34 yıl sonra, kadınlar yine aynı yerde!
Kadınlar, 34 yıl sonra yine aynı yerde, Yoğurtçu Parkı’nda toplandı. İlk kitlesel kadın eyleminden bugüne kadın mücadelesi tekrar hatırlandı
Tarihler 17 Mayıs 1987’yi gösterirken Yoğurtçu Parkı’nda buluşup dayağa karşı yürümüştü yüzlerce kadın. Eylemden 34 yıl sonra, 24 Mayıs Pazartesi günü kadınlar yine Yoğurtçu Parkı’nda buluştu. Kadınlar “Haklarımızı kolay kazanmadık, vazgeçmeye niyetimiz yok” diyerek o günden bugüne gelişen kadın hareketini hatırlattı.
İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubunun çağrısıyla gerçekleşen eylemde ayrıca Türkiye’deki kadın mücadelesini anlatan bir sergi yapıldı. Dayağa Karşı Kampanya Grubu’nun 1987’de gerçekleştirdiği eylemden bu yana neler yaşandığını gösteren bu zaman tünelinde kadınlar mücadeleler sonucu kazandıkları hakları hem hatırladı hem de hatırlattı. Kadınlar görseller eşliğinde hangi tarihte neler yaşandığını anlattı.
34 yıldır erkek şiddetine karşı mücadele ettiklerini söyleyen kadınlar “O günden bugüne çok yol kat ettik. Birçok kazanımımız oldu. Hayatımızın sahibi olduğumuzu, hayatlarımız hakkında bizim karar vereceğimizi, haklarımızla yaşayacağımızı artık herkes biliyor. Bir kere çıktık sokağa, evlere geri dönmeye niyetimiz yok. Bu mücadeleyi 17 Mayıs 1987’de feministlerin başlattığı kampanyayla, o gün burada darbe sonrası ilk mitingi yapma, ev içinde şiddeti sorunsallaştırma ve erkek devlet şiddetine kafa tutma cüreti gösteren kadınlardan öğrendik.” dedi. Kadınlar, Gülistan Doku’ya, Nadira Kadirova’ya, Yeldana Kaharman’a ve Rabia Naz’a ne olduğunu sorarak mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
ÖZGÜR BİR YAŞAM TALEBİ
Kadınlar fotoğraflar eşliğinde kadın hareketinin mücadelesini anlattıktan sonra bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü hatırlatılarak şöyle denildi: “O günden bugüne bu mahalle, bu sokaklar sayısız kadın eylemi gördü. İsyan ederek çıktığımız evlere bir daha dönmedik. Eşit ve özgür yaşama yolunda burada, bu zaman tünelinde anlattığımız gibi pek çok kazanım elde ettik, saldırılarla karşılaştık, haklarımızı gasp etmeye çalışan erkeklere, erkek devlete direndik. Şimdi bir gece yarısı kararnamesi ile çekildik dedikleri, meclisin tamamının onayıyla yürürlüğe girdiği halde mecliste gündem dahi etmeden tek adamın kararıyla yürürlükten kaldırmaya kalktıkları İstanbul Sözleşmesi’nin hikayesi işte bu mücadelenin hikayesi. O gün burada başlayan yürüyüşün bir sonucu. Bizlerin kuşaklardır erkek şiddetine karşı verdiğimiz bir mücadelenin bir kazanımı. Yani onu biz var ettik, kimse bizden bir gece yarısı alamaz.”
İstanbul Sözleşmesi’nin çekilme kararını tanımadıklarını söyleyen kadınlar, LGBTİ+ düşmanlığı ile bu kararın meşrulaştırma çabalarına karşı susmayacaklarını ifade etti. Kadınlar “1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalkacağını Resmi Gazete’de ilan edenlere cevabımız itaatsizliğimiz ve dayanışmamızdır. Ne olursa olsun kazanacağımıza inanıyoruz.” dedi. 1 Temmuz’a kadar bulundukları her yerde İstanbul Sözleşmesi’nin neden önemli olduğunu anlatacaklarını söyleyen kadınlar, tüm kadınları dayanışmaya çağırdı.
‘TÜRKİYE’NİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK’
1987’de Dayağa Karşı Kampanya Grubu’nun örgütleyicilerinden Ayşe Düzkan da eyleme katıldı ve o günün önemini şöyle anlattı: “Erkek şiddetini dayaktan ibaret sanıyorduk bir zamanlar. Ne kadar ilerlediğimizin bir işareti daha. O gün burada bin kişi bile yoktu. Ama bizim gücümüz harekete geçirdiklerimizden ibaret değil. Bizim gücümüz yarattığımız değişiklik ile ilgili. Biz o gün burada daha erkek şiddetinin kapsamını bile bilmeden, sadece dayaktan bahsederek yürüdük. O ana kadar feminizm, solcuları etkileyecek bir fikir akımı olarak düşünülüyordu. O gün burada bizim bir politik hareket olabileceğimiz ortaya çıktı. Biz bunu gösterdik. Ondan sonra Türkiye’nin çehresini değiştirdik. Açtığımız mütevazı yola katılan, o yolu devam ettiren herkese teşekkürler ve sevgiler.”