Kadınların sosyal medyada etkin olmasını sağlamak ve haklar konusunda kadınların sesini yükseltmek için SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği “Kadın SES’i” projesini başlattı. SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç ile proje hakkında konuştuk.
21 Temmuz’da başlayan ve İsveç merkezli sivil toplum kuruluşu Operation 1325 ile birlikte yürütülen bu proje hakkında Onanç “Hedefimiz, kadınların eşitlik ve hak taleplerini yükseltmek, yani kadınların sesinin çok daha fazla duyulması için sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanımını desteklemek.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Projemiz; akademisyen, gazeteci ve sanatçıların yer aldığı Kadın SES’i elçileri aracılığıyla yürütülüyor. 20 kişiden oluşan elçiler, 10 ay boyunca yaratıcı sosyal medya kampanyalarının üretilmesinde ve yaygınlaşmasında aktif rol oynayacak. Sosyal medya kampanyaları hem SES Derneği, Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu hem de elçilerin sosyal medya hesapları aracılığıyla yaygınlaştırılacak.”
Projenin elçileri arasında Burcu Karakaş, Evrim Kepenek, Mehveş Evin, Emine Uçak, Banu Tuna, Ayşegül Doğan, Seren Selvin Korkmaz, Esra Elmas, Pınar Akpınar, Dilara Gök, Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Gülsüm Kav, Yasemin Öz, Hülya Tanrıöver, Elif Doğan, Alev Akın, İlayda Eskitaşçıoğlu, Menekşe Kızıldere ve Itır Erhart yer alıyor.
Bu proje kapsamında elçiler ve uzmanlar her ay buluşup sosyal medyanın etkin kullanımı, toplumsal cinsiyet, barış ve sürdürülebilirliğe ilişkin konular hakkında tartışacak ve sosyal medya kampanyası için içerik geliştirecek.
“SOSYAL MEDYA BİR FIRSAT”
Gülseren Onanç kadınların sosyal medyadaki görünürlüğünün eşitlikten uzak olduğunu ifade ediyor ve, “Türkiye’de kadınlar medyada daha çok kadına yönelik şiddet haberleriyle gündeme geliyor. Diğer haberlerde hak ettiği oranda yer bulamıyor, bu kısıtlı alana da ana akım medyanın erkek egemen dili hükmediyor. Eşitlik bilinci ve gazetecilik etiği gelişmiş kadın gazetecilerin birçoğu, bu konularda tüm kadınların sesini duyurabilecekleri mecralar bulamıyorlar. Kadın hakları savunucularının, barış ve iklim aktivistlerinin, LGBTİ+ hak savunucularının sesini duyuracak gazeteciler ve mecralar günden güne azalıyor.” diyor.
Sosyal medyanın sesi duyulamayan kadınlara yeni bir fırsat sunduğunu belirten Onanç, sosyal medyadaki kadın kullanıcı sayısının istenilen düzeyde olmadığını da ifade ediyor. Onanç şöyle açıklıyor: “We Are Social 2020 Türkiye Sosyal Medya Kullanım İstatistikleri’ne göre Facebook’taki kullanıcı sayısının yüzde 64’ü erkek, yüzde 36’sı kadın kullanıcıdır. Instagram’da ise yüzde 57.9 erkek, yüzde 42.1 kadın kullanıcı bulunuyor. Ayrıca bu raporda Twitter kullanıcılarındaki cinsiyet oranına bakıldığında bu eşitsizlik oldukça belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor. Twitter kullanıcılarının yüzde 78.4’ünü erkek kullanıcılar oluştururken bunlardan sadece yüzde 21.6’sı kadın kullanıcı. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini bu alanda da sağlamak ve sosyal medya alanında kadınların sesinin daha etkili ve gür çıkması için çaba harcayacağız.”
“ENGELLER ORTADAN KALDIRILMALI”
Onanç’a göre kadınların sosyal medyaya mesafeli yaklaşmasının bir nedeni de maruz kaldıkları dijital şiddet. Bu cinsiyetçi engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Onanç, “Kadınlar da dijital kamusal alanda kendilerini ifade etmelidir. Günümüzde kadınlar sadece toplumsal alanda değil, dijital alanda da cinsiyetçi yaklaşımla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Her kadın kendi duygu, düşünce ve fikirlerini ifade etmek için yani seslerini yükseltmek ve dünyayı değiştirmek için sosyal medyada da var olmalıdır.” diyor.
Onanç, aynı zamanda dernek olarak Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nu kurduklarını ifade ediyor. Türkiye’den ve dünyadan kadın konularını gündeme getirdiklerini söyleyen Onanç “Bu dijital platformda yerel ve uluslararası basında toplumsal cinsiyet eşitliği, kadının hak ve adalet arayışı, her alanda kadın liderliği konularıyla kadının görünür kılınmasını amaçlıyoruz. Ayrıca siyaset, iş dünyası ve sanatta kadın temsiline ilişkin haberleri biraraya getiriyor ve bu konularda özgün içerikler üretiyoruz. Burada amacımız, derneğimizin kuruluş ilkelerini desteklemek, toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletinin tesisinde ısrarcı olmak, umudu, cesareti ve geleceğe olumlu bakışı teşvik edecek haberleri ve kişileri ön plana çıkarmak, kapsayıcı, çözüm üreten yapıcı bir yayıncılık yaklaşımını savunmak ve ayrımcılık tuzağına düşmeyen, barışı savunan yeni bir dil kurmak.” diye aktarıyor.
Proje hakkında daha fazla bilgi almak için sesdernegi.org’a bakabilirsiniz.