Hayvanlar üzerinde test edilmeyen ürünlere ilgi artıyor 

Kullandığınız ürünler, hayvanlar üzerinde test ediliyor olabilir. Bunun önüne geçmek için ise cruelty-free yani deney yapmayan ürünlere yönelmek mümkün 

20 Mayıs 2021 - 15:10

Save Ralph (Ralph’i Kurtar) animasyonundan sonra hayvanlara deney yapma konusu daha çok tartışılır ve konuşulur hale geldi. Animasyon, deneye maruz kalan bir tavşanın ağzından deneyin hayvanlar üzerinde nasıl sonuçları olduğunu gösteriyor. Bu animasyondan sonra belki de hiç duymadığımız veya üzerine düşünmediğimiz “cruelty free” kavramıyla tanıştık. 

Birçok marka, ürettiği ürünü ilk önce hayvanlar üzerinde deniyor. Deneye Hayır Derneği sitesinde dünyada her yıl 100 milyondan fazla hayvanın deneyler için kullanıldığı belirtiliyor. Deney sürecinin tamamlanmasının ardından ise neredeyse hepsi öldürülüyor. Zannedilenin aksine bu deneyler yalnızca makyaj malzemelerinde değil kullandığımız birçok hijyen, kozmetik ürünü için yapılıyor. Ancak deney yapmayan markalar kullanmak da mümkün.

“ZULÜMSÜZ” MARKALAR

“Zulümsüz” anlamına gelen “cruelty-free” tanımı, hayvanlar üzerinde deney yapmayan markalar için kullanıyor. Markalar cruelty-free sertifikası alabilmek için, Peta, Cruelty Free International gibi kuruluşlara başvurabiliyor. Deney yapmayan markaları, bu kuruluşların sitelerinden de inceleyebilirsiniz. Bir ürünün cruelty-free olması ise o ürünün vegan olduğu anlamına gelmiyor. Cruelty-free tanımı, hayvanlara deney yapılmadığı anlamına geliyor ancak içeriğinde hayvansal bir içerik kullanılmasına engel değil.

“Etik Seçimler” sitesini açan Duygu Gönül, vegan sertifikasının markaya değil, ürüne verildiğini dile getiriyor. Ürünlerin hayvansal madde içerip içermediğine bakıldığını belirten Gönül “Kriterler sertifika kuruluşuna göre değişmekle birlikte çoğunlukla hayvan deneyi yapılmaması da isteniyor. Bana sorarsanız en ideali 'hayvan deneysiz' onayı almış markaların vegan logosu bulunan ürünlerini araştırmaktır” diye ifade ediyor.

“BELGESEL FARKINDALIK YARATTI”

Ancak bu süreçte özellikle üzerinde durulan bir konu da markanın Çin’de satılıp satılmadığı konusu. Çin anakarasında satışı olan markalar, ülkenin yasaları gereği hayvanlar üzerinde test yapmak zorunda. Bu sebeple Çin’e satışı olan markalar, dolaylı da olsa hayvanlar üzerinde test yapmış oluyor. Gönül bu konu hakkında “Son zamanlarda yasalar esnetilse de hala oturmuş bir düzen yok. Durum kesinleşene kadar Çin'de satılan markaları cruelty free kategorisine koymak pek doğru olmaz” diyor.

Bazı markalar, deney yapsalar dahi “cruelty-free” olduklarını iddia edebiliyorlar. Markaların konu hakkındaki beyanlarının yanıltıcı olabileceğini söyleyen Gönül, deneysiz ürün tercih edeceklerin bu alanda çalışma yapan tarafsız sertifikalara, hayvan hakları organizasyonlarına, hatta belli başlı bloglara güvenebileceğini söylüyor. Tüketicilerin “crueltyfreekitty.com” ve “logicalharmony.net” gibi yabancı kaynaklardan araştırma yapabileceklerini söyleyen Gönül, “Cares” uygulamasından merak ettikleri markayı aratabileceklerini belirtiyor. Aynı zamanda hangi mağazada hangi cruelty-free ürün var görebilmek için deneysiz.org sitesine göz gezdirebilirsiniz.

Gönül yakın bir zamana kadar bu konuya ilginin çok sınırlı olduğunu söylüyor ve şöyle anlatıyor: “Vegan ürünler elbette veganlar tarafından tercih ediliyordu. Aynı şekilde vegan ürünün daha doğal/sağlıklı olduğunu düşünen bazı müşteriler bunlara yönelebiliyordu. Ancak geçen ay yayınlanan Save Ralph kısa filmi müthiş bir farkındalık yarattı. Hayvanlara zarar vermekten kaçınmaya başladılar doğal olarak. Artık insanlar hukuki boşluklar, sertifikalar, logolar ve markaların yanıltıcı beyanları konusunda çok daha bilgili. Hayvanlara, doğaya vs. zarar vermeyen seçimler yapmak için çabaladıklarını görüyorum.” 

Website: etiksecimler.com


ARŞİV