Salgında bir yılı geride bıraktık. Bu bir yıl içinde maske bulmanın zorlukları, psikolojik kaygılar derken birçok şey yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Salgının başlarından bu yana süren bir başka sorun ise kalitesiz maskeler. Virüslerin yayılmasını engellemeyen maskeleri farkında olmadan takıyor olabiliriz. Bunu engellemek için ise tüketici olarak yapabileceklerimiz var.
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Sinan Vargı ve Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Eroğlu bu bir sene içinde kalitesiz maskeler için neler yaptıklarını anlattı.
Vargı ve Eroğlu, gazetemize yaptıkları ortak açıklamada, kalitesiz maskelerin hala çok yaygın olduğunu söylüyor. Tüketici Hakları Derneği’nin Ağustos 2020’de piyasadaki maskeleri inceleyerek yaptığı bir araştırmaya göre piyasadaki maskelerin büyük bir çoğunluğu standartlara uymuyordu. Bu araştırmadan yedi ay sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırma yapmaya başladığını söyleyen Vargı ve Eroğlu bakanlığın yaptığı araştırma hakkında şunları söylüyor: “335 kişisel koruyucu donanım denetlendi ve 41 adet maske işe yaramaz bulundu. Ankara Tabip Odası hemen bu kalitesiz maskelerin üreticileri hakkında suç duyurusu istedi. Kaç yüz kişi acaba hayatını bu maskeler nedeniyle kaybetti? Tabii biz bu kalitesiz maske sayısının bu kadar düşük olduğuna inanmıyoruz, çünkü piyasada hala üreticisi belli olmayan, maskelerin naylon ambalaja sarılı olarak satışı sürüyor. Kim üretir, hangi şartlarda üretilir belli değil. Trafik ışıklarında, metro çıkışlarında, otobüs duraklarında satışı sürüyor. Öncelikle bunların önlenmesi gerekiyor.”
“TSE BELGELİ MASKELER TERCİH EDİLMELİ”
Kalitesiz maskelerin sahte bir güven hissi verdiğini söyleyen Vargı ve Eroğlu, “Tüketici kullandığı maskenin üç kat olduğuna ve koruyucu olduğuna inanıyor. Bu ise hastalığı yayıyor. Özellikle bazı tüketiciler pamuklu kumaştan, naylon jarse kumaşından yaptıkları maskeleri bütün gün sokakta takıyor, eve gelince de ellerini sabunlarken maskeleri de ertesi gün kullanmak için kurutuyorlar. Oysa virüs 60 – 70 derece ısıya kadar dayanıyor. Bu yapılan işlem virüsü tam öldürmüyor, hele sabunla yıkanmamışsa” diyor. Geçen senenin Eylül ve Ağustos aylarında TÜDEF özellikle market alışverişlerinde, otobüslerde, kalabalık yerlerde çift maske takılmasını önermişti.
Tüketiciler olarak yapabileceğimiz çeşitli şeyler var. Vargı ve Eroğlu, üreticisi belli olan, TSE Belgesi ve karekod uygulaması ile üreticisi takip edilen maskelerin tercih edilebileceğini söylüyor. Maskelerin üç katlı olmasına ve burun kısmının içinde tel olmasının önemli olduğunu belirten Vargı ve Eroğlu “Maskeyi takın, bir mum alevini üfleyerek söndürmeye çalışın. Eğer sönüyorsa maske havayı geçiriyor. Bunun gibi testler var sosyal medyada. Tüm bunlar da vatandaşın bu konuda aradığı çözümler. Ne yazık ki hükümet, bakanlıklar bu konuda yavaş kaldı. Bu arada maske konusunda tüketici eğitimi de çok önemli, çeneye indirilen maske gün boyu çenede biriken virüsü alıp ağzımıza burnumuza getiriyor. Hele koluna taktığı ve polisi görünce kolundan alıp ağzına taktığı maske kullanımı hastalığı yayıyor.” diyor.
Eroğlu ve Vargı aynı zamanda tüketicinin maske konusunda bilinçlendirilmesini sağlayan kamu spotlarının sık sık televizyonlarda yayınlaması gerektiğini belirtiyor.