Vücut sağlığı için 3 kural: Uyku, beslenme ve spor

Fizyoterapist Semih Özdemir, sağlıklı bir vücut için beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini ve spor yapmanın şart olduğunu söylüyor

06 Haziran 2018 - 09:57

Gün boyu masa başında çalışmak, ofis içinde hareketsiz kalmak, saatlerce şehir içi yolculuk etmek ve bilinçsiz spor yapmak. Bütün bu saydıklarımızdan en az bir tanesi hayatınızda ise vücudunuz size alarm veriyor olabilir. Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nden Fizyoterapist Semih Özdemir ile çağımızın en büyük sağlık problemlerinden vücut ağrılarının nasıl giderileceğini konuştuk. Özdemir, “Vücudumuzun sağlığı için üç önemli faktör var; beslenme, uyku ve egzersiz. Bu üçünden birisi düzensiz olursa vücudumuz alarm verir “diyor.

Fizik tedavi, anatomi ve duruş bozuklukları önemli bir konu. Sizce fiziğimizi ne kadar tanıyor ve özen gösteriyoruz?

Maalesef toplumumuz bu konuda yeterince bilgili ve özenli değil. İnsanlar iş yaşamının içindeyken ve stresli koşuşturmalar peşindeyken vücutlarını oldukça yıpratıyor ve ihmal ediyorlar. Bu konuya sebep olan esas faktör çalışma koşulları. Özellikle İstanbul’da insanlar iş yerlerine ve okullarına ulaşmak için bir saati aşkın, iki-üç aktarmalı toplu taşıma yolculukları yapıyor ya da trafik sıkışıklıklarında uzun süren araç kullanıyorlar. Bu da işe veya okula vardıklarında bu yolculukların verdiği yorgunluklarla güne 1-0 mağlup durumda başlamalarına sebep oluyor. Daha sonrasında gün içerisinde yoğun çalışma şartlarında yoruluyorlar ve sabah yaptıkları yolculuğu bir daha yapıp evlerine ulaşmaya çalışıyorlar. Eğer günlerine bir de sosyal aktivite eklerlerse vücutları iyice yoruluyor. Böylece hor kullanılmış vücut günün sonunda yorgunluğa yenik düşüyor. Ertesi gün yine aynı döngü oluyor. Tüm bu koşturmaca insanların vücutlarına dikkat etmelerinin önüne geçiyor. Maalesef ülkemizde ancak vakti olan insanlar spor yapıp, sağlıklarına dikkat edebiliyor ya da bir rahatsızlık geçirmiş kişiler o rahatsızlık sonucunda vücutlarıyla ilgilenir oluyorlar.

Bu sorunların çözümü de fizik tedavi ve fizyoterapiyle mümkün olabiliyor. Ama öncesinde koruyucu önlem olarak neler yapılmalı?

Vücudumuzun sağlığı için üç önemli faktör var; beslenme, uyku ve egzersiz. Bu üçünden birisi düzensiz olursa vücudumuz alarm verir. Yani bel ağrısından şikayet eden bir kişi, bir fizyoterapistin verdiği egzersizleri yapar ama geceleri az yatıp, günlük yaşam koşuşturmacası sebebiyle beslenmesini ihmal ederse ağrıların geçmesi pek mümkün olmaz.

HAYATINIZA HAREKET KATIN

Hareketsiz kalmak da sorunları arttıran nedenlerden biri sayılıyor.

Çok fazla hareketsizlik modern çağın sorunlarından sadece biri. İnsanlar gün geçtikçe daha sedanter bir yaşam sürüyorlar. Bu yüzden nefes almak, yemek yemek gibi egzersizi de hayatımızın değişilmez bir parçası haline getirmeliyiz. Çok yoğun spor yapmak eğer ağrılara sebep oluyorsa bu vücutta bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesidir. Vücudumuzun da dinlenmeye ihtiyacı vardır.

Bisiklet sürenler, uzun koşu yapanlar ve tenis oynayanlarda eklem sakatlıkları ortaya çıkıyor. Ciddi sakatlıklara sebebiyet vermeden ne tür önlemler alınmalı?

Bahsettiğiniz sporları yapmak uzun süreli efor gerektirir. Bu sporları uzun bir yolculuğa benzetebiliriz, bu uzun yolculuk öncesi hazırlıklarımızı tam yaparsak aksaklıklarla karşılaşma ihtimalimiz düşer. Eğer bu sporları yaparken rahatsızlığa yol açan fiziksel problemlerimiz varsa öncelikle bunların giderilmesi gerekir zira rahatsızlıklarımız bu sporlarla daha da ilerleyebilir. Doğru ve uygun ekipman kullanımı, spor öncesi germe ve ısınma egzersizleri yapmak temel önlemler olabilir.

Ama en iyi önlem yaşam boyu öğrenmedir. Vücudumuza düzenli spor alışkanlığını kazandırırsak bu tarz eklem travmalarıyla karşılaşma ihtimalimiz azalır.

Spor yapmadan önce ısınma ve soğuma hareketleri yapmamız gerekiyor. Sizce bu konuda yeterli bilince sahip miyiz?

