Aslında çoğumuz onu oyuncu olarak tanıyoruz. Tozkoparan, Böyle Bitmesin, Pusat, Fikrimin İnce Gülü ve daha birçok dizi, tiyatro ve sinema filminde rol alan Kadıköylü oyuncu Yasemin Balık, bu sefer dört şarkılık bir EP (kısaçalar) ile karşımızda. Nisan ayında Pb etiketi ile dinleyicisi ile buluşan "Kafam Bozuk" albümü vesilesiyle Yasemin Balık ile konuştuk.
Kadıköy’de doğup büyüyen Yasemin Balık, daha beş yaşındayken izlediği ilk tiyatro oyunu ile oyuncu olmaya ruhen karar verdiğini aktarıyor. Müzik ise Balık’ın hayatında hep var olmuş.
“Kendimi bildim bileli her yerde ve her fırsatta şarkı söylemekten büyük keyif aldım.” diyen Balık, kendisini en çok rahatlatan şeyin yazmak ve şarkı söylemek olduğunu ifade ediyor. En zor zamanlarında en yakın arkadaşının gitar, kalem ve kağıt olduğunu ifade eden Balık süreci şöyle anlatıyor: “2005 yılında çok kıymetli gitarist Volkan Başaran bana ilk gitarımı hediye edince, müziğin anlamı değişmeye, daha da güzelleşmeye ve derinleşmeye başladı. Gayri ihtiyari, gitarda bastığım akorlara melodiler ve sözler yazmaya başladım. Ve bu bana bambaşka bir dünyanın kapılarını açtı. Yıllardır biriken melodiler ve sözler adeta taşmaya başladı. Ve ben böylece kendimi ifade etmenin yeni bir yolunu bulmuş oldum. Öyle bir yol ki, sonsuza kadar bitmeyecek, gittikçe uzayan ve güzelleşen, derinleşen ve şifa veren. Paylaştıkça çoğalan, yalnız olmadığımı ve insan olduğumu hissettiren...”
“MÜZİK, NOTALARA RUHUMU ÜFLEMEK”
“Oyunculuk mesleğim, müzik ise hep vardı” diyor Yasemin Balık. Ondan bu cümlesini biraz açmasını istediğimde oyunculuğun daha kolektif, müzik yapmanın ise daha bireysel bir disiplin olduğunu aktarıyor. Balık “Ortaokulda okul oyununda oynayana kadar oyunculuk yapmamıştım ama ilk şarkıyı belki de iki yaşımda söylemişimdir. Şarkı söylemek bana göre notalara ruhumu üflemek. Daha tinsel, daha direkt, daha özgür ve daha ilkel. Oyunculuk ise daha ekip işi, daha başkalarına tabi olduğunuz bir disiplin. Ama tabii ki eğer rolünüzü metne üfleyebilmeye başlarsanız, işte o zaman başka bir şey olmaya başlar. Ama maalesef her zaman karşınıza üflenecek, yani sizi doyuracak ve doğurtacak bir metin, senaryo, rol ya da ekip çıkmıyor.” diyor.
“Kafam Bozuk” albümünü çıkarma sürecini ise mucizevi bir süreç olarak yorumluyor Yasemin Balık. Yıllardır beklediği ve ertelediği bir karar olduğunu söyleyen Balık “2007’de MySpace’de yayınladığım demo ve amatör albümümün (EP) ardından, 2008 yılındaki bir röportajımda doğru aranjör ve plak şirketini bulduğumda yapacağım dediğim albümü 2021’de yapmak. Bunu öncelikle, beni değerli yapımcım, yol arkadaşım, aranjörüm, vokal koçum Hakan Kurşun ile tanıştıran kadim dostum Nejat Yavaşoğulları'na borçluyum. Sevgili Nejat şarkılarımı dinlediğinde ‘Sakın müzik yapmaktan vazgeçme, bu sonsuz bir yol ve müzik yapmalısın’ demişti. Bulutsuzluk Özlemi şarkılarıyla büyüyen nesilden biri olan benim için bu sözleri duymak, anlatılmaz bir mutluluktu. Ben de ‘doğru rehberi bulmama yardımcı ol’ dedim ve beni Hakan Kurşun’la tanıştırdı. Yola bir tek single yapmak üzere çıktık fakat müzikal sinerji o kadar muhteşemdi ki, dört şarkı yaparak bir Ep albümle bu noktaya geldik.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Albümün çalınan bütün enstrümanları, kayıtları, mixing ve masteringleri Hakan Kurşun tarafından, kendi stüdyosunda yapıldı ve yine kendi şirketi Pb tarafından tüm dijital platformlarda yayınlandı. Ben sadece şarkı yazdım ve söyledim. Evren bana daha ne kadar bonkör davranabilirdi” (gülüyor)
MÜZİKLE HİKÂYE ANLATMAK
Balık’a göre, müzik kendini arama, kendi ile buluşma ve kendi olabilmenin yolu. Balık, bunu katarsis yoluyla yani acı ve hüzünden beslenerek yapabildiğini belirtiyor. Son nefesine kadar yeni şarkılar yapacağını ve dokunabildiği herkesle paylaşacağını aktaran Balık, bunun bir varoluş şekli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Nefes almak gibi”
Balık, ruhen doğru bir yola girildiğinde ve sağlam bir adım atıldığında, evrenin tüm gücüyle bizim için işbirliği yaptığını söylüyor. Ve o yolda kalıp vazgeçmemek gerektiğini, yolunun uzun ama çok heyecanlı olduğunu dile getiriyor. Yeni sözler ve yeni keşifler için çok heyecanlı olduğunu aktaran Balık “Beni aslında bir müzisyen değil de, hikâye anlatıcısı olarak da görebilirsiniz. Bunun eğitimini almış, yıllarını vermiş arkadaşlar için, sanırım bu şekilde adlandırırsak, daha adaletli olur.” diyor.
Son olarak Kadıköylü olan Yasemin Balık, Kadıköy’ün onun için ne ifade ettiğini şöyle açıklıyor: “Kadıköylü olmak bir ayrıcalıktır. Çünkü ben dünyanın neresine gidersem gideyim hep Kadıköy'ü aradım. Boşuna dememişler ‘Körler Ülkesi’ diye.” (gülüyor)