Dinamo Spor Kulübü, 2010’da Moda’da Kaan Aykut ve Kaan Sunman’ın öncülüğünde kuruldu. Kuruluş amacı 5-18 yaş arası çocuklara basketbol eğitimi vermek olan kulüp, yıllar geçtikçe hızla büyüyerek branşlarına voleybol ve jimnastiği de ekledi. 30’a yakın antrenörün görev yaptığı kulüp hem spor okulu hem de spor kulübü olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Kadıköy Moda ve Acıbadem’de çalışmalarını devam ettiren kulübün 5 şubesinde 400’e yakın sporcu eğitim alıyor. Dezavantajı eleme yöntemi olarak kullanmadıklarına değinen kulübün kurucularından Kaan Aykut, “Boyu kısa, kuvveti az, kilosu fazla gibi hiçbir fiziksel dezavantajı eleme yöntemi olarak kullanmıyoruz. Seviyelerine göre bütün sporculara alabilecekleri eğitimi verebildiğimiz için her çocuğun spor yapabileceğini vurguluyoruz” diyor.
Kadıköy’deki kulüpler içinde özellikle basketbol branşında Fenerbahçe’den sonra kurulu en büyük kız basketbol altyapısına sahip olduklarını söyleyen Aykut, kulübün velileri ve mahalleleri de sporun içine katarak etkinlikler düzenlediğini belirtiyor.
Aykut, sporla ilgilenen çocuklarda rekabeti azaltıp eğlenme mottosunu ön plana çıkarmanın önemli olduğuna değinirken Dinamo Spor Kulübü’nün hikâyesini, başarılarını ve çocukların spor katılımlarında dikkat edilmesi gerekenleri gazetemize anlattı.
VELİLERLE HAFTALIK ANTRENMAN
- Kulüp olarak faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Spor okullarımızda ilgili branşlara ilk defa katılan çocuklar ile bu sporu hobi olarak yapmak isteyen çocukların olmasını sağlıyoruz. Takımlarımızda ise bulundukları branşlarda lisanslı sporcu olabilmek için daha profesyonel olarak çalışmalarını sağlıyoruz. Kulübümüz 5-18 yaş arası çocuklarla basketbol, 6-18 yaş arası çocuklarla voleybol ve 3-10 yaş arası çocuklarla da jimnastik eğitimlerine devam ediyor. Özellikle basketbol branşında Kadıköy’ün Fenerbahçe’den sonra kurulu olan en büyük kız basketbol altyapısına sahibiz. Erkek takımlarımızda ise tamamı kendi kulübümüzün bünyesinde eğitim alan sporcuların yer almasına özen gösteriyoruz. Yetiştirdiğimiz sporcular ile kazanılan başarıların daha önemli olduğunun farkındalığıyla en iyi eğitimi vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5-10 yaş arası çocuklar ile rekabetten uzak, onların üzerinde baskı yaratmadan, sporu sevdirerek öğretmemiz benimsediğimiz en önemli adımlardan bir tanesi.
Voleybol branşında ise hem spor okulu hem de takımlarımız ile Voleybol Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu resmi liglerde mücadele ediyor. Voleybol ile ilk defa tanışan kızlarımız ile çeşitli şenliklere katılarak hem maç tecrübelerini kazanmalarını sağlıyoruz hem de ilerleyen senelerde lisanslı takımlarımıza yükselebilmeleri için imkan vermiş oluyoruz. Jimnastik branşımızda ise 3 yaş en küçük yaş grubumuz olarak belirlendi. Küçük yaş çocukların büyüyünce vücutlarını daha iyi kullanmalarını sağlamak, duruşlarını düzeltmek, esnekliklerini arttırmak adına çalışmalar yapıyoruz.
Kulübümüzün genel yapısı itibariyle aile ortamı ve samimiyetin ön planda olduğu bir birliktelik var. Bu da aslında başarıyı ve mutluluğu getirmekte. Son 2 senedir tamamı velilerimizin oluşturduğu “Anne Voleybol” ve “Baba Basket” gruplarımız var. Bu takımlarımız ile haftada bir antrenman yapıyoruz. Bu yolla velilerimiz hem sağlıklı yaşama destek oluyor hem de çocuklarına sporun her yaşta yapılabileceğini gösteriyor. Kulüp olarak ayrıca yaz ve kış aylarında sporcu kampları düzenliyoruz.
- Hangi branşlarda mücadele ediyorsunuz, kulüp bünyesinde kaç sporcu mevcut?
