Siyah poşete konan, gazeteye sarılan hijyenik pedler, regli saklamak için üretilmiş alternatif kelimeler ve daha fazlası… Regl, Türkiye’de hala üzerine konuşmanın tabu olduğu bir konu. Rayka Kumru ve Tuğba Gökduman’ın hazırladığı “Regl Hikayeleri” e-kitabı ise ilk regl olma deneyimlerinden, regl konusunda verilen eğitime; hissettiğimiz duygulardan, kamusal alanda regl olmaya kadar birçok konuda regl olanların hikayelerini içeriyor.
Tuğba Gökduman ve seksolog, cinsel sağlık iletişimcisi Rayka Kumru ile Regl Hikayeleri kitabının çıkış öyküsünü ve regl hikayelerini okumanın neden önemli olduğunu konuştuk.
Regl Hikayeleri kitabını hazırlamaya nasıl karar verdiniz? Süreci anlatır mısınız?
Rayka Kumru: Regl Hikayeleri, regli illa kadınlığa, çiçeğe, böceğe ve hassas olmaya bağlamadan konuşabileceğimiz, olduğu gibi, bedensel süreçleriyle, kapsamlı deneyimleyenleri ile birlik oluşturabileceğimiz bir dijital ortam hayaliyle kuruldu. Hikayelerin toplanma ve yaygınlaştırılması süreçlerinde de ücretsiz şekilde ulaşılabilen, temalarına göre organize edilen hikayelerden oluşan bir e-kitaba dönüştü.
Regl hikayelerini bilmek, okumak neden önemli sizce?
Tuğba Gökduman: Bence yalnız olmadığımızı bilmek adına önemli öncelikle. Beden ve cinsellik ile ilişkilenen konular hakkında fikir ve deneyim paylaşımında bulunmak ancak özel alanlarda ya da kulaktan kulağa yapılıyor çoğunlukla. Regl Hikayeleri ise, kişilerin o ana değin belki de kimseye anlat(a)madığı, öte yandan belki de birçoğumuzun aşina olduğu hikayelere yer veriyor. Örneğin, bir kişinin regl olmaya dair utanç duyduğu anılar, gülünç bulduğu “itiraflar”, bir başka kişinin hikayesinde de karşımıza çıkabiliyor. Oysa benzer süreçlerden geçtiğimizi bir bilsek belki de ne kadar rahatlayacağız! Öte yandan, bu kitap reglin yalnızca kadınlarda ve “bildiğimiz şekliyle” yaşanmadığını, yani çeşitli cinsiyet kimliklerinden kişiler tarafından, farklı bedensel, ruhsal, sosyal ve cinsel tepkiler eşliğinde deneyimlendiğini görebilmek için önemli. Hikayeler yer yer ortak noktalarda buluşsa da şüphesiz her biri biricik. Bir de tabii toplumda tabu olan bir konu hakkında insanların söyleyecek şeyleri olması ve samimiyetle bunları aktarmak istemesi, kendi başına önemli bir şey diye düşünüyorum. Tabuları kırabilmek adına atılan ufacık bir adım, başka adımlarla birleşince yepyeni bir yol yaratabiliyor.
“REGL HALA BİR TABU”
Regl hakkında konuşmak hala bir tabu mu? Regl hakkında konuşmanın normalleşmesi konusunda iyiye dönük adımlar atıyor muyuz sizce?
Tuğba G.: Bence halen bir tabu, insanların regllerini istedikleri şekilde yaşayabildiği ve konuşabildiği alanlar tümüyle mevcut olmadığı müddetçe kimi tabular var olmaya devam edecek diye düşünüyorum. Örneğin biliyoruz ki regl sıvısını görmek regl olan olmayan birçok kişi için halen tiksinti verici veya menstrüal ürün satın almak, hatta yalnızca markanın adını dile getirmek dahi utandırıcı ve zaman zaman kişileri tehlikeye atan bir şey olabiliyor. Ancak elbette bir değişim var. Regl Hikayeleri, bu değişime hem tanıklık eden, hem de bu değişime katkı sağlayan bir proje oldu. Hikayelerde bir veya birkaç kuşak öncesine kıyasla regl tabularını kırmaya yönelik çok daha güçlü seslerin çıkabildiğini görüyoruz. Mesela, yakın bir zamana kadar farklı şekillerde sürdürülen ve aktarılan “ilk regl tokadı geleneği” kırılıyor artık, hikayelerde bu konuya ilişkin epey belirgin bir isyan var. Önceden laf arasında “hasta” veya “kirli” olma hali olarak bahsedilen regl, artık çok daha yargısız sözcüklerle tanımlanabiliyor. Ya da menstrüal hijyen ürünü almak isteyenler bunu siyah poşete koyma veya gazete kağıdına sararak saklama gereği duymayabiliyor. Yaşanmakta olan bu değişime Regl Hikayeleri, bu seslerin çıkabileceği bir alan yaratarak katkıda bulunuyor bence. Benzer amaçlar güden projelerin sayısı da yükseliyor, daha da çok böyle alana ihtiyacımız var.
