Kişisel bir yüzleşme: “Benden Daha”

Düşdünya grubu, şarkılarıyla sorgulatmaya ve hayatımıza dokunmaya devam ediyor. Grubun yeni çıkan dördüncü teklisi “Benden Daha” parçası online hale gelen hayatımıza vurgu yapıyor

16 Haziran 2021 - 18:23

Düşdünya grubunun dördüncü teklisi “Benden Daha” parçası Rinata Entertainment etiketiyle tüm platformlarda yerini aldı. Grup üyeleri Özgür Tekin, Hamid Nejatemin, Burak Koşbay, Barış Koşbay ve Güvenç Kaplan bu sefer günümüzün iletişim anlayışını sorguluyor ve kişisel bir yüzleşmeye davet ediyor. Grup üyelerinden Güvenç Kaplan ve Özgür Tekin ile hem grubun kuruluş hikayesi hem de yeni çıkan şarkı hakkında konuştuk.

Ne zaman ve nasıl kuruldu Düşdünya, anlatır mısınız? 

Güvenç Kaplan: Grup üyeleri uzun yıllardır müziğin içerisindeler ve bu yıllar boyunca farklı tarzlarda projelerin içinde yer aldılar. Özgür ile benim halihazırda birlikte çalışmalarımız vardı. Barış, Burak, Hamid ve ben ayrıca bir projenin içindeydik. 2016 yılında bu kişilerin birlikte bir isim altında da güzel işler çıkarabileceklerine karar verip Düşdünya’yı oluşturduk. Hepimizin elinde, bu oluşum tarafından yorumlandığında değer kazanabilecek birikimimiz mevcuttu, hazır bestelerimiz ve parçalara dönüşebilecek kadar malzememiz vardı. 2016 Aralık ayında bu birlikteliğin ilk meyvesi “Doğum Günüm”ü çıkardık ve ek olarak 360 derece müzik videosunu yayınladık. Oldukça ilgi gördü. Ardından “Gece Gibi”, “Sis” ve “Benden Daha” geldi. Şu anda da yaz aylarında dinleyicilerimiz ile buluşturmaya hazırlandığımız yeni bir parça üzerinde çalışıyoruz.

Grubun ismine nasıl karar verdiniz? Özel bir anlamı var mı sizin için?

Özgür Tekin: Düşdünya ismi bize göre sanatla uğraşanların, bir şekilde mücadele etmek zorunda oldukları dualitenin, yani ‘gerçek dünya’ ve ‘düş dünya’nın, sanata, yaratıcılığa ve hayallere denk gelen kısmını ifade ediyor. Bu, gerçekler yerine hayalleri tercih ettiğimiz anlamına gelmiyor. Düşdünya’da insanlar, yaşadıkları, beslendikleri bazen yenik düştükleri gerçekleri yeniden yorumluyorlar; hayatla ilgili her şeyin insan süzgecinden geçmiş hali gibi. Mizahi bir bakış açısıyla cevap verecek olursak, Orhan Baba’nın 70’lerdeki politik duruşuyla William Shakespeare’i de yan yana koyabiliriz Düşdünya’nın isminde: "Daha güzel daha mutlu daha adil sevgi dolu bir dünya için barış için insanlık için: Düş Dünya!"

DEĞİŞİMLERE HAZIR OLMAK

"Benden Daha" parçasınının sözleri, günümüzün insan ilişkilerine dair de çok şey söylüyor sanki. Şarkıyı çıkarma sürecinizi anlatır mısınız? 

Güvenç Kaplan: “Benden Daha”, solistimiz Özgür Tekin’den gelen bir parça. Ondan gelen taslağı ruhunu koruyarak, çok fazla değiştirmeden son haline getirdik. Parçanın yazıldığı tarihteki sözlerin günümüzde de etkisini kaybetmeden bir anlam bütünlüğü içerisinde işlenebileceğini düşündük. Bu parçada söylemek istediklerimizi de içerisine yerleştirdiğimiz “vintage” rock öğeleri eşliğinde ifade etmek istedik. Bizi takip edenler, bu parçayı bir tekli olarak piyasaya sürmeden önce, pandemi öncesi verdiğimiz konserlerde canlı olarak icra ettiğimizi hatırlayacaklardır. Parçayı o anda ilk kez dinleyenlerin bile ikinci nakarattan itibaren parçaya eşlik ettiklerini gözlemliyorduk. İzleyicilerden aldığımız olumlu tepkilerin bizi bu parçayı kaydedip piyasaya sürmek açısından cesaretlendirdiğini söyleyebiliriz.

Özgür Tekin: “Benden Daha”, insanın kendini tanımaya, anlamaya hatta anlatmaya çalışırken içinde olup biten karmaşayı, çelişkileri; bazen kendini yeniden tanımlarken kendine yabancılaşmasını anlatıyor. Yani insan ilişkilerinden daha ziyade kişisel bir yüzleşmeden bahsediyor.