Kulübümüzde 3 branşta 3 yaşından 18 yaşına kadar 400’e yakın sporcuya basketbol, voleybol, jimnastik branşlarında eğitim veriyoruz. Bunlardan 300’e yakını lisanslı sporcu olarak Türk sporunun ülkeler arası gelişimine katkı sağlıyor. Çalışmalarımızı Moda ve Acıbadem’de bulunan spor salonlarında yapıyoruz. Kulübümüz hem Moda’da hem de Acıbadem’de mahalleli tarafından yoğun ilgi görüyor.
HER ÇOCUK SPOR YAPABİLİR
- Özellikle gençlerin spora katılımı konusunda nasıl bir misyonunuz var?
Biz kulüp olarak bütün sporculara sevdiği sporu yapmasına olanak sağlamak istiyoruz. Boyu kısa, kuvveti az, kilosu fazla gibi hiçbir fiziksel dezavantajı eleme yöntemi olarak kullanmıyoruz. Seviyelerine göre bütün sporculara alabilecekleri eğitimi verebildiğimiz için her çocuğun spor yapabileceğini vurguluyoruz. Böylelikle gruplar arası seviye farkı olmadığı için her çocuk başarma duygusunu, yapabilme hissiyatını öğrenmiş, deneyimlemiş oluyor.
Gençlerin spor faaliyetlerine katılımında yıllara göre bir azalma veya artma gözlemliyor musunuz?
Son yıllarda ülkemizde çocuklar maalesef eğitim yarışı içine girdi. Bütün anne, babalar çocuklarını lise geçiş sınavına ya da üniversite sınavına hazırlamak için kurslara, özel derslere, etütlere yolluyor. Böyle olunca da çocukların spor yapacakları zamanlar hep ders ile dolmuş oluyor. Bu da spor yapan çocuk sayısında azalmaya yol açtı. Aslında velilerimiz spor yapan çocuğun eğitim hayatında daha başarılı olduğunu bilseler daha çok çocuk spora yönelecek. Biz kulübümüzde, velilere bunları eğitimler halinde vermeye çalışıyoruz.
- Bu durum nasıl daha iyi hale getirebilir?
Çocuklar yaşlarından daha büyük sorumluluklar altına alınıyor. Maalesef rekabetçi bir ortamda hem doğru eğitimi alamıyorlar hem de baskı altında kaldıkları için performansları düşüyor. Bunun önüne geçebilmek için aslında küçük yaşlarda rekabeti azaltıp eğlenme mottosunu ön plana çıkarmalıyız. Rekabet etmek sporun doğasında var. Kazananı, kaybedeni olan bir mekanizma. Bunların hepsini doğru zamanda yapmamız gerekiyor. Ayrıca biraz önce de bahsettiğim gibi eğitimin yanında sporu da sürdürmelerini sağlamamız gerekiyor. Belki de onlara örnek olarak anne babaların da spor yapması çocukları daha motive eder.
“BİN KİŞİ SPORLA İÇİÇE”
- Federasyonların amatör kulüplere bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Amatör spor kulüpleri ekonomik anlamda çok sıkıntı çekiyor. Hiçbir amatör spor kulübünün kendi spor tesisi olmadığı için sürekli kiralamalar yapmak zorunda kalıyor. Federasyonların liglere katılım ücreti alması, lisans çıkarmak için ücret istemesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalan amatör spor kulüpleri zor durumda kalıyor. Bütün sorunları veliler ile birlikte aşmak zorunda kalıyoruz. Aslında on binlerce çocuğa spor yapma imkanı sağlanıyorken yardımcı olunmaması çok garip. Biz kulübümüzde 400’e yakın çocuğa spor yaptırıyoruz ve velilerimizi de sayarsak bin kişiye yakın bir kitlenin spor ile iç içe olmasını sağlıyoruz. Devlet kurumlarından ve federasyonlardan da destek alabilirsek çok daha fazla bir kitleye seslenebiliriz.
- Şu anda kulübün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Basketbol ve voleybol branşlarında hem resmi hem özel liglere katılıyoruz. Basketbol branşında erkeklerin yanı sıra kız takımlarımız ile de mücadele vermemiz belki de yaptığımız en güzel organizasyonların başında geliyor. Genç kız takımımız (18 yaş Altı) Türkiye Basketbol Ligi’nde bulunduğu Seri B liginde oynadığı 6 maçın 5’ini kazanarak ligin üst sıralarında bulunuyor. U14 erkek basketbol takımımız yine Türkiye Basketbol Ligi Seri C liginde 3’te 3 yaparak lige lider olarak devam ediyor. Kız voleybol takımlarımız da bulundukları voleybol liglerinde bir üst tura çıkmak için mücadele ediyor ve gruplarında üst sıralarda yer alıyor.