Regl hikayesini anlatmak hala bazı kişiler için zorlayıcı olabiliyor. Siz ilk regl hikayelerini toplamaya karar verdiğinizde, hikaye toplamakta zorlandınız mı? Nasıl gelişti süreç?
Rayka K.: Hikaye toplama konusunda çok aktif bir şey yapmadık aslında. Zorlama değil, gerçekten içinden gelenler girsin bakınsın, paylaşsın istedim. Platform iki yıl boyunca sadece hikaye toplama modunda kaldı. Hikaye geldikçe motive olduk. Bir süre platforma gereken ilgiyi gösteremedim fakat Tuğba ile yollarımızın kesişmesi, Türkiye’de regl yoksulluğu ve tabusuyla mücadele eden Konuşmamız Gerek Derneği ile çalışmalarımızla beraber bu alana da can geldi, daha motive şekilde vakit ayırabilir oldum. Amacı her zaman hikayelerimizi paylaşabildiğimiz ortak bir alan olmasıydı; web sitesinde teker teker yapmak yerine hepsini birden kitap olarak yayımlayalım dedik. Aslı Alpar (@aslialpar), Sinem Arda (@sinthehuman), Beril Ateş (@berilates), Melis Berk (@iyilesmecizimleri), @biricikseksuel, Dilruba Karalp (@heleloyi), Yasemin Şakar (@yaseminsakars) regl temalı boyama sayfalarıyla, Ezgi Epifani ve Selen Kıraç metinler ile katkı sundu; Naz Çitçi ve Oya Çitçi tasarladı. Şahane bir regl işbirliği oldu!
KAPSAYICI BİR REGL EĞİTİMİ
Tüm hikayelere dönüp baktığınızda deneyimlerde ne gibi ortaklıklar görüyorsunuz?
Tuğba G.: Regl olma deneyimine ilişkin ortaklıklar, ne yazık ki, çoğunlukla reglin utanç, korku veya tiksinti hisleriyle birlikte anılmasından kaynaklanan durumlar. İlk regl olduğunda utancından haftalarca hatta aylarca bunu ailesi veya çevresi ile paylaşamayan, dolayısıyla menstrüal ürünlerden mahrum kalan veya kamusal alanda kıyafetine regl sıvısı bulaştığı için saklanmak zorunda hisseden insanların hikayeleri oldukça fazla. Bu hikayeler dönüp dolaşıp (en azından Türkiye’de) kapsamlı ve kapsayıcı bir regl eğitiminin yeterli olmayışına geliyor. Regl eğitimi, regl olan veya olmayan herkese verilmesi gereken bir eğitim; kapsamlı cinsellik eğitimi ya da cinsel sağlık eğitimi olarak bilinen süreçlerin bir parçası. En basitinden, bir okulda bu konuya ilişkin bilgilendirici seminerler düzenlendiğinde oğlan öğrencileri dışarı çıkarmak, onlara daha en başından reglin kendilerinden gizlenmesi gereken ayıp ve pis bir şey olduğu izlenimini vermek, o okulda regl olan kişilerin regl olmayan kişilerle kurduğu ilişkinin olumsuz anlamda etkilenmesine sebep olabiliyor. Aile içinde de regl hakkında gerekli eğitim verilmiyorsa, bir yerde deneyimler benzemeye başlıyor. Evde, okulda, iş yerinde, toplu taşımada veya herhangi bir özel/kamusal alanda, regl artık bambaşka mesajlarla bütünleşiyor. Bireysel ve kolektif boyutta bu yerleşmiş kodları kırmak hem zor oluyor, hem de zaman alıyor. Fakat bu ortak deneyimleri yaşıyor veya yer yer bunlardan bahsedebiliyor olmamız bir dayanışmayı da beraberinde getiriyor, bizi yakınlaştırıyor.
