Özellikle salgın döneminde aile hekimleri, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı. Aile hekimleri gerek sosyal medyadan gerek canlı yayın programları ile sesini duyurmaya çalıştı. Ancak, aile hekimlerinin çalışma şartlarını düzenleyen son yönetmeliğe göre artık basına izinsiz konuşamayacaklar. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne göre, eğer aile hekimi kamu görevleri hakkında basına üç kez izinsiz konuşursa sözleşmesinin yenilenmemesi riski ile karşı karşıya kalacak. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ise bu yönetmeliğin iptali için dava açacaklarını açıkladı.
AHEF 2. Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan son 17 ayda 700’e yakın basın açıklaması yaptıklarını ve birçok canlı yayına çıktıklarını söylüyor. Eryazğan “Biz doğruları, sistemde tıkanan noktaları söyledik, problemleri ilettik ancak onlar susturma yönünü tercih ettiler. Duymak istemedikleri için böyle bir yönetmelik maddesi eklediler. Ama biz Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak doğruları, hakikati söylemeye devam edeceğiz.” diyor.
SALGINDA İŞ YÜKÜ ARTTI
Özellikle salgın döneminde aile hekimlerinin çalışma koşullarının daha da kötüleştiğini ifade eden Eryazğan, aile hekimlerinin poliklinik kapatma veya hastalara randevu ile bakma yöntemini seçemediklerini ifade ediyor. Esnek çalışma modelinin uygulanmadığını belirten Eryazğan şöyle anlatıyor: “Hastanelerde poliklinikler kapatılırken, randevu ile çalışılırken, esnek çalışma modelleri yapılırken aile hekimleri sürekli çalıştı ve esnek çalışma modelinin dışında tutuldu. Hastaneye gidemeyen bir dolu vatandaş aile hekimine geldi. Aile hekimleri performans sistemine dayalı çalışıyor ve bu süreçte bebek aşıları, bebek izlemleri, çocuk izlemleri, gebe izlemleri yapmaya devam ettiler. Performanstan muaf tutulmadılar. Sinovac aşısı yapmaya başladık. Daha sonra da Biontech aşısı yapmaya devam ettik. Şu anda 50 milyonun üzerindeki aşının yaklaşık 35-36 milyona yakın aşısı aile hekimliğinde yapıldı. Bütün bu işler bir arada olunca aile hekimliği, kapasitesinin çok çok üstüne çıktı ve hiçbir şeyden muaf tutulmadı. Aile hekimlerimiz hasta oldu, hayatını kaybetti ama illiyet bağı kurulmadı. 17 ay boyunca aile hekimlerine ek ödeme verilmedi. Sadece üç ay şartlı bir ödeme getirildi. Onda da yüzde 30’umuz ancak alabildi. Oysa ki hastanelere yaklaşık 13-14 ay boyunca şartsız ek ödeme verilmişti.”
“İŞ GÜVENLİĞİ BİTTİ”
Kronik sorunlar ve özlük hakkı kayıpları sebebiyle birçok kez Sağlık Bakanlığı’na başvurduklarını söyleyen Eryazğan, çıkarılan yönetmeliğin bu sorunları çözmediğini ifade ediyor. Özellikle İl Sağlık Müdürlüklerine büyük yetkiler verildiğini aktaran Eryazğan “Sözleşme yenilememe, sözleşme feshi ile ilgili yetkiler verildi. Aile hekimliği işçi statüsünde bile sayılmamaya çalışıldı bu yönetmelikle. Eskiden 200 ihtar puanıyla sözleşme fesih olurken şu anda 25 puanla bile il müdürlüğü fesih yapabiliyor veya sözleşmeyi yenilemeyebiliyor. Yani aile hekimliğinde iş güvenliği bitti.” diyor.
Koşulların iyileşmesi için AHEF olarak Sağlık Bakanlığı ile görüşmeye devam edeceklerini belirten Eryazğan eylemler yapacaklarını, hukukun verdiği tüm yolları kullanacaklarını aktarıyor. AHEF 10 Temmuz Cumartesi günü saat 12.30’da Ankara’da bir basın açıklaması gerçekleştirecek. Sosyal medyada ise #cezasözleşmesi etiketiyle birçok tweet atılıyor. Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği Kolu da 5 Temmuz Pazartesi günü yaptıkları canlı yayında bu yönetmeliği kabul etmediklerini ifade etti.
TWEET ATTIĞI İÇİN SORUŞTURMA!
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ise hızla uygulanmaya devam ediyor. Aile Hekimi ve İstanbul Tabip Odası Aile Hekimleri Komisyonu üyesi Dr. Emrah Kırımlı, mayıs ayında Twitter üzerinden attığı bir tweette İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün dağıttığı maskenin kalitesiz olduğunu ifade edip maskenin fotoğraflarını paylaşmıştı. Yönetmeliğin gelmesi ile birlikte Dr. Emrah Kırımlı’ya soruşturma açıldı.