03 Aralık 2024 - 19:49
Gündem
Yaşam
Yaşam
Gönüllülerden
Kültür Sanat
Kültür Sanat
Edebiyat hayatından hatırlamalar
Çevre
Sağlık
Spor
Eğitim
Yazarlar
Pınar ERKAN
Pınar ERKAN
Yeldeğirmeni’nin demografik yapısı ve kentsel gelişimi
Yeldeğirmeni’nin tarihi 18. yüzyıla kadar gider. İstanbul Kadıköy’de kuzeyde Haydarpaşa Garı’ndan başlayan Bağdat-Demiryolu hattı, batıda Rıhtım Caddesi, doğuda Söğütlüçeşme Caddesi ve güneyde Recaizade Sokağı ile sınırlanan bölgeyle ilgili en eski bilgilerden biri, adını Osmanlı sarayına un sağlayan yeldeğirmenlerinden almasıdır. Yeldeğirmeni bölgesinin kuzeyinde yer alan Haydarpaşa Çayırı ve Talimhane de Osmanlı döneminde askerin talim yaptı
...
1855 Kadıköy Yangını ve ilk ızgara plan uygulaması
1855 Büyük Kadıköy Yangını, İskele Yangını olarak da bilinir, 19. yüzyılda Kadıköy'ün geçmişten gelen kentsel dokusunu tamamen değiştirmiştir. İstanbul’un artan nüfusu ve ahalinin ahşap yapıları tercih etmesi nedeniyle yangınlar şehri sürekli tüketirken, yeni kanunlara göre düzenlemeler yapılıyordu. Kadıköy plan değişikliği, Tanzimat döneminde görülen en tipik kentsel modernleşme örneklerinden biridir. Kadıköy Yangını, 14 Ağustos 1855 akş
...
Halitağa Caddesi, Zamboğlu ve Mısırlıoğlu Bahçeleri
Kadıköy'ün çehresi aslında 1960’lara 70’lere kadar özgünlüğünü korumuş sayılabilir. Bu tarihten sonra hızlı bir değişimle kalabalık bir ilçe halini aldı. Söğütlüçeşme caddesi, Altıyol'dan Kadıköy iskelesine, konservatuara inen caddedir. Siz aşağıya doğru sağ koldan yürüyün. Halitağa Caddesi’ne sapınca pek kederli bir halde Halitağa Çeşmesi’ni göreceksiniz. Kim bilir kaç kere önünden geçersiniz de farkına bile varmazsınız. Oysa bu çeşme tam 230 ya
...
Eski zamanlarda bazı yaşam alışkanlıkları, kira evleri, bakkallar ve misafirler
1900’lü yılların başlarında İstanbul’da kira evlerinin azlığı, mahallelerdeki evlerin hemen tamamına yakın çoğunluğunda sahiplerinin oturması kulağa inanılmaz gelir. Nüfusu bir milyonu bulmayan şehirde çok odalı konakların yanı sıra daha orta halli, bodrum katıyla birlikte iki veya üç katlı evlerde dahi selamlık bulunabiliyordu. Burhan Felek, “bitişiğimizdeki talika arabacısı Memiş Ağa’nın bile üç odalı, bir gözlü evi vardı” diyor. Örneğin onları
...
Suadiye’de Tabakhane, Çılbıryan Kardeşler ve Bolbedros
Haydarpaşa – İzmit demiryolu hattı inşa edilirken 1888’de Erenköy’de Tellikavak’tan Bostancı’ya uzanan demiryolu, Almanlar tarafından kısaltılarak şimdiki hattan geçirilmiş ve Suadiye’de bir istasyon yapılmış. Çevrede tek tük evler varken 1890’lardan sonra köşk konak sayısı artmaya başlıyor. Saray entrikaları ve jurnaller, İstanbul’da yeni semtler kurulmasına sebep olmuştur. O devirde Saray’dan olabildiğince uzak yaşayıp dedikoduyla mesafeli kalm
...
Çıkmaz sokaklar, patlıcan yangınları ve Kadıköy
İstanbul yangınları, 19. yüzyılda şehrin değişmesine neden olan ve maddi manevi can yakan en önemli felaketlerdendi. Daha eski devirlerde de yangın çıkıyordu fakat 19. yüzyılda nüfus arttı. Şehir kalabalıklaştı. Yangınlar yüzünden Avrupa şehirlerinde daha erken tarihlerde ahşap terk edilip kargir yapılaşmaya geçilmişti. Bizde demek ki deprem, o yıllarda yangınlardan daha etkiliydi, daha büyük korkulara sebep oluyordu ki ahşabı tercih ettiler
...
