Balığın bol olduğu yıllarda Karaköy İskelesi yani şimdiki ismiyle Beşiktaş iskelesinin önünde tekneler içinde balıklar satılırdı. Balıkçılar kıyıya plastik leğenler içinde canlı balıkları koyar cazip hale getirirlerdi. Öğrencilik yıllarımdı. Balıkçıya yaklaşarak önce fiyatları sordum. Kofananın fiyatı öğrenci harçlığıyla alınacak fiyattaydı. Bir tane istedim. “Canlı mı olsun” diye sorunca “Fark etmez” dedim. Balığı dilimleyip poşete koyup verdi. Heyecanla evin yolunu tuttum. Rahmetli babaannem balığı severdi. Eve gelince poşeti kendisine verdim. Gülümsedi. Mutfağa girip poşeti açınca “kokuyor bu balıklar yenmez” deyip çöpe attı. Balığın bol olduğu dönemlerde leğene birkaç gündür satılmayan bayatlamış balıkları da karıştırıyorlardı. Balıkçı bana da bu balıklardan birini vermişti. . Balığın bol olduğu dönemde balık almanın ilk riskini yaşamış oldum.
Balıklar yıllar içinde türleriyle birlikte azalmaya başladı. Yıl içinde beş altı ay sürelerde çıkan palamut, çinekop, lüfer daha kısa bir zaman dilimi içinde kaybolmaya başladı. Uskumru uzun yıllar sonra ilk defa bu sezon görüldü.
Marmara Denizi ki akvaryum olduğu söylenir, kirlenmeye karşı içindeki canlıların yaşamını devam ettiremez durumda. Her yıl biraz daha kirlenen Marmara Denizi’nde balık türü ve canlı sayısı giderek azalıyor. Kime sorsanız Marmara Denizi’nin kirlenmiş olmasından dolayı üzüntü duyuyor. Buna rağmen kentsel atık suyu hala arıtılmadan deniz suyuna karışıyor. Marmara Denizi hala zehirleniyor.
Denizlerdeki kirlilik sadece Marmara Denizi ile sınırlı olmasa da en dikkat çekici olan kirlilik bir iç denizimiz olan Marmara’da görülüyor. Her birimizin hayatında birçok anısı olan Marmara Denizi gözümüzün önünde can çekişiyor. Bu gidişatın durdurulması gerekiyor.
Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz Kadıköy Çevre Festivalimizde ana temamız ‘Marmara Denizi’ndeki kirlilik ve biyolojik çeşitlilik’ olacak.
Türkiye’nin birçok bölgesinden doğaya duyarlı örgütlü veya örgütsüz yurttaşlarımızla bir araya gelip sorunlarımızı ve beraberinde çözümlerini konuşacağız. Madenlerden, derelerimize, ormanlarımızdan göllerimize havamızı, suyumuzu, toprağımızı konuşacağız. Tohumu, zeytini, bizimle beraber yaşamı paylaşan tüm canlılarımızı, ulaşımı, bisikleti, temiz enerjiyi konuşacağız.
İnsanı, ihtiyaçlarını, tüketim toplumun canlıları yok edişini konuşacağız. Geleceği, aydınlığı ve umudu konuşacağız.
Bizler palamutların Haliç’e girip güneşin pullarına vurduğu parlamayı unutmayacağız. Denizin bereketini, canlılara sağladığı büyük zenginliği unutmayacağız. Marmara Denizi’nin aynı zenginliğe tekrar kavuşması için, doğanın ve yaşamın korunması için Kadıköy’ün en güzel parklarından birinde ağaçların altında doğayı yaşamı ve denizi konuşacağız. Türkiye’nin geleceği doğa için, yaşam için, özgürlük için, konuşan, tartışan, fikir üreten, emek veren insanlar sayesinde aydınlık ve güzel olacak. Türkiye doğaya, insana saygılı, tüm canlıların birlikte huzur içinde yaşadığı bir ülke olacak. Geçmişi özlemle anımsayıp iç çekmek yerine güzel bir anı olarak hatırlayacağız.
“Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil” Orhan Veli’nin “Değil” şiirini göreve başladığım ilk aylarda okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu şiir içimdeki sıkın ...
