Gündem, ihtiyaçlarımız olmalı

12 Mayıs 2017 - 12:47

Yerel yönetimlerden anayasa değişikliğine bakmak, 2019 seçimlerine giderken toplumumuzda yaratacağı etkileri düşünmek ve sizinle paylaşmak istiyorum.

Yeni bir seçimden çıktık. Seçim sonuçlarını, seçimde yaşananları, hukuksuzluğu tartışmadan 2019 seçimleri konuşulmaya başlandı. YSK kararı nedeniyle meşruluğuna gölge düşen referandum seçimleri hakkında konuşulmayıp 2019 seçimlerine odaklanılması bir illüzyon yaratma çabasından ibarettir. Bunun yanı sıra gündemin sürekli seçimler çevresinde dönüyor olması bu illüzyon yaratma çabasının devamıdır.

Resmi verilere göre işsizlik oranı yüzde 13. 3 milyon 985 bin kişi işsiz. Nisan ayında en az 145 işçi yaşamını yitirdi. Haber bültenlerinin neredeyse hiç birinde yer almadı. Herhangi bir tartışma programının ise asla konusu olmadı. Aynı isimler aynı konuyu saatler hatta günler boyu kanal kanal gezerek tartışıyor ama hiçbiri 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.518 lira olduğunu söylemiyor. Yurttaşlarımızın yarı aç yarı tok yaşadığından, iş güvencesi ve güvenliği olmadan çalıştığından bahsedilmiyor.

Deresi, suyu, doğası için mücadele veren insanları, engelli haklarını, gençlerin projelerini, çocukların eğitim ihtiyaçlarını değil 2019 seçimlerini konuşuyoruz. Oysa bugün neyi neden yaşadığımızı iyi tahlil edemez ve ihtiyaçlarımızı belirleyemezsek seçimler de gelecek de belirsizlikten ibaret olur.

Biz neler yapıyoruz? Neye ihtiyacımız var? Yerel yönetimler bu ihtiyaçları nasıl karşılıyor? Yaptığımız çalışmaları toplumla paylaşabiliyor muyuz? Bu soruların yanıtları aranmadığı gibi yerel yönetimler siyasetin bir parçası değilmiş gibi bir tavır içine giriliyor, yok sayılıyor. Oysa tam tersidir. Yerel yönetimler siyasetin kalbidir. Bir yerel yönetimin başarılı olmasının koşulu orada yaşayan insanların memnuniyeti ve onlarla ilişkisidir. Yani yerel yönetim siyaseti yükseklerde konuşulan bir şey olmaktan çıkarıp tüm yurttaşların katılımına açan bir deneyimdir. Tabii bir şartla; İhtiyaçların konuşulması. Temel mesele insanların neye ihtiyacı olduğunu konuşabilmektir.

Kadıköy’de göreve geldiğimiz ilk günden beri bu bakış açısıyla hareket ettik. Bu yüzden ilk altı ayda stratejik planımızı Kadıköylülerle ve çalışanlarımızla birlikte ihtiyaçlara göre oluşturduk. Kolektif aklın sonucu ortaya çıkan 52 projenin büyük bir kısmını, üç yıl içinde 5 seçim 1 darbe girişimi geçirmemize rağmen hayata geçirdik. Biz bunu tek başına başarmadık; yönetim anlayışımızın bir sonucu olarak çalışma arkadaşlarımız, muhtarlarımız ve vatandaşlarımız ile başardık. Kolektif aklın başarısı olan tüm projelerimiz somuttu, hikâyemiz gerçekti, anlaşılırdı. En önemlisi bizimdi. Çünkü birlikte yaratmıştık ve ihtiyaçları karşılıyordu. Çocukların ihtiyaçlarını, gençlerin ihtiyaçlarını, kadınların ihtiyaçlarını…

Her yaştan yurttaşımızın sağlıklı özgür bir yaşam, güvenli bir gelecek hakkı vardır. Biz bu hakkın kullanılması ve sağlanması için tüm ihtiyaçları yurttaşlarımızla belirlemeli ve adım adım hayata geçirmeliyiz.

Gündem ihtiyaçlarımızdır. İhtiyaçların konuşulduğu Türkiye sorunlarını çözer ve geleceği aydınlık olur. 2019 seçiminde kimin aday olması gerektiği, nasıl bir seçim olacağını konuşmadan önce öncelikli konuşulması gereken mesele insanlarımızın neye ihtiyacı olduğudur. İhtiyaçları tartışmalı, bu ihtiyaçlarımız doğrultusunda nasıl bir yol yürüyeceğimizin rotasını çıkarmalıyız. 2019 seçimimin arkasında yatan gerçek budur.

Yazarın Diğer Yazıları

Merhaba Kadıköy

“Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil” Orhan Veli’nin “Değil” şiirini göreve başladığım ilk aylarda okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu şiir içimdeki sıkın ...