Fenerbahçe’de saray terzisinin köşkü
19. yüzyılda çıkarılan kanunlarla Osmanlı İstanbul’unda yabancıların mülk sahibi olmaları kolaylaştı. Böylece Levantenler Kadıköy ve çevresine daha rahat yerleşebildiler. Devletin içine düştüğü ekonomik kriz, bütün bu gelişmeleri belirlemiştir elbette. Örneğin Fenerbahçe çevresinde Yavuz Sultan Selim Vakfı’na ait 100 dönümden fazla arazi, 1870’li yıllarda çok küçük bedellerle Fransız, Belçikalı, Alman ve İsviçreli 4 Levanten aileye bu şekilde sat
...
Kadıköy Yoğurtçu Çayırı’nda futbolun doğuşu ve Lazari’nin Kahvesi
Türkiye’de İzmir’den sonra futbol maçlarının ilk oynandığı yer Kadıköy idi. İstanbul o vakitler çayır çimen; henüz koskoca Haydarpaşa Çayırı’na market inşa etmek kimsenin aklına gelmemiş. Kuşdili’nde kuşlar ötüyor, insanlar gazinolarda bugün isimlerini hayal meyal hatırladığımız yazar ve şairlerle yan yana şehrin o meşhur seslerini dinleyerek hülyalara dalıyorlardı. Artık Kuşdili diye bir yer kalmadı. Günümüze ulaşabildiğine sevinebileceğimiz Yoğ
...
Yüz yıl önce kagir köşk inşaatı dedikoduları
20. yüzyılın başlarında İstanbul’da farklı ekonomik sınıflardan aileler, aynı mahallelerde oturuyordu. Öyle pek de zengin muhiti diye bir şey yoktu, her mahallenin hem zengini, hem fakiri vardı. Konutların boyutları adamına göre bitişik nizam iki göz iki kat küçücük ahşap cumbalı bir ev de olabilir, görkemli bir köşk de. Paşaların ve varlıklı ailelerin oturduğu konutlar büyük ve çok odalı olurdu fakat genellikle ahşaptan yapıldığı için inşaatlar
...
İşgal yıllarında Üsküdar-Kadıköy su şirketi
Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında Batılı ülkelerin en sevdiği şey, ekonomik imtiyazlar elde etmekti. Örneğin İstanbul’daki Şirketi Hayriye vapurları İngilizlerin, Tünel, Galata ve Sirkeci rıhtımlarının yapımı Fransızların, Bağdat Demiryolu Almanların idi. Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı-Alman ilişkileri geliştikçe İstanbul’da Alman etkisi ve sermayesi artış gösterdi. Anadolu yakasının su ihtiyacını karşılamak üzere 1889’da kurulan Üsküdar
...
Kadıköy’le ilgili az bilinen şeyler
Eski zamanlarda Kadıköy ve çevresiyle ilgili bazı kalıntılar ortalıktaydı veya eski insanlar henüz hayatta olduğu için geçmiş yaşantıları, duyduklarını, kulaktan kulağa aktarılmışları konuşuyorlardı. Şimdi nüfus, bu silsilenin işleyemeyeceği kadar kalabalıklaştı. Bari ben az bilinen ilginç detayları sizinle paylaşayım. Yüzlerce yüzlerce yıl öncesinde Üsküdar’da askeri bir kışla varmış. Romalılar her zaman posta ve askeri yollara büyük önem ver
...
Caddebostan’da Mösyö Landel’in Zift fabrikası
İstanbul’un en gözde muhitlerinden Bağdat Caddesi’nin “kambur kumbur, toz duman, çamur, batak” bir yer olarak tarif edildiği 20. Yüzyıl başlarında Caddebostan’da çıkıntılı burunda bir zift fabrikası işliyormuş. Göztepe’de, Merdivenköy’de, Erenköy’de hastalıktan öksürüğe tutulmuş ne kadar çoluk çocuk varsa, anneleri ellerinden tutup fabrikanın etrafına getirirlermiş. “…o kahrolası boğmacaya birebir ilaç, yalnız merkep sütü, gazhane havası değil, z
...
Şevketlu padişahım, baloya buyurmaz mıydınız?
