Hem fiziksel hem zihinsel gelişin

Uzm. Dr. Kerem Dündar tarafından uygulamaya geçirilen Nöro Spor Merkezi’nde sporcuların “Neurofeedback” yöntemiyle odaklanma, stres yönetimi gibi zihinsel konularda da gelişimi hedefleniyor

10 Şubat 2018 - 15:13

Profesyonel veya amatör sporcular için fiziksel antrenman şüphesiz en önemli faaliyetlerden biri. Binlerce sporcu hedefledikleri kariyere kavuşmak için saatlerce fiziksel antrenman programlarına göğüs geriyorlar. Fakat odaklanma, anksiyete, stres kontrolü gibi birçok psikolojik etkinin de çok önemli olduğu sporda yeterince zihinsel antrenman yapılıyor mu? Ülkemiz için bunun cevabı maalesef pek olumlu değil. Son zamanlarda spor psikoloji alanında yüksek lisans yapan kişi sayısında artış olsa da bu oran Avrupa ve Amerika’nın çok gerisinde. Dünyada sporcuların zihinsel gelişimi için uygulanan yöntemlerden biri de “Nörofeedback” yöntemi. Odaklanma sırasında beyin sinyallerini ölçerek, çıkan sonuçlara göre EEG cihazının geri bildirimlerini göre bu dalgalar idealize ediliyor. Bu tekniği sporcularla kullanan tek merkez olan Nörospor’un merkezi ise Kadıköy’de bulunuyor. Uzman Doktor Kerem Dündar, sporda zihinsel gelişimin önemini ve kendi kurduğu Nörospor’u gazetemize anlattı.

“ZİHİN VE FİZİK BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR”

• Beyin ve spor ilişkisinden söz edebilir misiniz?

Biz insanların davranışları, hareketleri tamamen beyin kaynaklı. Spor ise insanın kendi vücudun da hâkimiyetinin zirve noktası. Bir insanın sporcu olması için davranışlarını ve hareketlerini kontrol etmesi yeni beyninin üzerinde hâkimiyet kurması gerekiyor. Spor fiziksel bir aktivite olsa da aslında büyük bölümü de konstrasyon yani zihin işi. Zihnini ne kadar kontrol ettiğin işi. Bunu ne kadar iyi yapıyorsan o kadar başarılısın. Bir de sporun beyin üzerinde etkileri var. Ama o başka röportajın konusu olsun.

• Yani sporcuların fiziksel çalışmanın yanında zihinsel çalışmalar da yapmaları gerekiyor?

Şöyle denemeler var: Bazı insanlara antrenman yaptırıyorlar; bazılarına da antrenman yapmayı düşündürtüyorlar. Karşılaştırılınca sonuçlar birbirine çok benziyor. Çünkü meselenin önemli boyutu zihinsel, kaslara emir vermekten geçiyor. İyi bir sporcu olmak için iki çok temel mesele var. Birincisi kas hafızası dediğimiz mesele. Bunu biliyoruz zaten. Çalışmadan, antrenman yapmadan vücut gelişmez. İkinci ve aslında bizim alanımız olan mesele ise bizim yeni öğrendiğimiz güncel terminolojiye girmeye başlayan bütün kasları yönlendiren sporla ilgili zihinsel hafı- zamız. Mesela 3’lük bir basket atmak için kolların güçlü olması lazım, topu yetiştirebilmen lazım ama bir insan ne kadar güçlü olursa olsun zihninde potayı göremiyorsa o basketi atamıyor. Bir sporcunun sadece besin programı ve fiziksel çalışmayla başarıya ulaşma şansı yok. Zihinsel çalışmalar da yapmalı. Bunlar birbirini tamamlayan şeyler. Biz de Neurofeedback veya sinirsel geri bildirim yöntemiyle bu gelişmeyi sağlamayı amaçlıyoruz.