Klipte elinde telefonla kendini çeken insanlar görüyoruz. Salgından ötürü online bir hale gelen hayatımıza vurgu yapıyor sanki. Siz ne dersiniz? Klibin temasına nasıl karar verdiniz?  

Güvenç Kaplan: Tanıdığımız ya da tanımadığımız başka insanlar tarafından fark edilme ve beğenilme ihtiyacı duyuyoruz. Herkes ruhunu beslemek için o minicik beğenilerden güç alır hale gelmiş. Birbirimize beslediğimiz hisler, duygular o yedi tane emoji ile kategorize edilebilir mi gerçekten? Bir yakınımızı kaybettiğimizde ağlama emojisine tıklayarak teselli ettiğimizi mi düşünüyoruz karşımızdakini? O da teselli bulduğunu mu düşünüyor? İnsan duyguları bu kalıplara sığdırılabilecek kadar homojen mi? Sevinçlerimizi ya da üzüntülerimizi yakınlarımızla paylaşmamız kadar doğal bir şey olamaz ama bunun için kullandığımız araçlar bizi mekanik ve duygudan uzak davranışlara itiyor ve bu yavaş yavaş “gerçek normal” olmaya evriliyor, karakterimizin bir parçası haline geliyor.

Biz, bu neden böyle diye sorgulama ihtiyacı duyuyoruz. Bunun altında yatan sebebin sevgisizlik olduğunu düşünüyoruz. Kendi hayatlarımızda ortaya çıkan sevgi eksikliğini, dışarıdan minik yapay sevinçlerle dolduracağımızı düşünüyoruz. Sonuç olarak dijital kağıt üzerinde eskisinden daha çok “bağlanmış” gözüküyoruz ama esasında daha da yalnızlaşıyoruz. “Benden Daha” ile insanları biraz olsun düşündürmeyi, kendilerine sormalarını istedik: “Kendimi eşsiz zannediyorum ama öyle miyim gerçekten? Benden daha kaç tane var?”

Özgür Tekin: Benden daha kaç tane var derken benim gibi kaç tane var değil, ‘ben sandığım kişi daha kaç kere dağılıp yeniden toparlanarak tanımadığım farklı insanlara dönüşecek’ demek istiyor aslında. Yani insanlara, kendi değişimlerine hazır olmalarını, bazen her şeyden önemli sandıkları değerlerin, prensiplerin anlamsız boş sözlere dönüşebileceğini söylüyor.

“SANATIN TALEP EDİLDİĞİ BÖLGE”

Grup üyelerinin çoğu Kadıköy'de yaşıyor. Kadıköy sizin için ne ifade ediyor? Müziğinize etki ettiğini düşünüyor musunuz Kadıköy'ün?

Güvenç Kaplan: Kadıköy, dünyaya tekrar gelseniz yaşamak isteyeceğiniz yerlerden biri. Her gün bizi kendisine aşık etmeye devam ediyor. İyi kalpli, hoşgörülü, sevgi dolu, insanları, bu sevgiye karşılık veren hayvanları, esnafı, cadde ve sokakları ile size her gün bıkmadan iyi bir insan olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırlatan sihirli bir yer. Ayrıca aydın insan profili ile burası Cumhuriyetimizin değerlerinin coşkuyla yaşatıldığı ve doğal olarak kültür ve sanatın yüksek oranda talep edildiği bir bölge. Burada sanatın her dalını yerinde canlı olarak yaşamanız mümkün. Dolayısıyla evet, Kadıköy’ün müziğimize ciddi anlamda etki ettiğini düşünüyoruz. Kadıköy söylemek istediklerimizi daha cesurca söylememiz için yardımcı oluyor.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Güvenç Kaplan: Pandemi süresince müzik emekçileri büyük zorluklarla karşı karşıya kaldılar. Bu insanlar ülkemizin kültürüne hizmet ediyor, toplumun ruh sağlığı için önemli bir işlev üstleniyorlar. Müzik izleyicileri de canlı konserleri çok özlediler. Açık hava konserleri başta olmak üzere müzisyenleri tekrar kitleler ile buluşturmak, sahneleri tekrar canlandırmak gerekiyor. Kadıköy bu anlamda önemli bir misyon üstleniyor. Yetkililerin gündemindeki projelerin ivedilikle hayata geçirilmesini ümit ediyoruz. Müzisyenlerin tek ihtiyaçları, onlara sahnelerini ve izleyicilerini geri vermek.

Özgür Tekin: Pandemi bize aynı müzikte olduğu gibi bireylerin değerli ve önemli olduğunu, ancak uyum içinde bir araya geldiğimizde ortaya çıkan sesin eşsizliğini ve vazgeçilmezliğini de gösterdi. Birlikte eğlenip şarkılar söylemeyi özledik, özlem sevgiden doğar; birbirimizi, beraber geçirdiğimiz zamanları özlediğimizi fark etmek, yaşadığımız tüm zorluklara rağmen bizi gülümsetiyor.

Twitter / Instagram: @dusdunyaband

 


ARŞİV