Kim derdi ki Osmanlı sultanları konsere, operaya gidecek, yılbaşı, Noel kutlayacak… 19. yüzyılda Avrupalı ülkelerle temaslar daha önce görülmemiş oranda artınca Osmanlı Devleti’nin Batılı ülkelerle ilişkileri değişmiştir. II. Mahmut döneminden başlayarak önce devlet erkanının ve sonra sultanların, yabancı elçilikler tarafından düzenlenen balolara ve hatta kutlamalara katıldıklarını görürüz. 4 Kasım 1829 tarihinde İngiliz elçisi Sir Gordon Hali
...
İstanbul’un en şahane haritalarını çizen adam ve Kadıköy
Pervititch Sigorta Haritaları, İstanbul’u çalışan, merak eden, araştıran kimselerin yakından tanıdığı bir malzemedir. 1922 ile 1945 yılları arasında çizilmişlerdir ve bu dönemin İstanbul sokakları, yapıları hakkında çok zengin bir içerik sunar çünkü haritalara yangın risklerini değerlendirmeyi sağlayacak eşsiz veriler işlenmiştir; bakmalara doyamazsınız. İşte o meşhur Pervititch Haritalarını üreten Jacques Pervititch, meğer Moda’da yaşamış yıl
...
Eski Kadıköy’de zeytin ağaçları
Kadıköy’ün antik dönemlerdeki haliyle ilgili elimizdeki bilgilerden biri de Moda Yarımadası’nın karaya bağlandığı bölümün, yani kıstağın bugünkü halinden dar olduğu. Kurbağalıdere’nin daha içerlek bir haliç oluşturduğu söylenir. Buna göre Fenerbahçe Stadyumu tam kıyıda kalıyor, Belediye binası ile eski Salıpazarı’nın kurulduğu alan halicin içinde; sular çıpır çıpır Hasanpaşa önlerine vuruyor ve Yeldeğirmeni tarafında kıyı çizgisi Haydarpaşa Garı’
...
Gravier ailesi, Kadıköy ve Hasanpaşa gazhanesi
Yüz yıllık yakın tarihimiz olmasına karşın Kadıköy’de yaşamış birçok ailenin kent tarihimizin neresinde durduklarını, Kadıköy’ü Kadıköy yapan hangi olayların parçası olduklarını bilmiyoruz. Birçok şeyi tesadüfen öğreniyoruz. Yine öyle oldu ve 2019 yılının nisan ayında tarihin derinliklerinden çıkıp gelmiş fotoğraf albümleri 2000 Euro’ya Fransa’daki bir müzayedede satıldı. Ardından Levanten Mirası kaynaklarına girmesiyle geçmişimize ışık tutan cıl
...
İngilizler ve Moda
Kadıköy’de Moda Caddesi aksının antik dönemde de var olduğu düşünülür. Buna karşın 1700lerin haritalarında Kadıköy iki camisi olan küçücük bir köydür ve 1776 tarihli Kauffer Haritası’nda da yarımada ve çevresi, olduğu gibi bağlık olarak işlenmiştir. Haritada görülen “vignes” kelimesi, üzüm asmalarını tarif eder. Mühürdar sahilinde “kiosk” kelimesiyle bir köşk işaretlidir. Antik çağlarda Promotu olarak anılan Moda Burnu, Kauffer haritasında Dünya
...
Yeldeğirmeni’nde bir Fransız okulu
1911 yılının 6 Ağustos akşamı saat sekizde rahibeler kapıya koşarak seslendiler. Evler sırayla yanıyordu ve manastırı mutlaka korumak lazımdı. - Su!.. Su!.. diye bağırıyordu rahibeler ama musluklardan bir türlü su gelmiyordu. Kıvılcımlar, manastırın birinci ve ikinci katlarına çoktan sıçramıştı. Merdivenler alevler içinde yıkılıyordu. Bir kaç kağıt, sandalye ve masadan başka bir şey kurtaramayacak gibiydiler. Yeldeğirmeni, Rasimpaşa Mahallesi
...
