Simge KANSU
Korona virüsü, tüm yaşam alanlarında etkisini sürdürmeye devam ediyor. Ülkemizde ilk vakaların görülmesiyle beraber, spor salonu gibi insan hareketliliğinin yoğun olduğu alanlar da geçici olarak faaliyetlerine ara vermişti. Normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte, spor salonlarının da kademeli olarak açılması bekleniyor. Peki bu süreçte spor salonlarında ne gibi önlemler alınacak? Spor yapmak isteyenler nelere dikkat etmeliler? Spor salonlarında maske kullanmak çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getirir mi? Gazete Kadıköy olarak Studiofitflex işletmecisi Sinem Yetiştirici ve Medicana Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Göğüş konuştuk.
12 yıldır bu işin içinde olduğunu belirten Medikal Eğitmen Sinem Yetiştirici, işletme olarak alacakları önlemlerden bahsetti. Yetiştirici, “Butik bir stüdyo olduğumuz için zaten her çalışma sonrası spor aletlerinin temizliğine dikkat ediyorduk. Virüs sonrası bu önlemleri daha da arttırdık. Öncelikle gümüş iyonizer ile stüdyoyu temizlettik. Bu yöntemin etkisi 2 ay sürüyor. Yani virüs içeri girse bile yaşayamıyor. Dezenfekte amaçlı kullandığımız bezleri tek kullanımlık olarak ayarladık. Sık sık temas edilen noktaların hijyenine dikkat edilecek, tüm odalarda dezenfektan bulundurulacak.” şeklinde konuştu.
Spor salonlarında maske kullanımı üzerine konuşan Sinem Yetiştirici, “TVGF (Türkiye Vücut Geliştirme Federasyonu), maske ve siperlik seçeneği sunuyor. Pilates yaparken fazla efor harcanmadığı için maske kullanımı mümkün olabilir. Ama efor sarf edilen egzersiz çeşitlerinde, siperlik daha kullanışlı olacaktır” ifadelerini kullandı. Yetiştirici, sosyal mesafe kuralları ile ilgili de şunları söyledi: “Butik bir stüdyo olduğumuz için 6 tane pilates makinemiz var. Bu sebeple maksimum 6 kişiyi aynı anda 120 metrekarelik alana alabiliyorduk. Belirlenen metrekare kurallarına uyum sağlayacağız. Dersler 50 dakika olacak ve öğrenci girişleri bir buçuk saatte bir olacak.”
“ONLİNE PLATFORMDA DESTEK VERİYORUZ”
Düzenli olarak spor yapan ve spor salonlarını aktif bir biçimde kullanan insanlar, uzun bir süredir bu aktiviteden mahrum kalmış durumda. Sinem Yetiştirici konuyla alakalı şunları söylüyor: “İnsanlar tabi ki korkuyorlar, bu çok normal. Ciddi omurga ve eklem hastalıkları olan kişileri online platformanda desteklemeye çalışıyoruz. Hem doğru uygulama hem de materyal yetersizliği açısından maalesef canlı dersler kadar verimli olamayabiliyor. Bunların yanında, sosyal medya hesabımız üzerinden sürekli olarak canlı ders yapıp, omurga ve eklem sağlığı için gerekli uyarıları içeren egzersiz videoları yayınlıyoruz.”
Evde oturmanın insanları beslenme ve hareketsizlik anlamında oldukça zorladığını ifade eden Yetiştirici, “Bu dönemde hareketsizlik hakim olduğu için öğünlerimizi küçük ve sağlıklı yiyeceklerden seçmeliyiz. Çünkü günlük harcanan kalori miktarımız düştü. İşlenmiş, aşırı yağlı, tuzlu ve karbonhidrat yüklü gıdalardan oluşan bir beslenme şekli, sağlığımızı olumsuz etkileyecektir. Kendi kendimize uyguladığımız egzersizlerde, özellikle eğitmen gözetimi yok ise, aşırı yoğun ve hız içeren tercihlerden kaçınmak bu dönemde daha sağlıklı olacaktır. Herhangi bir yaralanma durumu, karşı karşıya kalmak isteyeceğimiz son şey olacaktır” dedi.
“HAREKETİ EKSİK ETMEMELİYİZ”
Artık yeni bir yaşam tarzı geliştirmek zorunda olduğumuzu söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Güler Göğüş ise şunları söyledi: “Toplulukların bulunduğu kapalı alanlardan elimizden geldiğince kaçınmalı, hijyenimize son derece dikkat etmeliyiz. Hijyen kadar soluduğumuz ve dışarı verdiğimiz hava da çok önemli. Çünkü yeni verilerin bize gösterdiğine göre, covid 19 yüzde 90 kadar inhalasyon ile yayılmakta. Bu da maskeleri hayatımızda zorunlu hale getirdi, özellikle de kapalı ortamlarda. Pandemi, uzun bir süre bizleri evde tuttu. Bu da farklı sorunları beraberinde getirdi. Hareketsizlik, aşırı kilo alma ve buna bağlı metabolik sorunlar, hipertansif ve kalp hastalıkları gibi… Hareketi ve sporu hayatımızdan eksik etmemeliyiz.”
“HAYATIMIZIN HATASI OLMASIN”
Maske ile spor yapmak konusunda bilgi aktaran Dr. Güler Göğüş, bu durumun bazı sağlık sorunlarını tetikleyebileceğini dile getirdi. Göğüş, “Birçok yerden okuduğumuz, takip ettiğimiz üzere maske ile spor yapmak da bazı sağlık sorunlarını tetikleyebiliyor. Özellikle de profesyonel N95 tipi maskeler, nefes alıp verirken etkin gaz değişimine engel olmakta ve karbondioksit oranında artmaya neden olarak ani solunum sıkıntılarına neden olabilmektedir. Zaten spor yaparken, özellikle ağır kardiyo sporları ve yoğun nefes kullanımı gerektiren fitness sporları sırasında hızlı ve derin nefes alıp veririz; bu damlacıkların da hızlı yayılımı ile sonuçlanır. Yani kapalı bir mekânda koşu bandında hızla koşarken veya ağır fitness yaparken, eğer virüs taşıyor isek iyi bir bulaştırıcıyız demektir. Cerrahi tip maskeler bizim bulaştırıcılığımıza yetersiz kalır. Ancak profesyonel maskeler ise zaten bizi ani solunum güçlüklerine sokar” dedi ve spor yapmak isteyenler için şunları söyledi: “Açık alanlarda 1,5 metre mesafeyi koruyarak sık kullandığımız cerrahi maskeler ile yürüyüş, hafif tempoda koşu ve egzersizleri rahatlıkla yapabiliriz. Ancak spor salonlarında ortamın havalandırması ve kişi sayısı çok önemli, bunun yanında aktivite sırasında bir de hastalık kapabiliriz. Spor yaparken profesyonel maskelerin kullanımı ise daha büyük risk getirmektedir.
Sporu hayatımıza tekrar eklemeliyiz ama hayatımızın hatası da olmamalı. Bu nedenle açık havada, sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılan egzersizleri tavsiye ediyorum.”