Hatırlamak için: Büyüyen Hafıza ve Umutvar Arşivi

Beraberce Derneği, tarihimizde anlatılmayan, bilinmeyen hikayeleri Büyüyen Hafıza ve Umutvar Arşivi’nde biraraya getiriyor. Beraberce Derneği Direktörü Ayşe Öktem “Amacımız, anlatılmamış hikayeleri anlatmak ve hikayelerden bu toprakların tarihini okumak” diyor

30 Nisan 2020 - 14:57

Geçmişten bugüne yaşanan o kadar çok olay var ki. Tarihimizi oluşturan bu olayların ne kadarını biliyor veya hatırlıyoruz? Beraberce Derneği, tarihimizde önemli bir yere sahip hikayeleri ‘Büyüyen Hafıza ve Umutvar Arşivi’nde topluyor. Harita aracılığı ile yurt dışındaki ve ülkemizdeki hafıza mekanlarını öğrenebileceğiniz bu arşive isteyenler katkı da sunabiliyor. Beraberce Derneği Direktörü Ayşe Öktem ile bu arşivin amacını ve hatırlamanın neden önemli olduğunu konuştuk.

Büyüyen Hafıza ve Umutvar Arşivi'ni yapmaya nasıl karar verdiniz? 

Bu arşiv oldukça büyük ve kapsamlı projelerimizin ürünü: 2017 ile 2019 yılları arasında yürüttüğümüz “Hafıza Mekanları” ve 2019 yılından beri süren “Hatırla!” projelerimiz dahilinde bu arşiv fikri gelişti, olgunlaştı ve şimdi nihayet vücut buldu. İki projeyi de stratejik partnerimiz Almanya Halk Eğitim Merkezleri Uluslararası Birlikte Çalışma Kurumu DVV International ile, Almanya Dışişleri Bakanlığı fonuyla yürütüyoruz. İki projenin de programında, yurtdışında bulunan vicdan ve hafıza mekanlarıyla bir bilgi alışverişi vardı. Türkiye’den gönüllülere, yurt dışında herhangi bir ülkede, bir hafıza ve vicdan mekanında birkaç haftalık bir staj yaparak oradaki birikimleri deneyimleme ve buraya getirme imkanı tanıyoruz. Bu sene korona virüsünden dolayı ne yazık ki yapamadık bunu. İlk adımda, bu program dahilinde yurtdışına giden arkadaşların deneyimlerini paylaşmak için bir araç üzerine düşünüyorduk. Gayet klasik bir şekilde iki kitap çıkardık, sonra bir online harita üzerinden arşiv düşüncesi ortaya çıktı. Düşünme süreçleri böyledir; bir yerden başlarsın, başka yerlerde dolaşırsın, dağlara tırmanır, yamaçlardan düşer gibi olursun, dere tepe düz gidersin.

Arşivi oluşturma amacınız neydi?

Aslında yurt dışındaki hafıza ve vicdan mekanları üzerine ne kadar çok bilgilenme ihtiyacımız varsa, bir o kadar çok ya da çok daha fazlasıyla kendi mekanlarımızı bilmeye ihtiyacımız var.  Bu toprakların tarihinde o kadar çok bilmediğimiz şey var ki, yerelinde kalmış ve unutulmaya başlamış öylesine çok hikaye, anlatılmamış, anlatılamamış öylesine çok tarih, önemsenmemiş öylesine çok güzellik var ki. Bunların da anlatılabileceği, hatırlanabileceği bir mekan kuralım dedik. Bu toprakların tarihi nedir? Senin benim hikayemdir, 12 yaşında tecavüzcüsüyle evlendirilen Fatma Nine’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın Kara Fatma’sının tarihidir. Benim çocukluğumda bizim sokakta bakkaliyesi olan Bedros Amca’nın, anneannemin elbiselerini diken Madam Vartanuş’un, 6/7 Eylül olaylarında camları kırılan Bulgar mezecinin ve bütün bunlardan sonra buralara gelen İsmail Ağa’nın hikayeleridir. Bütün bu anlatılmamış, önemsenmemiş hikayeleri anlatmak ve hikayelerden bu toprakların tarihini okumak olarak da tanımlayabiliriz amacımızı.

UMUT VEREN MEKANLAR

Aslında arşivin en önemli amacı "hatırlamak" gibi duruyor. Hatırlamak neden önemlidir?

Yukarıda sözünü ettiğim kitaplarımızın başlıklarını “hatırlamak iyileştirir” ve “hatırlamak özgürleştirir” koymuştuk. Hatırlamak nereden, nasıl, hangi hatalarla, hangi günahlarla ve de hangi sevaplarla bugünlere geldiğimizi bilmek için, geçmemiş geçmişlerden bugünlere bizimle birlikte gelen travmalarımızı anlamak için önemlidir. Hatırladığımız zaman, geçmişle ve geçmemiş ya da geçemeyen geçmişlerle bir bağlantı kuruyoruz. Ve bu bağlantı ile bir kimlik oluşturuyoruz. Bu kimliği oluştururken de, kimlerle bağlantı kurmak istediğimizin, kimle bir aidiyet bağı kurmak istediğimizin kararını veriyoruz. Ben, İstanbul’da 6/7 Eylül olaylarında Rum komşusunun dükkanını yağmalayanla mı bir aidiyet bağı kuruyorum, yoksa komşusunu savunan, koruyan kurtarıcı ile mi bağlantı kuruyorum? Toplumdaki bugünkü yerimi bu soruların cevabı da belirliyor.

Arşivde Kadıköy’den de hikayeler var. Kadıköy'ün hafıza bakımından önemi nedir?