Kadıköy sayfiyesi ve denizde yüzen evler
Kadıköy’ün yazlarında yakın yıllara kadar ne hoşluklar buluyordu insanlar fakat şehir değişip dönüştükçe kentte yaşam alışkanlıkları başka bir şekle evrildi. Örneğin Moda burnu ve çevresindeki koylar, Kadıköy’ün sayfiye olarak denizle buluşulan en renkli yerlerindendi. Günümüzde ise burnun etrafını dolaşan dolgu yol, İstanbul’u İstanbul yapan kıyı şeridinin karakteristik özelliklerini yok ederken Kadıköy’ün ahalisini denizden sonsuza dek koparmış
...
Eski Kadıköy’ün yolları, Kızkulesi ve Altıyol’daki 12 Heykelli Saray
Khalkedon sadece günümüzdeki merkez Kadıköy’den ibaret olmayıp kuzeye doğru Boğaziçi kıyıları boyunca devam eden bölgeyi kontrol ediyordu. 16. yüzyılda Gyllius’un anlatmasına göre Kurbağalıdere’nin 1000 adım uzunluğa vardığı yerde Üsküdar’ı İzmit’e bağlayan yolun köprüsü vardı. Üstelik bu tarihlerde dere boyunca bir de sur duvarı yükseliyormuş. Kadıköy’de bugün izini göremeyeceğimiz birçok oluşum ve yapının izlerini tarihte bulabiliyoruz. Bu köpr
...
Erenköy'de köşkler ve hayat
Yüzyıllarca İstanbul’un karşı kıyısında, en şaşaalı zamanında sayfiye olarak değer bulan Kadıköy ve çevresi çeşitli sebeplerle Tarihi Yarımada’dan ve İstanbul’un mahallelerinden göç aldığı için gelişme imkanı bulmuş ve kalabalıklaşmıştır. Daha önce II. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in şehri bombalayacağı söylentisi nedeniyle Kadıköy’e taşınan ailelerin bahsi geçmişti. Yangınlar, kent içi göçün bir diğer sebebidir. Fevzi Bey henüz küçük bir çocukk
...
Askeri Tıp Okulu’nun Haydarpaşa’ya taşınması
Kimi kaynaklarda Sultan Abdülhamit vizyon sahibi olduğu için sağlık kuruluşları açılmasına destek vermiştir deniyorsa da saray hekimi Cemil Topuzlu Paşa’nın anlattıklarına bakılırsa en azından Askeri Tıp Okulu için destek gönüllü değil, mecburiyetten verilmiştir. Sultan II. Abdülhamit devrinde İstanbul’da iki tıp okulu vardı. Biri, Sirkeci Tren İstasyonu yakınında bulunan eski Gülhane Kışlası içindeki “Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane” idi. D
...
Kadıköy’ün tarihi çevresi ve değişimler
Karşı kıyıda o şahane elverişli yarımada (Tarihi Yarımada) dururken önce Kadıköy tarafında şehir kurulmasına anlam veremeyip Körler Ülkesi efsaneleri yaratılmasının sebepleri vardı mutlaka. Antik yazarlar da Byzantion’un konumunu överken, Kalkhedon’un şansızlığından söz etmişler. Boğaz akıntıları bunlardan biri. Boğaz akıntısı, Boğaz’ın dar yeri olan Rumeli Hisarı’ndan (Hermaion) başlayarak hızlanır, Boğaz kıyıları boyunca döne döne bir o kıyıya
...
Deprem, İstanbul, kıyılar ve Kadıköy
Tarihteki depremlerin İstanbul’da yarattığı etkiler konuşulurken kaynaklarda Kadıköy ve Anadolu yakasından az söz edilir. Bunun çeşitli sebepleri var. Bir kere İstanbul, 19. yüzyılın ikinci yarısına gelene kadar günümüzde Tarihi Yarımada dediğimiz, Sarayburnu, Yedikule, Ayvansaray üçgeninde, Suriçi bölge ile sınırlı kalmıştır. Galata, Beyoğlu, Boğaz köyleri ve diğer her yer taşra idi. Ayrıca İstanbul’un Tarihi Yarımada’da olduğu algısı, 1980’li y
...
Abdülhamit devrinde Kadıköy’de Demiryolu ile Şamil ve Rıdvan Paşalar
Bağdat Demiryolu hattı, Haydarpaşa Garı’ndan 30 yıl önce yapıldı ve açıldı. Kadıköy’den Bostancı ve ötesine en kolay, en konforlu ulaşım aracı, tren idi. Demiryolu, yıllar içinde hem Kadıköy’ün çehresini değiştirdi, hem de toplumsal yaşamı etkiledi. Kent hizmetleri gelişip değişirken ortaya çıkan sorunlara bazen kan dondurucu ilkellikte çözümler bulunmuştur. Bunları öğrendikçe ülkedeki geçiş dönemlerinin hasara uğramış toplumsal yapısını açıklaya
...