Maalesef bu konuda yeterli bilince sahip değiliz. Başımıza bir sakatlık gelmeden bu konulara çok önem vermiyoruz. Bunda insanımızın genel sabırsız yapısı, üşengeçlik, ‘bana bir şey olmaz’ psikolojisi var. Ama burada sağlıkçıların ve spor antrenörlerinin insanlarımızın hayatında yeterince rol oynamaması da önemli bir faktör. Zira ülkemizde sağlık çalışanları sadece hasta olunca gidilen kişiler konumunda. Eğer gelişmiş ülkelerdeki gibi koruyucu sağlık sistemini uygularsak yani rahatsızlıklar meydana gelmeden sağlıklı bir yaşam için gerekenleri yapabilirsek bu konularda halkımızın da bilinci artacaktır.

“ŞEHİR EFSANELERİNE KANMAYIN”

Vücudumuzda sürekli aynı yer uzun süre ağrıyorsa ne yapmalıyız? Üstüne mi gitmeliyiz yoksa ara mı vermeliyiz?

Öncelikle tıp biliminde hastalık değil hasta vardır. İki kişinin aynı bölgedeki ağrısının olması iki ağrının da sebebinin aynı olduğu manasına gelmez. Bu yüzden sağlık problemlerinde ezber reçetelerden, şehir efsanelerinden,  komşu dost tavsiyelerinden kaçınılması ilk şarttır. Ağrı genel olarak vücudumuzda bir şeyin yanlış gittiğinin alarmıdır. Burada önemli olan ağrıya sebep olan esas faktörü tespit etmek ve düzeltmektir. Bazen sırtınızdaki bir ağrı iç organınızdaki bir sorunun yansıması olabilir, bunun için ağrımız kısa sürede geçmiyorsa bir sağlık profesyoneline danışmak ilk yapılması gereken olmalıdır.  Sağlık profesyoneli yapacağı test ve tetkiklerle ağrının nedenini tespit etmeli ağrıya sebep olan esas faktör tespit edildikten sonra bu faktörün sağlıklı hale dönmesi için kişiye özgü programlarla çalışmalar yapılmalıdır.

 Ofis çalışanları için de öneriniz var mı? Hareketsiz kalmak vücuttaki ağrıları arttırır mı?

Fizyoterapistler günümüzde artık daha fazla ofis çalışanlarını hasta olarak almaya başladı. Çünkü masa başı işlerde gün boyu hareketsiz kalmak, stres ve yanlış ergonomi kişilerin sağlığını olumsuz etkiler oldu. Hareketsiz kalanlar ve ofis çalışanlarına en büyük tavsiyem bir sporu alışkanlık edinip hayatlarına adapte etmeleri. Az olsun ama düzenli olsun. Örneğin günde 25 dakika yürüme. Bunu haftada iki kere yapsalar dahi vücutları bir disipline girecektir. Ayrıca gövde stabilizasyonu için pilates ve yoga gibi disiplinler bel ve boyun rahatsızlıklarına karşı vücudu korumaya alacaktır. Günümüzde bilgiye ulaşmak oldukça kolay. İnternet üzerinden yoga ve pilates yapabilirsiniz. İyice araştıran bir kişi günde 10 dakikalık yoga programlarının olduğunu görecektir.

OFİS ÇALIŞANLARINA ÖNERİLER

Spor yapamayanlar için öneriniz nedir?

Çalışılan ortamın fiziksel şartlarındaki küçük düzenlemelerin vücuda katkısı oldukça fazla olacaktır. Kullanılan sandalye tipi, bilgisayarın yüksekliği ve göz hizasına olan uzaklığı, oturma alışkanlığı, ortam ısısı ve ışığı dahil olmak üzere pek çok çevresel etmen sağlığımızı etkileyen faktörlerdendir. Bunların dışında ofis çalışanlarının en azından saat başı bir mola verip, ofis içerisinde birkaç adım atarak dolaşımlarını arttırıp, bir iki dakikalık basit gövde, boyun, kol ve bacak germeleri ve egzersizleri ile kendilerini koruyabilirler.

Yine spor yapanlara dönersek, sakatlanma riskini azaltmak için neler yapılmalı?

Daha önce de söylediğim gibi ağrıları gidermenin en kolay yolu daha onlarla karşılaşmadan alınacak önlemlerdir. Eğer ağrınız yeni ise (burada yeniden kastım 1 haftalık süreç) ağrıya eşlik eden bulgular kızarıklık, şişlik ve renk değişimi ise muhtemelen vücudunuz bir travmaya tepki olarak inflamasyon geliştirmiştir. İlk iki haftalık süreçte ağrı olan bölgeye eğer başka bir durum yoksa soğuk tedavisi, sargılama işlemi, yüksekte tutma ve dinlendirme uygulanmalıdır. Eğer ağrılar geçmez ise kesinlikle bir sağlık profesyoneline danışılmalı. Kesinlikle ve kesinlikle ağrı kesicilere sorgusuz sualsiz bağlanılmamalıdır.


ARŞİV