Mucitler Akademisi’nde Kadıköylü akademisyen

Türkiyeli üç akademisyen ABD Ulusal Mucitler Akademisi’ne seçildi. Aynı zamanda Kadıköylü olan Doç. Dr. Ebru Oral ile mucitler akademisine girmenin önemini konuştuk

16 Ocak 2020 - 16:46

Harvard Tıp Fakültesi’nin eğitim hastanelerinden biri olan Massachusetts General Hospital’da görev yapan Doç. Dr. Ebru Oral, eklem protezlerine dair yaptığı çalışma ile ABD Ulusal Mucitler Akademi’sine (NAI) seçildi. Aynı zamanda California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan ve Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Aykut Üren de bu yıl akademiye seçilenler arasına girdi. Mucitler listesine toplam 168 akademisyen seçildi.

Doç. Dr. Oral ile yaptığı çalışmasından ve Mucitler Akademisi’nin öneminden bahsettik.

Kendinizi tanıtır mısınız?

1976 doğumluyum. Kalamışlı ve Kadıköylüyüm. Nurettin Teksan (o zaman) İlkokulu, Üsküdar Amerikan Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra doktora eğitimimi tamamlamak için Amerika’ya geldim ve o zamandan beri burada yaşıyorum. Doktoramı yine Kimya Mühendisliği dalında Purdue Üniversitesi’nde bitirdim. Post-doktora çalışmalarım için Boston’a geldim ve akademik hayatıma 2005’ten beri Boston’da Harvard Tıp Fakültesi’nin pratik eğitim hastanelerinden biri olan Massachusetts General Hospital’da devam ediyorum. Şu anda Ortopedik Cerrahi bölümünde Associate Professor, Türkiye’deki çevirisi ile doçent olarak çalışıyorum.

Projenizden bahseder misiniz?

ABD Mucitler Akademisi’ne seçilmeme sebep olan çalışmalar yaklaşık 15 sene önce başladığımız ve günümüzde eklem protezlerinin polimer yani plastik parçalarının antioksidan moleküller kullanarak vücuttaki ömürlerini uzatmak konusunda. Bu protezler bugün tüm dünyada kalça, diz ve omuz protezlerinde kullanılmakta. Şu andaki çalışmalarım eklem protezi ameliyatları başta olmak üzere ortopedik ameliyatlarda çok sık görülen ve hasta hayatını önemli bir şekilde etkileyen enfeksiyonlara karşı protezleri kullanarak çözümler bulmaya odaklı.

“PRATİK ÇÖZÜMLER ÇOK ÖNEMLİ”

ABD Ulusal Mucitler Listesi’ne girdiniz ve sizinle birlikte Türkiye’den üç kişi girmiş oldu. Bu ne anlama geliyor bilim dünyası açısından?

Mucitler Akademisi’ne seçilmek tabii çok büyük bir onur. Hiçbir insan için bu başarıya tek başına ulaşmak diye bir şey söz konusu değil, bu tamamen bir birikim ve ekip işi. Ben öncelikle Türkiye’de yetiştim. Benim bu noktaya gelmemde kendi çabam kadar bana öğretmenlik, danışmanlık yapmış ve ailem başta olmak üzere destek olmuş birçok Türk insanın ve yukarıda belirttiğim dünya çapında eğitim veren gittiğim okulların da emeği var. Aynı zamanda tabii ki benimle beraber çalışmış olan ve çalışan Türk ve yabancı bilim insanlarının da. Onlara teşekkür etmeyi borç biliyorum. Diğer yandan, akademisyen olmanın ana amacı insanlığın bilgi dağarcığına katkıda bulunmak. Ama bunun ötesinde tıp alanında çalışan bir mühendis olarak benim için her zaman pratik çözümler bulmak çok önemli. Çalıştığım ortamın beni en çok heyecanlandıran tarafı bu. Türkiye’deyken böyle bir yol çizebileceğimi bilmiyordum. Umarım benim hikâyemi duyan Türk öğrenciler bu bilince varabilirler ve bu bilgi ile önlerindeki seçenekleri daha iyi değerlendirebilirler.

ABD Mucitler Akademisi'nin bilim dünyasında önemi nedir?  

ABD bilim akademilerine seçilmek meslekte önemli bir başarı sağlamak demek. Seçim diğer üyeler tarafından yapıldığı için ayrıca güven ve gurur verici. Yaptığınız çalışmaların diğer bilim insanları tarafından da öneminin tescil edilmesi demek. ABD Mucitler Akademisi bu bilim akademilerinin en yenisi, 10 senelik bir geçmişi var; icatların hayattaki gerçek etkilerine bakılarak seçim yapılıyor. Diğer ulusal bilim akademileri National Academy of Science (Fen Bilimleri), National Academy of Engineering (Mühendislik) ve National Academy of Medicine (Tıp bilimleri).  

Kadıköylüyüm dediniz…

Ben doğma büyüme Kadıköylüyüm. Fenerbahçe’deki kafelerin yerindeki yılanlı havuzu ve Fenerbahçe stadı toprak bir sahayken yaptığımız 19 Mayıs kutlamalarını da hatırlayacak kadar uzun bir süre bu. Eşim yabancı olmasına rağmen İstanbul Yelken Kulübü’nde, doğup büyüdüğüm mahallede evlendik. Kısacası, her ne kadar büyük değişimler geçirmiş olsa da benim için Kadıköy İstanbul’un hep en özel yeri olacak.


ARŞİV