Khalkedon’da spor oyunları ve tiyatrolar
İstanbul’un antik dönemlerde nasıl bir yerleşim düzenine sahip olduğunu anlamaya çalışan araştırmacılar, farklı kaynaklardan elde ettikleri ipuçlarını birleştirip mantıklı bir sonuç ve yorum çıkarmaya çalışırlar. Kadıköy’ün antik dönemlerde nasıl bir yer olduğuyla ilgili bilmediklerimiz, bildiklerimizden çok olduğu için gidecek henüz çok yolumuz var. Örneğin antik dönemlerde Hiereia günümüzdeki ismiyle Fenerbahçe, kutsal bir merkez olarak değe
...
Kadıköy’de Kumluk
20. yüzyılın başlarında Kadıköy’de Yeldeğirmeni tepesini sağ yanınıza alıp çarşıdan Haydarpaşa’ya doğru yürürken çekilmiş fotoğrafların içine girebilseniz, kendinizi Ege’nin bir kıyı köyünde zannetmeniz işten bile değil. Deniz henüz doldurulmamış. O zamanlar Haydarpaşa Koyu denilen kıyıda sular şıpır şıpır sahile vuruyor. Ayaklarınızı suya sokup serinletebileceğiniz, Tarihi Yarımada açıklarına doğru bakıp tefekküre dalabileceğiniz bir hava sizi a
...
Antik devirlerde Kadıköy-Khalkedon
Kadıköy’ün antik dönemde nasıl bir yerleşim yeri olduğunu pek az biliyoruz. Akademik çalışmalar haricinde kaynağa ulaşmak zor. Antik kaynaklarda da örneğin Kalkhedon surlarıyla ilgili bilgi sınırlı. Şehir defalarca kuşatmaya uğramıştır. Surların kolayca aşılamayacak denli güçlü olduğu anlaşılıyor. Roma döneminde İmparator Valens, surların yıkılmasını emreder ve tam neresinin yıkıldığını bilmesek de çıkan taşların Tarihi Yarımada’ya taşınıp orada
...
Süreyya Sineması, Suzan Lütfullah Hanım ve Süreyya Opereti
Süreyya Sineması'nın öyküsü Kadıköy tarihi için önemli. 1923'te inşaatına başlanan sinema, 1927'de açılmış. Köseoğlu Paşa’nın ikiz kâgir konağının yanı sıra sedir ağaçlarıyla doluymuş arazisi. 1908 yılında konak satışa çıkarılınca selamlık kısmını Süreyya Paşa, haremlik kısmını ise Kadıköy Metropolitliği satın alır. Süreyya Paşa, Kadıköy’e yaptığı hizmetleriyle tanınmıştır. Aldığı bu yapının yerinde Süreyya Sineması inşa edilir. Birçok bakımdan ö
...
Bir zamanlar Suadiye, Emeç Yalısı ve Cahide Sonku
Alman Demiryolları Şirketi’nin müdürü Mösyö Huguenin, görevini büyük bir hırsla yerine getiren bir yönetici olarak Haydarpaşa – Pendik hattını döşetirken bölgenin köşkler, bağlar bahçelerle donanıp Caddebostan, Suadiye gibi ücra yerlerin nüfusunun artmasına katkıda bulunmuştur. Haydarpaşa – Pendik hattı sayesinde Kadıköy sahilleri kalabalıklaştıkça Boğaziçi’nin sayfiye kullanımının azaldığı anlatılır. Refik Halid Karay, bu nedenle Mösyö Huguenin’
...
Geçmişten günümüze Çiftehavuzlar’da hayat
Yüz yıl önce Çiftehavuzlar’da deniz kıyısından kışın kurt sesleri gelirmiş. Henüz her yer bağlık bahçelik, yollar toprak. Kadıköy’de Çiftehavuzlar semtine ismini veren ise içinde içilebilir su biriken gerçekten çifte havuz. Kaynağı tam bilinmeyen bir ayazmadan gelen su lıkır lıkır içilebilecek güzellikte ve ferahlıkta imiş. Havuzların küçük olanının başında aslan başı heykeli varmış ve ayazmanın suyu önce buraya gelir, sonra daha büyükçe olan diğ
...