Kadıköy hafıza bakımından çok zengin bir yer kuşkusuz. Zaten belediyenin de, sizin de gazete olarak bu konuda birçok çalışması var. Bizim dernek Kadıköy’de, Yeldeğirmeni mahallesinde. Haydarpaşa Garı’nın yapımında çalışan Almanlar oturmuş orada, Yahudi mahallesiymiş, Ermeniler oturmuş. Biz derneği 2017’de kurduk, aradan geçen 2 yılda etrafımızda birçok Türkmen, Özbek dükkan ve ocakbaşı açıldı. Kadıköy Çarşısı’nda Aya Eufemia Kilisesi en önemli Rum Ortodoks kiliselerindendir. Ben kendim doğma büyüme Kadıköylüyüm ve sokağımın nasıl değiştiğini biliyorum. Çocukluğumun bakkalı Bedros Amca’nın gitmesi, yerine Karadenizli Günaydın Bakkal’ın gelmesi bu memleketin tarihinin özeti gibi.

Bu arşivde neler var? Siteye girenler neler bulacak?    

Siteye girenler bir dünya haritası ve 6 ikon bulacak: Alan, Anıt, Hikayemiz, Kör Nokta, Müze ve Umutvar. Örneğin “Anıt” kategorisinde, “yok edilen Altona Yahudi Cemaati anısına” dikilen, Almanya’nın Hamburg kentindeki Black Form/Kara Cisim’i görüyoruz. Beni çok etkilemişti bu anıt. Çok sade, kapkara, büyük bir dikdörtgen, topraktan çıkan bir kara delik adeta. Taşkent deprem anıtını görüyoruz, Kars’ta 2006 yılında dikilen, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın heykeli “ucube” bulmasının ardından 2011 yılında yıkılan “İnsanlık Anıtı”nı görüyoruz. ‘Kör Nokta’lar var, ne yazık ki memleketimizde çokça var kör noktalar. Örneğin Ahmet Arif’in meşhur “33 Kurşun” şiirinde andığı ve bugüne kadar süren bir hikayesi olan Muğlalı olayı, herhangi bir vicdan mekanı olmayan Madımak Oteli’nde 1993 Alevi katliamı, Kahramanmaraş ve Çorum olayları… Ama memleketimiz açısından, bizim geçmişle ilişkilenmemiz açısından en önemli kategoriler Umutvar ve Hikayemiz kategorisi. 

Neler var bu kategorilerde?

Umutvar kategorisinde bize umut veren mekanları ya da insanları işliyoruz. Örneğin Samsun’dan “Aynı Toprağın Farklı Ezgileri Korosu” ya da 1915 yılında tehcir kararını uygulamayı reddeden Konya Valisi Celal Bey var bu kategoride. “Hikayemiz” ise yukarıda sözünü ettiğim o anlatılmamış, anlatılamamış hikâyeleri, yani anlatılmamış tarihimizi anlatmak istiyor. Kimler var, örneğin Türkiye’nin kadın olan ilk profesyonel fotoğrafçısı Sivas’lı Maryam Şahinyan, Türkiye’de modern hemşireliğin gelişmesinde önemli bir rol oynayan Hemşire Safiye Hüseyin, Türkiye’nin ilk kadın yüksek mimarı Münevver Belen. 

İsteyenler de arşive ekleme yapabiliyor mu?  

Yapabiliyor, sadece yapabiliyor değil, bu arşiv gönüllü katkılarla büyüyecek. Katkı yapmanın iki yolu var: Arşivdeki her bir paylaşımın altında, o paylaşıma yorum yapmak, bir tanıklık eklemek, bağlantılı bir video, bir müzik, bir görsel ekleme imkanı var. Bu çok önemli, çünkü hafızanın mutlak doğrusu yoktur. Benim bir şekilde hatırladığım ya da hafızamda yer etmiş bir olay, başka biri tarafından çok farklı hatırlanabilir. Ve bir olaya ilişkin tüm hafızalar birlikte oluşturur hikayemizi. Bütün bu farklılıklarla yaşamayı öğrenmemiz lazım. Bir örnek vereyim: 6/7 Eylül olaylarında babam, Rum komşularını korumaya çalışan genç bir tıp öğrencisiydi, komşulara saldırmak isteyen biri tarafından kötü dövülmüştü. Ben haliyle babamın hikayesini biliyorum, ama babamı hastanelik edenin de hikayesini merak ediyorum. Hangi dürtüyle dövdü o hayli çelimsiz gözlüklü genci? Neden saldırmak istedi yıllardır aynı şehri, hatta aynı mahalleyi paylaştığı Rumlara? Onun çocuğunun belleğinde bu olay yaşıyor mu ve nasıl yaşıyor? Yani farklı yorumların, farklı bakış açılarının, farklı belleklerin paylaşılmasını umut ediyoruz orada.

Tümüyle yeni bir mekan girmek istiyorsanız, yazınızı [email protected] mail adresine gönderin. Yazıları editliyoruz, belirli kriterlerimiz var – nefret söylemi, ötekileştirme, cinsiyetçilik içermemek gibi -, bu durumlarda yazarla iletişime geçiyoruz. Ama ‘beğenmedik, bizim fikirlerimize uymadı’ gibi durumlar olmayacak. Bizce her anı, her hikaye değerlidir.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı? 

Yorumlarınızı, cevaplarınızı ve de, en önemlisi, yazılarınızı bekliyoruz!

Arşive, beraberce.org.tr adresindeki “Harita Arşiv” bölümünden ulaşabilirsiniz.


ARŞİV