Kitapta aklımıza gelebilecek neredeyse her konuda hikayeler var gerçekten. Konulara ayırmanız ve çoğu konu hakkında yazı olması, kişilerin yaşadıkları konusunda yalnız olmadıklarını görmeleri açısından da faydalı geliyor, dediğiniz gibi.
Tuğba G.: Öyle kesinlikle. Toplanan hikayeleri nasıl derleyip sunabileceğimiz üzerine düşünürken reglin hayatın farklı alanlarına dokunan çok yönlü bir yapısı olduğunu göstermek istedik. Yani, regl olmak regl sıvısının neredeyse her ay vücuttan çıkmasıyla bitmiyor; aynı zamanda kuvvetli bir sosyo-politik boyutu var. Regli hangi koşullarda yaşadığımız içinde yaşadığımız bedenin kendine has yapısı kadar, toplumun değer yargılarıyla, eğitim sistemiyle, ekonomik refah düzeyiyle, vergilendirme şekli vb. ile o kadar alakalı ki. Bu farklı boyutları göstermek istedik biraz.
Elbette kişiler üzerinde söylediğin gibi bir etki yaratmış da olabilir. Mesela kitapta reglin cinsellikle alakası üzerine bir alt başlık var. Cinsellik de ayrı bir tabu olduğu için, bu konu hakkında reglin mesela ekonomik boyutlarına göre belki daha bile az konuşuluyor. Kitapta böyle bir başlığa yer verebilmek, kişilerin regl sırasında belli cinsel durumları deneyimlerken yalnız olmadıklarını görebilmeleri açısından güzel oldu.
“FAYDALI BİR KAYNAK”
Kitap hakkında okuyuculardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Rayka K.: Çok güzel dönüşler aldık. Bence hala okumamış, kaynağın olduğunu bilmeyen birçok kişi var, ara ara yazan, paylaşan oluyor. İlk duyurduğumuzda ruh sağlığı uzmanlarının ilgisi çok hoşuma gitmişti. Bireysel boyutta çok özgürleştirici ve iyileştirici olabiliyor bu hikayeler; şahsen benim için öyle oldu… Bir de sağlık çalışanları, ruh sağlığı uzmanları, ebeveynler ve eğitmenler için ne kadar faydalı bir kaynak olduğunu fark ettik.
Kitap bir seri haline gelecek mi? Ya da kitap haricinde regl hikayelerinin paylaşılacağı bir mecra hazırlamayı düşünüyor musunuz? İnsanlar regl hikayelerini paylaşmaya devam edebilir mi hala sizinle?
Rayka K.: Bu hikayeler bir akademik çalışma için toplanmadı, hakemli bir dergide yayınlanmadı, tema bazlı bir analiz haricinde farklı bir analize tabi tutulmadı fakat bilimsel değer taşıdığı kesin. Bundan sonraki hedeflerimiz arasında daha sistematik şekilde hikayeleri inceleme hedefimiz var, bundan sonra toplanacak hikayeler için. Bunun için de hem sahada çalışan, hem araştırma yapan, bilgi dönüşümü alanında çalışan insanlardan oluşan bir grup içinde ilerlemeyi düşünüyoruz.
İlk kitabımızın erişimini arttırmak, hikayeleri farklı şekillerde yaygınlaştırmak ve regl deneyimlerini bizlerle paylaşmak isteyenler için alan tutmaya devam etmeyi hedefliyoruz öncelikle.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Rayka K.: Regl iletişimi sağlık iletişiminin bir parçası, hedefe yönelik, bilime dayalı sağlık iletişimi ise en büyük haklarımızdan biri. Çocuk ve gençlerle regl hakkında iletişim kurmak, daha da önemlisi, olumlu ve güçlendirici şekilde iletişim kurmak beden algısı, özgüven, cinsel sağlık ve dolayısıyla genel sağlık adına atabileceğimiz hem önleyici hem de destekleyici adımların başında geliyor. Regl regldir. Olmaya devam ettikçe bizler de konuşmaya devam edeceğiz. Bu projede emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederiz.
E- kitabı okumak ve daha fazla bilgi almak için reglhikayeleri.com sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kitaba dair görseller reglhikayeleri.com’dan alınmıştır.
Kitabı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kitabın kapak tasarımı: Naz Çitçi ve Oya Çitçi