Acıbadem ve Şehzade Ziyaeddin Efendi Köşkü
Kadıköy’ün her yerinde ayrı bir saray masalı geçiyor usul usul ama duyabilmek için kulak kabartmak gerekli. Rasimpaşa Mahallesi’nden Çamlıca’ya kadar günümüzde Acıbadem olarak bilinen bölge, 17. yüzyılda Kızlarağası Mısırlı Osman Ağa’nın mülkü olarak geçer. Kadıköy’de olduğu gibi Acıbadem’de de çok sayıda haremağası iz bırakmış. 15. yüzyılda 100 bin akçeden fazla geliri buradan haremağaları alıyor. Eğilim olduğu üzere, haremağaları tarafından yap
...
Kurbağalıdere, Gazhane ve Hasanpaşa çevresine tarihten bir bakış
Hasanpaşa, Kadıköy merkezi ile ötesini birleştiren bir bölgedir. Geçen yüzyıldan günümüze Kadıköy’ün karakteristiğindeki dönüşümü belirleyen değişimlere maruz kalmıştır fakat geçiş noktası olduğu için olsa gerek, üzerinde az durulan bir mahalledir. Hasanpaşa Gazhanesi’nin tarihi ise 19. yüzyıl sonlarına dayanıyor. Kuzguncuk’taki gazhane Anadolu yakasının ihtiyacını karşılamaya yetmeyince 1892 yılında Kadıköy Hasanpaşa Gazhanesi kuruldu. Hasan
...
Kadıköy’de iz bırakan bir Alman ve Bostancı’da Huguenin köşkü
Anadolu yakasında ilk tren yolu hattı, Abdülaziz döneminde Haydarpaşa ile Pendik arasında inşa edildi ve 1872 yılında açıldı. Önce Gebze’ye, sonra İzmit’e uzatıldı. Zaman içinde Ankara’ya kadar gitmesi planlanırken anlaşma bozulunca, Bağdat Demiryolu hattının inşası için Almanlarla yeni bir anlaşma yapıldı. Demiryolu çalışmaya başladıktan sonra Haydarpaşa’da hareketli bir liman oluşur. İlk başta burada ayrı ayrı yapılar dizisi liman işlevinin
...
Kadıköy’ün Alman cemaati
Kadıköy’de Almanların varlığı daha çok Bağdat Demiryolu hattının ve Haydarpaşa Garı’nın inşası döneminde bilinir ancak Cumhuriyet döneminde de çok sayıda Alman Moda’ya gelip yerleşmiştir. 1930’lu yıllarda yeni kurulan Cumhuriyetin gereklerinden biri olarak bir üniversite reformu yapılması için girişimlerde bulunuldu. Aynı yıllarda Hitler hükümetinin aldığı kararlarla Almanya’da görevlerinden el çektirilen ve artık kendi ülkelerinde barınamaz hale
...
Bir anının çağrıştırdıkları
Küçücük bir anı aklımdan çıkmayıp bana bu yazıyı yazdıran. 19. yüzyılın son çeyreğinde özellikle Abdülhamit devrinde paşaların satın aldıkları arazilere yaptırdıkları köşk ve konaklarla Kadıköy, Bostancı’ya kadar son derece hareketli ve renkli bir sayfiyeye dönüştü. Ancak köşkler ve konaklar sadece sayfiye değil, yaz kış oturulan daimi aile konutları olarak Cumhuriyet döneminde de kullanıldı. Osmanlı devrinden Cumhuriyete geçişte yaşanan tüm d
...
Kadıköy’de Sultan V. Murat’ın sarayı
Kuyubaşı’nda günümüzde Marmara Üniversitesi yerleşkesinin bulunduğu yerde eskiden V. Murat Köşkü vardı. Burası biraz yüksekçe bir tepe üzerinde bomboş bir araziydi. Kuyubaşı’ndan Göztepe’ye doğru baktığınızda ufukta büyükçe bir ağaç kümesi arasında V. Murat’ın köşkünü seçebilirdiniz. Etrafı yüksek duvarlarla çevriliydi. O vakitler yoldan bakılınca geniş ve çorak arazinin ortasında bahçesindeki çam, çınar ve kestane ağaçlarından oluşan ağaç kümesi
...