BEYİN DALGALARINI ÖLÇÜYORLAR

• Nedir sinirsel geri bildirim yöntemi? Beyin sürekli olarak dalgalar üretir. Beyin dalgalarının kaydı bu dalgalar arasından sakinleşmeyi, konsantrasyonu, kontrolü sağlayan dalgaların ayrış- tırılması ile başlar. Beyin bu ve benzeri dalgaları spontan olarak üretir ve bunları üretmeyi arttırıp, sürdürdükçe bu dalgaya karşılık gelen becerisinde ustalaşır. Aslında eğitimde yapılan şeyin beyinde karşılığı da tıpkı budur. Bu nedenle neurofeedback bir nevi beyin eğitim smilatörü gibi değerlendirilebilir. Bu amaçla pek çok farklı alanda kullanılmış özellikle sakinleşme, dürtü kontrolü ve konsantrasyon alanında faydaları ön plana çıkmıştır. Bu şekilde sisteme bağlanan sporcu görsel, dokunsal, işitsel geri bildirim veren ve bilgisayara kaydedilen beyin dalgaları ile bu geribildirimlerin şiddetinin değiştiği bir düzenek içinde seanslar halinde kendini geliştirir. Yapılan eğitim tam olarak geribildirim aracılığı ile yani beynin en etkin öğrenme biçimi ile eğitimidir. Hayat boyu pek çok şeyi de zaten beynimiz, duyuları aracılığı ile sağlanan geribildirimlerle öğrenir.

• Biraz daha somutlaştırırsak?

Beyin dalgalar yayıyor. Önemli olan bu dalgaların sürekliliği. Yani dikkati koruyabilmek. Biz de insanları EEG denilen bir cihaza sokarak bu dalgaları ölçüyoruz ve ölçüm sonucunda olumsuz veya olumlu geri bildirimlerde bulunuyoruz. Bazı ara yüzlerimiz var. Mesela film izliyorsa odaklanabilirse daha büyük ekranda daha yüksek seste izlemeye başlıyor.  

“YETERLİ BÜTÇE AYRILMIYOR”

• Türkiye’de sporun zihinsel yönüyle ilgili çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kulüpler veya sporcular konuya yeterince hâkim olmadığı için gerekli bütçeyi ayırmıyorlar. Dünya’da da Türkiye’de de yeni bir konu aslında. Fakat Dünya’da bu şekilde sporculara hizmet sunan merkezler çok fazla. Profosyonel ordularda da kullanılan bir sistem bu. Biz spor işinin zihinsel yanının fark yaratacak yanı olduğuna inanıyoruz. İleride çok daha fazla kullanılacak. Kulüpler ve sporcular buna bütçe ayıracaklar. İnsanlar yurtdışında evine aldığı cihazlar bunlar fakat Türkiye için biraz pahalı.

KEREM DÜNDAR KİMDİR?

Gülhane Askeri Tıp Akademisinde tıp eğitimini tamamlayan Uz. Dr. Kerem Dündar, mezuniyetinin ardından çeşitli sağlık kurumlarında akademisyenlik, yöneticilik, eğitmenlik ve hekimlik yaptı. GATA Biyofizik bölümünde beyin araştırmaları üzerine doktorasını yaparak uzmanlığını tamamladığı dönemde, elektrofizyolojik ve streotaksik cerrahi yöntemlerle, psikiyatri ve nöroloji alanında gerek deneysel, gerek klinik araştırmalarda bulundu. Geliştirdiği bütüncül nöro-yaklaşım ile, modern tıp, klasik tıp, güncel teknoloji, terapi sistemleri ve sinirbilim bilgisini birleştiren Dr. Kerem’in başarı, mutluluk, psikolojik sağlık, iletişim konularında bireysel danışmanlık sayısı yirmi binin üzerindedir. Dr. Kerem halen kurucusu da olduğu Nöro Sağlık Beyin Eğitim Araştırma Uygulama Merkezi bünyesinde, sinirbilim alanında akademik faaliyetlerinin ve bireysel uygulamalarının yanında, beynin etkin kullanımı, endüstriyel psikoloji, psikiyatrik hastalıklardan korunma yolları, teknoloji bağımlılığı, hayatta başarı konularında eğitimler ve seminerler vermektedir.


ARŞİV