Mutlu insanlar, mutlu hikâyeler, mutlu yıllar

Geçtiğimiz yaz, tatilde, 9-10 yaşlarında bir çocuk “Başkanla tanışmak istiyorum” diye yanıma geldi. Belediye başkanının nasıl biri olduğunu merak ediyordu. Oturup konuşmaya başladık. Ben belediyenin çocuklar için neler yaptığından haberinin olup olmadığını sordum. Haberi yoktu. Yapılan çalışmaları anlattım, özellikle Karikatür Evi dikkatini çekti. ...

Yaşam gerçektir

Gerçek nedir? İyiyle kötünün, doğruyla yanlışın ayrımı nasıl anlaşılır? Çizgi var mıdır? Bizim bütün bu sorgulamalarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bir düşüncemiz var mıdır veya nasıl karar vermeliyiz? 21.yüzyılın önemli konularından biri, bireyin karar süreçlerine katılırken nelere öncelik verdiği,bireyin toplumla arasındaki ilişkiyi n ...

Hayat, umut varsa uzun

Sene 1978... Üniversiteye yeni girmiştim. O yıl teknik üniversitede tanıştığım 68’li bir abimizle sohbet ediyordum. Ona “hayat kısa” dediğimde bana gülümsedi ve bugün bile hatırladığım ses tonuyla, “hayatın kısalığını ya da uzunluğunu belirleyen zamanın nasıl kullanıldığıdır” dedi. Ona göre topluma fayda sağlayan işler yapmak, hayatı anlamlandır ...

Denizlerin Bereketi

Balığın bol olduğu yıllarda Karaköy İskelesi yani şimdiki ismiyle Beşiktaş iskelesinin önünde tekneler içinde balıklar satılırdı. Balıkçılar kıyıya plastik leğenler içinde canlı balıkları koyar cazip hale getirirlerdi. Öğrencilik yıllarımdı.Balıkçıya yaklaşarak önce fiyatları sordum. Kofananın fiyatı öğrenci harçlığıyla alınacak fiyattaydı. Bir tan ...

Kadıköy'ün hikayesi

Türkiye’nin örnek ilçelerinden biri olan Kadıköy Belediyesi’nin 34. Yılını kutluyoruz. Bu 34 yılın dört yılında onlarca projemizin hayata geçmesinde emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere tüm Kadıköylülere teşekkür etmek istiyorum. Bu dört yıl içinde hayata geçirdiğimiz projelerde binlerce insanın emeği ve fikri var. Bundan dört yıl ...

Bizim İstanbul’umuz

Yıl 1973 yazı… Kadıköy’den Göztepe’ye gidiyorum. 4G Göztepe Leyland otobüsündeyim ki Leyland bir zamanlar İstanbul’a damgasını vurmuştur. 14 yaşlarındayım, arkada duruyorum. Orta yaşlı iki kadın aralarında sohbet ediyorlar. İster istemez sohbetlerine kulak misafiri oluyorum. “Artık İstanbul’da yaşanmaz, her tarafı işgal ettiler” diye kendi araların ...

Yürümeye Devam

Birlikte aynı yolda sıcaklığını, dayanışmasını hissettiğiniz birileriyle yürümek, umutla, sevgiyle yürümek, içimizdeki iyiliği güzelliği, mutluluğu paylaşarak yürümek, yol arkadaşı olmak ne güzeldir! Adalet yürüyüşünde binlerce kişinin yaşadığı duyguyu ortaklaştıran, geçmişte eksik kalan, yol alırken onarılan, tamamlanan bağlar kuruldu. Yürürken ...

Haydarpaşa Garı Anılarımıza Kapı Aralıyor

Ortaokul yıllarında okuduğum kitaplardan biri Yaşar Kemal’in İnce Memed’iydi. Çukurova’nın yakan sıcağı, sıcaktan kavrulan otları, kuruyup kırılan dallardan çıkan sesler, akrepleri, gecenin karanlığı, sessizliği, böcek sesleri bana farklı duygular yaşatmıştı. Aradan yıllar geçti, zaman akıp geçti; İnce Memed’in tasvirleri hala aklımdadır. Ço ...

Zaman, çevre ve insan…

Üzerinde en çok düşünülen ve yakınılan meselelerden biri zamanın kullanımı. Daha doğrusu insanın zamanla olan ilişkisi. Kentte yaşayan insanlar olarak zamanla olan ilişkimizi sürekli bir yarış ve yetişme telaşı olarak tarif edebiliriz. Böylesi bir hayatın hepimiz için yorucu bir hal aldığı gerçeğini biliyoruz. Bu yetişme telaşı içinde asıl ihtiyaçl ...

Demokrasi mücadelesine devam

Değerli Kadıköylüler, 15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi engellendi. Halka ateş açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamu binalarının bombalanması ülkemizin nasıl bir felaketin ucundan dönüldüğünün kısa bir özetidir. Darbe girişimi sadece iktidara yönelik bir darbe girişimi değil, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilere ve bu ülked ...

ARŞİV