Göztepe'nin unutulmuş kuruluşu
Göztepe adının gözetlemekten geldiği söylenir. Bizans devrinde Çiftehavuzlar ile Caddebostan sahil şeridinin en yüksek noktası olan günümüzün Göztepe’sinde imparatorların Anadolu’ya çıkmadan önce dinlendikleri veya seferden dönerken gemileriyle şehre girmeden önce konakladıkları bir av köşkü anlatılır. 1329’da yapılan Osmanlı-Bizans antlaşmasına göre av köşkü Osmanlılara bırakılmış. İşte bu binada o vakitler bir Ahi tekkesi kurulmuş. Araştırmalar
...
Yılbaşı, Noel ve aralık sonunun kerameti
Son yıllarda yılbaşı kutlayanlar, bir Hristiyan kutlaması yapıldığını iddia edenlere, yılbaşı ile Noelin farklı şeyler olduğunu anlatmaya çalışıyor. 24 Aralık’ta Noeli kutlamak bir dini bayram olmaktan öteye Batı’da herkesin hoşuna giden bir gelenek ve keyif. Hz. İsa’nın doğum günü olarak ifade edilir. Halbuki Hz. İsa’nın doğum gününü bilen yok gerçekten. Kutsal kitaplarda geçmiyor. Türklerde karşılığı Nardugan Bayramı olan Noel kutlamasının a
...
Yeldeğirmeni’nde Fransızlar ve Almanlar
Yeldeğirmeni’nde 19. yüzyıla ait eğitim yapıları mimari çevreyi zenginleştiriyor ve bu kentsel biçimlenmede Fransız misyonerleriyle Almanların çekişmelerinin epeyi katkısı var. 19. yüzyılda Katolik misyonerler, Yeldeğirmeni’nde kayda değer bir nüfus yaratmazlar. Ancak her kesimden ve milletten bölge halkına verdikleri sağlık ve eğitim hizmetleriyle bir boşluğu dolduruyorlardı. Genel olarak yabancı eğitim kurumları geçen yüzyılda İstanbul’da hem ö
...
Feneryolu’nda bir konak
Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Abdülhamit döneminde ordunun isim yapmış kumandanlarındandı. Konağın yolunda Feneryolu İstasyonu’na giderken köprünün yokuşunu tırmanınca ötede çift kanatlı demir bir kapı varmış. Şimdi elbette yok. Kapıdan girince yol devam ediyor, iki yanında kestane ağaçları. Yan tarafta bir oda var ki buna Fener Odası derlermiş. Raflarında yüzlerce fener dizili, renkli kandiller sıralı. Padişahın cülus günlerinde kapılara, sütunlara ve
...
Kadıköy’de kaybolup gitmiş Katolik Ermeni ve İtalyan okulları
Yıllar önce Moda’da bir okul için araştırma yaparken bir bakkala girip sokakta okulun yerini sormuş, bakkaldan, “Burada öyle bir okul yok, hiç olmadı, olsa ben bilirdim, uzun yıllardır buradayız biz”, yanıtını almıştım. Dönüp sokağın ismini gösterdim: Mektep Sokak. Okuldan sadece sokağın adı kalmıştı fakat bakkal bir kere olsun bu sokak niçin Mektep Sokak diye düşünmemişti ve orada hiçbir zaman bir okul bulunmadığında ısrar ediyordu. Sözünü et
...
Yoğurtçu Parkı
Kurbağalıdere’nin Kalamış’ta denize döküldüğü sahilin, çok eskiden Hasanpaşa’ya yaklaşan daha içerlek bir kıyı çizgisiyle bir haliç oluşturduğu tahmin edilir. Vadinin alçak kesimleri İncirlibostan’a kadar suyla kaplıyken, zaman içinde alüvyonla dolmuş. Ayrıca derenin, denize kavuştuğu noktada Yoğurtçu Deresi adıyla da anıldığı zamanlar var. Günümüzde parkın bulunduğu yer geçmişte balçık, en iyi zamanlarında kumluk iken batı tarafında Yoğurtçu Ali
...
Fenerbahçe Tren İstasyonu
22 Eylül 1872 tarihinden itibaren Feneryolu Tren İstasyonu’ndan başlayıp TCDD tesislerinin bahçesinde biten bir tren yolu hattı, Fenerbahçe’ye yolcu taşıyordu. Darca bir dekovil hattı çapında hizmet verdiği de söylenir fakat fazlası olduğu anlaşılıyor. Fenerbahçe, deniz kenarı mesiresi olmasının yanı sıra, düzenli bahçeler içinde serpilmiş, birkaç Katolik manastırı ve okulu da barındıran bir yerleşim yeriydi. Ahmet Rasim, hafta sonlarında burasın
...
