Türk sporunun efsane ismi 'Sinyor' lakaplı Can Bartu, 12 Nisan Cuma günü 83 yaşında hayatını kaybetti. Bartu’nun vedası tüm spor camiasını derinden sarsarken, herkes Bartu’nun kişiliğinin, hem futbolda hem basketbolda, iki alanda da başarılı kariyerinin üzerinde duruyor. Spor yazarları Uğur Vardan, Ali Murat Hamarat ve Kerem Çalışkan’a Can Bartu’nun bugün için ne anlam ifade ettiğini sorduk.
Spor yazarları 'Futbolun şairi, Kadıköy asilzadesi' diye tanımladıkları Bartu hakkında şunları söylediler:
Uğur Vardan: Ne mutlu ki kendisiyle tanışma ve söyleşi yapma onuruna erişmiştim (2000 yılında. FHM dergisinde çalışırken). Açıksözlü, içinden geçeni hemen ifade eden, kızdığı zaman da bunu çabucak belli eden, bilgi görgü sahibi, tatlı kibriyle gönül çelen bir kişilikti. Mantık insanıydı. Bir Fenerbahçe efsanesiydi ama başta ait olduğu camia olmak üzere oyuna ilişkin eleştirilerinde objektif, ‘gördüğünü çalan’ ve hakkaniyetli davranan bir yapısı vardı. Kuşkusuz sportif anlamda en derin izi yetenek açısından hem futbola hem de basketbola hâkim oluşuydu; bu tabii ki dünya ölçüsünde eşsiz bir özellik. Öte yandan oyun mantığı, taktik, seyir zevki, tutku ve anlayış olarak futbolun bambaşka bir döneminin simgesiydi. Biz ‘romantikler’in bambaşka anlamlar yüklediği dönemlerin oyuncusuydu ama hem o döneme hem de içinden geçtiğimiz zamanlara bakışı son derece gerçekçiydi. Bu açıdan da önemli bir tanık aramızdan ayrıldı diye düşünüyorum…
Vardan'ın Bartu ile yaptığı röportaj sırasında çekilmiş fotoğraf:
Ali Murat Hamarat: Futbol tarihimizin gördüğü herhalde en şık adamdı Can Bartu. Her zaman giyimine kuşamına özen gösterir, adeta parlardı. Yorumları deseniz, üstünden başından daha da parlaktı. O zarif tarzıyla herkesi eleştirir; kimseyi beğenmez tavrıyla birçoğumuzun içini ısıtırdı. Yeşil sahalardaki zarafeti sadece hayatını adadığı Fenerbahçe’yi değil, sarı-lacivertlilerin ezeli rakiplerini de etkilemişti. Metin Oktay’ın jübilesinde, Taçsız Kral’la formaları kısa süreliğine değiştirmesi aradan geçen yarım yüzyıla rağmen hâlâ hafızaları süslüyor; bu topraklarda neyi kaybettiğimizi kulaklarımıza fısıldıyor. Bir daha asla tekrarlanamayacak bir başarıya imza atan efsaneyi unutmak ne mümkün!
Kerem Çalışkan: İslam Çupi, Can Bartu için boşuna ‘Kadıköy’ün asilzadesi, futbolun aristokratı’ dememişti. Can Bartu Kadıköy’de ‘baron’, İtalya’da ‘sinyor’du. İtalya’da top koşturduğu o yıllarda Inter’in ünlü teknik direktör Helenio Herrera, Can Bartu’lu Fiorentina’nın İnter’i 4-1 yenip perişan ettiği maçtan sonra o unutulmaz lafı söylemişti:
‘Can, futbolun şairidir’. Fenerbahçe için bugün Can Bartu gençlere sesleneceği bir ikondur, yetenektir, akıldır, zekâdır, beceridir, tükenmeyen gayrettir, boynu her zaman dik olmaktır, edep, adap ve görgüdür... Futbolun şairi Can’ın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
“UMMADIĞIN TAŞ BAŞ YARAR”
Basketbol yazarı Fatih Sabovic de kendi Twitter hesabından Bartu’nun genç takımdayken gazeteye verdiği bir röportajı paylaştı. Müzikte caz müziği, yemekte köfte ve patates kızartmasını sevdiğini söyleyen Bartu’nun en sevdiği atasözü ise: “Ummadığın taş baş yarar”. Bartu, kısa röportajda basketbolu, futbola tercih ettiğini de belirtiyor.
İşte o röportaj: