüten Salahi, 2007’den beri Kadıköy’de yaşıyor. 

Resimsiz bir hayat düşünemediğini söyleyen Salahi “Resim çizmek ‘beni’ ifade ediyor. Resim çizmeden kim olurdum bilmiyorum. O kadar özdeşleşmişim ki ressamlıkla. Hiç başka bir şey olmadı hayatımda. Olmadan nasıl olurdu düşünemedim bile. Hem terapim, hem hobim, hem mesleğim hem profesyonel alanım, yani hayatımın her yerini kaplamış bir meslek. Onsuz bir hayatım 14 yaşından beri olmadı.” diyor.

Salahi ile konuşurken, ona en çok gelen sorunun “İran’da özgürce üretim yapabiliyor musun?” sorusu olduğunu öğreniyorum. Salahi ise daha çok sanatıyla ilgili soruları cevaplamak istiyor. İran’daki eğitimden memnun olduğunu söyleyen Salahi “İran’ın eğitimi bambaşka. Burası da aynı şekilde çok iyiydi ama birbirinden çok farklı. Belki sizin kulağınıza özgürlük, çıplak kadın çizip çizmeme sorusu gelebiliyor ama resim yapmak yalnızca çıplak kadın çizmekten ibaret değil. Resim yapmanın o kadar bambaşka alanları var ki. O kadar büyük bir dünya ki. Onun için de İran’ın kısıtlamaları bizi hiçbir zaman kısıtlayamadı.”

ESERLERDE KADIN FİGÜRÜ 

Salahi’nin eserlerinde kadının özgürleşmesi, kadının üzerindeki baskılar bolca işleniyor. Birbiri ile bağlantılı bir kadın serisi yapan Salahi, ilk başta “Savaş Kadınları” serisi ile başladığını söylüyor ve şöyle anlatıyor: “1982 doğumluyum. Benim çocukluğum savaşta geçti. Ben savaş ortamını görmedim. Akrabalarda, ailede savaşa giden erkekler vardı ama ben çocuk olduğum için görmedim. Ama kadınları gördüm. Hani çocuğunu, kocasını, babasını savaşa gönderen kadınları. O kadınları hiçbir zaman unutamadım. Onların savaşı daha ağırdı bana göre. O yüzleri ilk defa çizmeye başladım. Sonra “Gizli / Hidden” serisini yaptım. Tabii bunların hepsi birbirinin devamı.”

Daha sonra açtığı “Kimlikler Lütfen” sergisinde ise Salahi, kendi yaşadığı yabancı olma deneyiminden ilham almış. Salahi şöyle anlatıyor: “‘Kimlikler Lütfen’ sergisinde ben yurt dışında yaşama sorunları yaşıyordum. İstanbul’da bir sanatçıyım. Bir yandan da yabancıyım. Oturum izni alamıyorum. Bir yandan alkışlanıyorum. Devamlı sağda soldayım ama bir yandan da oturum izni için koşturuyorum. Aslında o sergide, nereli olduğunun ne kadar önemli olduğu sorusu vardı.”

Salahi’nin şu an Kalamış 39 Galeri’de “Past in Yet” sergisi bulunuyor. Bu sergi, sanatçının yaptığı dört projenin karışık sergisi. En sevdiği eserleri sergilediğini söyleyen Salahi “Past in Yet” ismini koymasının sebebini şöyle açıklıyor: “Resim yaparken zamanda yolculuk etmek zorundasınız. Ya geçmişe ya geleceğe gidersiniz ya da anda olursunuz. Yani, eğer bir modele bakıp bir şey çizmiyorsanız, zaman içinde yolculuk ediyorsunuz. Geçmişinizde kalmaya mahkumsunuz. Unutmamak hem güzel hem ağır bir şey. Bir arkadaşım bir gün şunu dedi: ‘Sen geçmişinden çok bahsediyorsun, ben daha ağır bir şey yaşadım, sen niye daha çok anlatıyorsun?’ Dedim ki ‘Sen işini yapmak için her şeyi unutmak zorundasın ama ben işimi yapmak için anneannemin bile hayatını hatırlamak zorundayım.’ Çünkü özümü hatırlayıp bir şeyler yapabilmem için geçmişi unutmamam gerekiyor. O yüzden bu serginin ismi Past in Yet.”