Haydarpaşa Çayırı ile yitip gidenler
Rivayete göre Sokrat antik dönemde günümüzdeki Koşuyolu ile Acıbadem arasında kalan bölgenin, Halkedonluların hipodromu olduğunu yazmış. Sokrat bunu gerçekten yazdı mı bilmiyoruz ama antik dönemde burada at yarışları ve binicilik sporlarının yapıldığı anlaşılıyor. Koşuyolu, bir hipodromun izlerini çağırıştıran biçimlenmesiyle bunu destekler niteliktedir. Osmanlı devrinde de atlı spor etkinlikleri, daha farklı karakterde olmakla birlikte, sürdürül
...
Kızıltoprak’ın hikâyesinden bir kesit
Kadıköy Bizans devrinde de imparatorluğun sayfiyesiydi. Kızıltoprak o zamanlar bağ bahçe içinde bir mesire imiş. Zareta Çeşmesi’nde büyücek bir havuzun içinde küçük timsahlar besledikleri anlatılır. Strabon’un şehirde bulunduğunu söylediği timsahlar acaba bunlar mıydı diyeceğim ama arada en az 300 yıl var. İşte o timsahlı havuzun olduğu yere yüzlerce yıl sonra Zühtü Paşa, camii yaptırmış. "Kızıltoprak demek Zühtü Paşa demek," eskilerin sözü. S
...
Moda’da Dame de Sion Okulu ve yer altı tünelleri
Osmanlı döneminde özellikle kapitülasyonlardan sonra her milletten insan gelip yazları Moda’da oturmaya başladı. İngilizler, Fransızlar, Avusturyalılar, İtalyanlar ve hatta Ruslar vardı. Bu aileler, Kadıköy’ün diğer yerlerinde yaşayan yerli halktan farklıydı; yaşam tarzları, giyimleri, konuştukları dil değişik ve Avrupai idi. Moda adı bundan mı, yoksa Motta’dan mı geliyor, tam bilinemiyor. Çevresi sularla çevrili şatolara Motta denir. Ama Moda bu
...
Kasımpatılı ev, kumlu bağlar ve apartmanlar
Eskiden çarşıdan gelen asfalt kaplı ana cadde, yılların boş vermişliğiyle kanalizasyona dönmüş dereyi aşan köprüyü geçerek düz devam eder, camiye varınca ikiye ayrılırdı. Bir kolu aşağıya, sahile uzanır, diğeri ise yukarıya, tren yoluna kavuşurdu. Büyücek bir çay bahçesi vardı tren yolunun yakınında. Çay bahçesinin hemen arkasında da anneannemin, geniş bahçesi içinde evi. Şehrin bu yakasında adet olduğu üzere meyve ağaçlarıyla doluydu bahçenin he
...
Kadıköy’ün ilk köşkünden son fıstık çamına
Kadıköy’ün ara sokaklarında alçak katlı bir apartman daha yıkılıp yerine 35 katlı binalar dikildikçe, mahallenin son kalan fıstık çamı da kesildikçe Kadıköy ahalisinin canı yanıyor. Kadıköy’ün o sayfiye hali, yaz kış çınaraltı püfürtüsüne karşı oturuyormuşuz hissi ne zaman gitti bizden ve ne zamandır üstünü ince bir tabaka plaza çimentosu örtmüş mahallelerde yaşamaya alıştık; bilmiyoruz. Her şey Göztepe’de ilk inşa edilen köşkle başlamıştı oys
...
Kadıköy’de buluşma vakti
Salgının ilk başladığı zamanlarda İtalya’da istisnasız herkesin ev hapsinde olduğu günlerde bir video düşmüştü sosyal medyaya. Gecenin karanlığında biri, pencerenin gerisinden boş sokağa arya okuyor, diğer evlerin açık pencerelerinden sesler ona katılıyordu. Çünkü insan sosyal bir varlık. Kadıköy de İstanbul’da her dönem bir buluşma yeri olmuştur. Yazın kültürümüzün en şenlikli yazarlarından Ahmet Rasim, bir gün gazetesinde oturan Refi Cevat U
...
ARŞİV
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
Ara