Evde bakılacak hayvanlara sınırlama getiriliyor

Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliği’ne ilişkin hazırlanan taslak metinle, site ve apartmanlarda beslenecek evcil hayvan sayısına sınırlama getiriliyor

30 Aralık 2021 - 13:05

Hayvanları Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) değişiklik içeren yasanın meclisten geçerek yürürlüğe girmesinin ardından bakanlık yasanın uygulama yönetmeliklerini hazırlamaya başladı. Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliği’ne ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak ise sivil toplum kuruluşlarının (STK) tüm ısrarlarına rağmen paylaşılmadı. Hazırlıkları devam eden yönetmeliğin 48 maddelik taslağına ise Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği (HAYKURDER) ulaştı. HAYKURDER'in ulaştığı Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliği taslak metninde site ve apartmanlarda beslenecek hayvan sayısına sınırlama içeren düzenlemenin yer aldığı ortaya çıktı. Yönetmelik site ve apartmanlarda 3 köpek veya 5 kedi şeklinde sınırlama getiriyor.

HAYKURDER kurucu başkanı ve aynı zamanda Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı Başkanı olan Erman Paçalı, konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu.

“BU HEVESTEN VAZGEÇMEDİLER”

Evdeki hayvan sayısına getirilecek kısıtlama hakkında konuşan Paçalı, “Yasama süreçlerinde aktif olarak süreci takip eden, meclis düzeyinde çalışmalara iştirak eden oluşumlardan biri de bizdik. Ne yazık ki tüm çabalarımıza karşın beklendiği gibi bir yasa çıkmadı. Yasanın taslak metnine karşı hukuk grubumuzla Türkiye'nin en kapsamlı değerlendirme raporunu hazırladık. Kamuoyu ve yetkililer ile de bu raporu paylaşarak yasa tasarısındaki skandal düzenlemelere dikkat çektik. STK'ların tüm tepkilerine rağmen yasa o şekli ile mecliste kabul edildi. Bunu tehlikeli ırklarla ilgili çıkarılan skandal genelge takip etti. Şimdi de kanunun uygulama yönetmeliği gizli saklı hazırlanıyor. Israrla uygulama yönetmeliğine dair çalışmalar gizli saklı yürütülüyor. STK'lar bu sürece dahil edilmiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Biz hazırlıkları devam eden uygulama yönetmelik taslağına çabalarımız sonucu ulaştık ve gördük ki bu taslak metinde çok skandal bir düzenleme var. Taslağın 12/e maddesi site ve apartmanlarda evcil hayvanlar için sayı sınırlaması düzenlemesini içeriyor. Azami 3 köpek veya 5 kedi. Bu tartışma yasa yapım sürecinde de yaşandı. O süreçte de gündeme getirdiler bunu ancak çok tepki çekince vazgeçildi. Kanunda açık kapı bırakılarak ötelendi aslında ve bugün kanunda yapamadıklarını yönetmelikle yapmaya teşebbüs ettiler. İfşa olunca da bakanlık taslaktan bu düzenlemenin çıkarılacağını ifade etti. Yıllardır bu hevesten vazgeçmediler. Her fırsatta bu düzenleme için çabalıyorlar.”

“DÜZENLEME AKLA AYKIRIDIR”

Böyle bir uygulamanın altında yatabilecek sebepler üzerine de konuşan Paçalı, “Söylenen şey insan refahı. Yasa yapım sürecinde de bu çok tartışılmıştı. Adı hayvanları koruma olan bir kanun hazırlıyorsunuz ama konusu insan refahı. Bu uğurda bu kanunda hayvan haklarını ayaklar altında çiğniyor, buna da hayvanları koruma kanunu diyorsunuz. Bu yasanın konusu insan refahı olamaz. İnsan refahını insanlarla ilgili yasalarda düzenlersiniz. Öte yandan insanların evlerindeki hayvanların sayısına müdahale etmek anayasal yönden de ihlaldir. Tarafı olduğumuz uluslararası beyanname ve sözleşmelere de aykırıdır. Eğer hayvanı can olarak kabul ediyorsanız buna karışamazsınız. İnsanlara site ve apartmanda 3 çocuktan fazla yapamazsınız gibi saçma bir kısıtlama getiriliyor mu? Bir ailenin kaç kişilik hane halkı ile apartmanda yaşayabileceğine mesela? Bir yandan evcil hayvanı ailenin bireyi olarak kabul edip öte yandan buna sayı sınırı koymak akla uymaz. E hadi diyelim can değil halen mal olarak kabul ediyoruz ki öyle, evinizde kaç bardak bulundurabileceğinize kanunla müdahale ediliyor mu? Hayır! Ölçü, sayı ile belirlenemez. Sorumluluğu ihmal edilen hayvan nedeniyle de ayrıca hayvanı mağdur edecek kısıtlamalar iyi niyetli olamaz” şeklinde konuştu.

“İNFİALE SEBEP OLUR”

Evinde kotanın üzerinde hayvan besleyen insanlar hakkında konuşan Paçalı, “Maalesef bu konu hakkında bir bilgi taslakta yok. Ne önü ne de arkası belli. Bakanlığın hayvanlara yönelik her kararı hemen hemen böyle muallak bırakılıyor ve uygulamada büyük krizler doğuruyor. Temennimiz, çabamız hiç böyle bir kısıtlamaya gidilmemesinden yana. Zira kimse evdeki hayvanını yönetmelik böyle düzenlendi diye elleriyle bilinmeze, ölüme sürgün ettirmez, güle oynaya teslim etmez. Bunu yapmaya kalkışmak çılgınca bir fikir zira uygulamada infiale sebep olur” dedi.

Paçalı, HAYKURDER oluşumu hakkında bilgi paylaştı: “HAYKURDER’in kısa tarihinden bahsedecek olursak derneğimiz 2018 yılında İstanbul merkezli olarak kuruldu. Bu tarihten beri Türkiye’de sahipli, sahipsiz ayrımı gözetmeksizin tüm hayvanların yaşam hakkının korunması, yaşam koşullarının onarılması, iyileştirilmesi, haklarının geliştirilmesi adına hem hak temelli hem de hizmet temelli faaliyetler yürütüldü. Biz burada yola çıkarken bu alanda faaliyet gösteren yüzlerce sivil toplum kuruluşunun var olduğunu bilerek, bir fark yaratabilmek gayesi ile ve alandaki bir boşluğu doldurmak amacıyla kolları sıvadık diyebilirim.”


ARŞİV