SORUNLARA AYNA TUTMAK

Salahi eserlerini yaparken en çok geçmişten, yaşadıklarından ve gözlemlediklerinden besleniyor, sanatçının en büyük görevinin bir sorunu çözmek değil o soruna “ayna tutmak” olduğunu söylüyor. 

İlk başta Amerika veya İngiltere’ye gidebilmek için İstanbul’a geldiğini belirten Salahi, zamanla Türkiye’yi çok sevdiğini aktarıyor. Salahi “Ne zaman gitmeye karar versem olmadı, bir türlü gidemedim, bağlandım kaldım. Artık kendimi İstanbullu, Türkiyeli olarak anlatıyorum (gülüyor) Tabii ki ilk başta İranlı olarak. Gitmeye de niyetim yok. 2007’den beri buradayım. Kaç kez toparlandım gitmek için ama bir türlü olmadı. Memnunum da olmadığına” diyor.

İstanbul’a yerleştiğinden beri Kadıköy’de yaşıyor Maryam Salahi. 14 senedir Kadıköy’de yaşayan Salahi, burayı çok sevdiğini ve Kadıköy’den başka bir yere gitmeye niyeti olmadığını belirtiyor. Hem sanat hem özgürlük anlamında Kadıköy’ün önemli olduğunu aktaran Salahi “Buranın özgürlüğü ve kültürü bambaşka. Gerçi kentleşme, dönüşüm vs. bozdu ama ona rağmen İstanbul’un en yaşanılabilir, en güzel semti. Yaşayan insanların da hepsi elit, özgürlükçü, kaliteli. Burası sanat anlamında da çok besleyici gerçekten. Çok mutluyum Kalamış 39 Galeri’nin olmasından. Bu semtte 2-3 yılda gerçekten birkaç güzel galeri açıldı. Bu semtin böyle olmasına destek olmak lazım. Kadıköy, Nişantaşı’ndan veya Beyoğlu’ndan daha üstün bana göre.” diye ifade ediyor. 

ÇOCUK GÖZÜNDEN EŞİTLİK

Kalamış 39 Galeri’de “Past in Yet” sergisinin yanı sıra Salahi’nin küratörlüğünü yaptığı bir sergi daha bulunuyor. O da “Çocuk Gözünden Cinsiyet Eşitliği” sergisi. Güvensan Tesis Hizmetleri ve Kalben Derneği işbirliğinde 18 Eylül’de açılan bu sergide çocukların cinsiyet eşitliği konusunda yaptığı resimler yer alıyor. Sergi, çocukların toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Sergi projesini hayata geçiren girişimci Münteha Adalı 2019’dan beri “Temizlik Doğamızda Var” projesi ile Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 kalkınma hedeflerinden birini masaya yatırıyor ve o konuda çalışmalar yapıyor. 2019 yılında çevre ve doğa konusunu ele aldıklarını söyleyen Adalı, bu sene cinsiyet eşitliği için çalışmalarda bulunuyor. 

Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını çocuk seviyesine indirebildiğimizde eşitlikten bahsedebileceğimizi ve farkındalığı artırabileceğimizi söyleyen Adalı “‘Çocuk gözünden cinsiyet eşitliği nedir?’ temalı sergimizde 15 tane birbirinden harika, kendi felsefelerini, bu konu ile ilgili ne yapmak istediklerini resim sanatı ile yansıtan çocuklarımızın resimleri bugün duvarımızda. Toplumsal cinsiyet eşitliği dediğimizde hem Kalben hem Güvensan çocuklarının bu konuyu araştırmalarını hedefledik. Bize sorular sormaya başladılar. ‘Cinsiyet eşitliğini nasıl çizeceğiz, ne yapacağız?’ Biz de dedik ki ‘Lütfen Google’ı okuyun’. Buradaki amaç resimlerin mükemmel olması değil, okusunlar, araştırsınlar. Sonra ne anladılarsa onu kağıda döksünler. Farkındalık değil mi bu?”

Past in Yet sergisi, Kalamış 39 Galeri’de eylül sonuna kadar ziyaret edilebilir. Kalamış 39 Galeri adresi: Fenerbahçe, Münir Nurettin Selçuk Cd. No:28-30, 34726 Kadıköy/İstanbul


ARŞİV