Belediyelerin işbirliğinde “Zehirsiz Kentlere Doğru”

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, başlattığı “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi ile pestisit ve biyosidal ürünlerin zararlarına dikkat çekmeyi ve ekolojik yöntemlere geçişi sağlamayı hedefliyor

21 Ekim 2021 - 01:53

Tarım zehirleri içinde en çok kullanılan ot öldürücülerin (herbisit) “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırıldığını ve özellikle çocukların hormon sistemlerinde önemli bozukluklara yol açtığını biliyor muydunuz?

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, kentsel alanda kullanılan pestisitlerin yeraltı sularına karıştığını ve Türkiye’deki içme suyu arıtma tesislerine ulaşan sularda saptanan 49 mikrokirleticinin 33’ünün pestisit olduğunu söylüyor. Bu zehirli kimyasallar özellikle hamile kadınları ve çocukları etkiliyor; hamile kadınların erken doğum, düşük yapma gibi durumlarla karşı karşıya kalmasına sebep oluyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ise başlattıkları “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi ile belediyeleri de işin içine katarak pestisit ve biyosidal ürünlerin kullanımını azaltmayı ve bir süre sonra tamamen kaldırmayı hedefliyor. Derneğin Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, daha önce PAN Europe (Avrupa Pestisit Eylem Ağı) ortaklığı ile başlattıkları “Zehirsiz Sofralar” projesiyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan tarım zehirlerinin zararlarına; sağlıklı, ekolojik alternatiflere dikkat çekmeye çalıştıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Proje sürecinde gördük ki, bu tarım zehirleri ve bunlar ile aynı aktif/etken maddeye sahip biyosidal ürünler okullarda, sitelerde, park ve bahçelerde, kentlerdeki tüm yeşil alanlarda, sokaklarda yoğun miktarda hem belediyeler hem de özel sektör ve site, apartman yönetimlerince kullanılıyor. Bu kimyasallar özellikle büyüme çağındaki çocuklarımızda yetişkinlere nazaran 10 kata kadar daha etkili olabiliyor.”

SAĞLIKLI VE EKOLOJİK YÖNTEMLER

Şehirlioğlu projeyi başlatma süreçlerini şöyle anlatıyor: “PAN’ın belediyelerin pestisit kullanımına yönelik bir proje ve kampanya yürütmüş olması, hazır bir tecrübe ve bilgi birikiminin olması dolayısıyla ve Zehirsiz Sofralar projesinde edindiğimiz tecrübe ile bu konuda yeni bir proje uygulayabileceğimizi düşündük. Halkımızın, Zehirsiz Kampanya’nın da etkisi ile tarım ve gıdada kullanılan zehirli kimyasalların insan sağlığı, doğal varlıklar ve biyolojik çeşitliliğe olan etkileri konusundaki farkındalığı artmış olsa da, her gün yaşamlarını sürdürdükleri alanlarda kullanılan aynı zehirler konusunda yeterince bilgi sahibi olmamaları bizi bu projeyi gerçekleştirmeye yönlendirdi.”

“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi ile kentlerde kullanılan pestisit ve biyosidal ürünlerin zararlarına dikkat çekmeyi, bu kimyasallara alternatif sağlıklı ve ekolojik yöntemleri belediyelerle işbirliği içinde yaygınlaştırmayı hedeflediklerini söyleyen Şehirlioğlu, proje çerçevesinde bilgilendirici dokümanlar hazırlayacaklarını söylüyor. Aynı zamanda zehirsizkentler.org sitesi ve sosyal medya içerikleri ile bu konuda farkındalık yaratmayı planladıklarını belirten Şehirlioğlu, yapacakları kampanya ile halkı katılımcı olmaya davet edeceklerini dile getiriyor.

BELEDİYELER NE YAPABİLİR?

Şehirlioğlu “Nihai hedefimiz ise proje sonunda belediyelerimizden bu kimyasalların kademeli olarak azaltımı ve bir vadede tamamen kaldırılması ve yerine sağlıklı, ekolojik alternatiflerinin kullanılması konusunda bir taahhüt alıp, Zehirsiz Sofralar Pestisit Eylem Ağı (ZSPEA) olarak önümüzdeki yıllarda bunun takipçisi olmak.” diyor. 

Belediyeler ne yapabilir sorusunu ise Şehirlioğlu şöyle yanıtlıyor: “Dünyada pek çok örnekte olduğu gibi belediyelerimiz hazırlayacakları strateji belgelerinde bu konuya da yer/öncelik verebilir; vatandaşları ve ilgili tüm paydaşları da içine alacak şekilde katılımcı eylem planları hazırlayıp uygulamaya geçebilirler. Dönüşüm için kademeli bir geçiş süreci belirleyip bir yanda kendi aralarında bu konuda işbirliğini artırabilir, diğer yanda bu konularda çalışan sivil toplum ve bilim insanları işbirliğinde sağlıklı, ekolojik, yenilikçi çözümler üretebilirler. Değişen iklim şartları, zararlıların yayılımı gibi konuları da düşündüğümüzde önümüzdeki süreçte bu konuda daha pek çok şey yapılması gerektiği görülüyor.”

“EĞİTİM FAALİYETLERİ ARTIRILABİLİR”

Belediyelerin bu konuda duyarlı ve istekli olduklarını ancak bilgi, tecrübe ve teknik anlamda eksikleri olduğunu ifade eden Şehirlioğlu “Projenin bu konularda faydalı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca vatandaşların da sivrisineklere sıkılan zehirlere yönelik talebine ve sitelerde, apartmanlarda bu kimyasalların kullanımına bakıldığında, bu zehirlerin zararları konusunda yeterince bilgili olmadığı görülüyor. Belediyelerimiz bu konuda halka yönelik eğitim faaliyetlerini artırabilirler.” diyor.


ARŞİV