Geçtiğimiz yaz, tatilde, 9-10 yaşlarında bir çocuk “Başkanla tanışmak istiyorum” diye yanıma geldi. Belediye başkanının nasıl biri olduğunu merak ediyordu. Oturup konuşmaya başladık. Ben belediyenin çocuklar için neler yaptığından haberinin olup olmadığını sordum. Haberi yoktu. Yapılan çalışmaları anlattım, özellikle Karikatür Evi dikkatini çekti. ...
Gerçek nedir? İyiyle kötünün, doğruyla yanlışın ayrımı nasıl anlaşılır? Çizgi var mıdır? Bizim bütün bu sorgulamalarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bir düşüncemiz var mıdır veya nasıl karar vermeliyiz? 21.yüzyılın önemli konularından biri, bireyin karar süreçlerine katılırken nelere öncelik verdiği,bireyin toplumla arasındaki ilişkiyi n ...
Sene 1978... Üniversiteye yeni girmiştim. O yıl teknik üniversitede tanıştığım 68’li bir abimizle sohbet ediyordum. Ona “hayat kısa” dediğimde bana gülümsedi ve bugün bile hatırladığım ses tonuyla, “hayatın kısalığını ya da uzunluğunu belirleyen zamanın nasıl kullanıldığıdır” dedi. Ona göre topluma fayda sağlayan işler yapmak, hayatı anlamlandır ...
Türkiye’nin örnek ilçelerinden biri olan Kadıköy Belediyesi’nin 34. Yılını kutluyoruz. Bu 34 yılın dört yılında onlarca projemizin hayata geçmesinde emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere tüm Kadıköylülere teşekkür etmek istiyorum. Bu dört yıl içinde hayata geçirdiğimiz projelerde binlerce insanın emeği ve fikri var. Bundan dört yıl ...
Yıl 1973 yazı… Kadıköy’den Göztepe’ye gidiyorum. 4G Göztepe Leyland otobüsündeyim ki Leyland bir zamanlar İstanbul’a damgasını vurmuştur. 14 yaşlarındayım, arkada duruyorum. Orta yaşlı iki kadın aralarında sohbet ediyorlar. İster istemez sohbetlerine kulak misafiri oluyorum. “Artık İstanbul’da yaşanmaz, her tarafı işgal ettiler” diye kendi araların ...
Birlikte aynı yolda sıcaklığını, dayanışmasını hissettiğiniz birileriyle yürümek, umutla, sevgiyle yürümek, içimizdeki iyiliği güzelliği, mutluluğu paylaşarak yürümek, yol arkadaşı olmak ne güzeldir! Adalet yürüyüşünde binlerce kişinin yaşadığı duyguyu ortaklaştıran, geçmişte eksik kalan, yol alırken onarılan, tamamlanan bağlar kuruldu. Yürürken ...
Ortaokul yıllarında okuduğum kitaplardan biri Yaşar Kemal’in İnce Memed’iydi. Çukurova’nın yakan sıcağı, sıcaktan kavrulan otları, kuruyup kırılan dallardan çıkan sesler, akrepleri, gecenin karanlığı, sessizliği, böcek sesleri bana farklı duygular yaşatmıştı. Aradan yıllar geçti, zaman akıp geçti; İnce Memed’in tasvirleri hala aklımdadır. Ço ...
Üzerinde en çok düşünülen ve yakınılan meselelerden biri zamanın kullanımı. Daha doğrusu insanın zamanla olan ilişkisi. Kentte yaşayan insanlar olarak zamanla olan ilişkimizi sürekli bir yarış ve yetişme telaşı olarak tarif edebiliriz. Böylesi bir hayatın hepimiz için yorucu bir hal aldığı gerçeğini biliyoruz. Bu yetişme telaşı içinde asıl ihtiyaçl ...
Yerel yönetimlerden anayasa değişikliğine bakmak, 2019 seçimlerine giderken toplumumuzda yaratacağı etkileri düşünmek ve sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni bir seçimden çıktık. Seçim sonuçlarını, seçimde yaşananları, hukuksuzluğu tartışmadan 2019 seçimleri konuşulmaya başlandı. YSK kararı nedeniyle meşruluğuna gölge düşen referandum seçimleri ...
Değerli Kadıköylüler, 15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi engellendi. Halka ateş açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamu binalarının bombalanması ülkemizin nasıl bir felaketin ucundan dönüldüğünün kısa bir özetidir. Darbe girişimi sadece iktidara yönelik bir darbe girişimi değil, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilere ve bu ülked ...