Kadıköy Alev Alatlı Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Aybüke Altuntaş ve Yavuz Sarp Erdoğan, öğretmenlerinin danışmanlığıyla iki soruna çözüm olacak bir proje geliştirdi. TÜBİTAK 14. Ortaokul Araştırma Projeleri Yarışması’nda Aybüke Altuntaş’ın teknolojik tasarım projesi Türkiye ikincisi olurken; Yavuz Sarp Erdoğan’ın yazılım projesi teşvik ödülü aldı. Öğrenci ve öğretmenlerle bu iki projeyi konuştuk.
Aybüke Altuntaş’ın tasarladığı proje, özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öğrenme deneyimini kolaylaştırmaya yönelik bir proje. Altuntaş projesini şöyle anlatıyor: “Kimyadaki periyodik tabloyu tıpkı bir bilgisayar klavyesi gibi dokunmatik ve elektronik hale getirdik. Farklı öğrenme stillerine sahip olan öğrencilerle özel eğitime ihtiyacı olan görme ve işitme engelli arkadaşlarımızın yararlanabileceği, akılda kalabilen ve dersi eğlenceli hale getirerek öğrenilen bilginin günlük yaşamla kolayca ilişkilendirilmesini sağlayan, üretilmesi halinde okullarda kullanılmak üzere teknolojik bir öğretim materyali tasarımı geliştirdik.”
Öğrenciye proje sürecinde danışmanlık eden öğretmen Perihan Aktaş, projenin seri üretim için hazır olduğunu ifade ediyor ve projeyi şöyle anlatıyor: “Üç boyutlu hale getirdiğimiz tasarımımızı Makey Makey, Ardunio ve kodlama kullanarak dokunmatik ve elektronik hale getirdik. Bir ekran ilave ederek makinamızı kullandığımızda hem ses hem görüntü almayı istedik. Görme engelli kişiler için tuşların üzerine elementlerin kısaltmasını yazmanın yanı sıra üç boyutlu kalemle brail alfabesini ekledik. Yine her tuşa dokunduğunuzda o elementin ismini görme engelli bireylerin duyabilmeleri için tek tek seslendirdik. İşitme engelli bireyler için ise kullandığımız ekranda dokunduğu tuşun resmi ve sembolünün yanı sıra ilgili elementle ilgili açıklamayı ekleyip seslendirerek şu ana kadar yapılmamış bir ürün ortaya çıkardık.”
OTOPARK SORUNUNA ÇÖZÜM
Yavuz Sarp Erdoğan’ın tasarladığı proje ise ülkemizde önemli bir problem haline gelen otopark sorununa çözüm bulmayı hedefliyor. Ulaşımın artan araç sayısıyla gittikçe zorlaştığını ve yeterli otopark bulmanın güçleştiğini belirten Erdoğan, yeterli otopark bulunmadığında insanların araçlarını yola park ettiğini ve bunun trafikte sıkışıklığa, tehlikeye yol açtığını ifade ediyor. Bu sorun için tasarlanan projeyi Erdoğan şöyle anlatıyor: “Şehir merkezinde bulunan pek çok binanın otoparkı bulunmakta ve bu binalarda oturan insanlar her sabah işe gitmekte, böylece bina otoparklarında boşluklar oluşmaktadır. Yaptığımız mobil uygulama ile bina otoparklarının paylaşımlı kullanılması esas alınmıştır. Binalar bu uygulamaya üye olarak otoparklarında kaç araçlık boş yer olduğunu belirtecekler, insanlar da uygulama üzerinden bina otoparklarını bularak araçlarını yol kenarına değil bina otoparklarına park edeceklerdir. Bina otoparkları uygulama üzerinden para kazanan bir modele dönüşecek, insanlar da araçlarını daha güvenli yerlere park edebilecektir.”
ÖĞRETMEN DESTEĞİ ÖNEMLİ!
Yavuz Sarp Erdoğan’ın danışmanlığını üstlenen öğretmen İbrahim Evren Özer, öğrencilerin ülkemizde test odaklı bir eğitime tabii tutulduklarını, öğrencilerin sorun çözen değil soru çözen olduklarını ifade ediyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın beceriye sahip bireyler istediğini söyleyen Özer “Girişimci, üretken, yaratıcı, eleştirel düşünen… Öğrenciler bu becerileri proje yapım sürecinde kazanabilirler. Çünkü problemi fark ediyor, araştırma yapıyor, çeşitli deneyler için laboratuar kullanıyor, alanında uzman kişilerle görüşüyor ve bir ürün ortaya koyuyor.” Öğretmenlerin çabasıyla bu becerilerin kazanılabileceğini belirten Özer, problemin fark edilmesinden ürün oluşturma sürecine kadar tüm aşamaları öğrencilere anlatarak iyi bir rehber olunabileceğini ifade ediyor.
Perihan Aktaş da, öğretmen olarak öğrencilerine, soran, sorgulayan, araştıran biri olduklarında ve çalışmayı prensip haline getirdiklerinde başarılı olacaklarını anlattığını söylüyor. Kendi yollarını bulmaları için cesaretlendirdiğini dile getiren Aktaş “Bilmediğim pek çok şey olduğunu açık yüreklilikle onlarla paylaşıyor, beyin fırtınası yaptığımız zaman en az onlar kadar heyecanlanıyorum.” diyor.