Yürümeye Devam

07 Temmuz 2017 - 11:20

Birlikte aynı yolda sıcaklığını, dayanışmasını hissettiğiniz birileriyle yürümek, umutla, sevgiyle yürümek, içimizdeki iyiliği güzelliği, mutluluğu paylaşarak yürümek, yol arkadaşı olmak ne güzeldir!

Adalet yürüyüşünde binlerce kişinin yaşadığı duyguyu ortaklaştıran, geçmişte eksik kalan, yol alırken onarılan, tamamlanan bağlar kuruldu. Yürürken birçok duygu ve iklim de bir arada yaşandı. Yağmurda tepeden tırnağa ıslanıldı, sıcak sonuna kadar hissedildi, çiğ düştü. 

400 kilometrelik yolun bir kilometresinden tamamını birlikte yürüyen binlerce insan sevinç, umut, direnç, dayanışmayı bir arada yaşadı. Suyunu, yemeğini paylaşırken duygularını, düşlerini, hayallerini de paylaştı.  

İnsanoğlu tarihler boyunca  “Onur” denilen çiçeği soldursa da yok etmedi. 

Derinliklerde her zaman bir tohum bıraktı. Zamanı gelince yol uzayınca tohum çimlenmeye başladı ve çiçeğe dönüştü. Sulandıkça canlılığını, varlılığını korudu. 

Adalet Yürüyüşü,  bu “Onur” çiçeği için su oldu, nefes oldu. Onur çiçeğine su verildi, can verildi.  Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüdüğümüz yol renk renk çiçek açtı.

Adalet yürüyüşünde yürümek bizi güçlendirdi. Artık attığımız her adım daha sağlam, daha güçlü, daha kararlı…

Maltepe’ye ramak kalmışken bizi aydınlığa götürecek yolu biliyoruz. 

Bizi aydınlığa götürecek bu yol, yürüyenler için hiçbir zaman bitmeyecek. Maltepe’den sonra daha büyük bir yol başlayacak.

Bu yol bizi adaletli, aydınlık günlere getirecek.

Bu yüzden yürüyeceğiz, devamlı yürüyeceğiz.  

Biliyoruz; hayatın kendisi uzun bir yol. 

Biz bu uzun yolu onurlu ve özgür yaşamak için birbirimizden güç alarak, birbirimize güç vererek yürüyeceğiz. Yan yana yürüyeceğiz. 

Maltepe’de buluşmak üzere…

Yazarın Diğer Yazıları

Merhaba Kadıköy

“Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir dert ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil” Orhan Veli’nin “Değil” şiirini göreve başladığım ilk aylarda okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu şiir içimdeki sıkın ...

Mutlu insanlar, mutlu hikâyeler, mutlu yıllar

Geçtiğimiz yaz, tatilde, 9-10 yaşlarında bir çocuk “Başkanla tanışmak istiyorum” diye yanıma geldi. Belediye başkanının nasıl biri olduğunu merak ediyordu. Oturup konuşmaya başladık. Ben belediyenin çocuklar için neler yaptığından haberinin olup olmadığını sordum. Haberi yoktu. Yapılan çalışmaları anlattım, özellikle Karikatür Evi dikkatini çekti. ...

Yaşam gerçektir

Gerçek nedir? İyiyle kötünün, doğruyla yanlışın ayrımı nasıl anlaşılır? Çizgi var mıdır? Bizim bütün bu sorgulamalarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bir düşüncemiz var mıdır veya nasıl karar vermeliyiz? 21.yüzyılın önemli konularından biri, bireyin karar süreçlerine katılırken nelere öncelik verdiği,bireyin toplumla arasındaki ilişkiyi n ...

Hayat, umut varsa uzun

Sene 1978... Üniversiteye yeni girmiştim. O yıl teknik üniversitede tanıştığım 68’li bir abimizle sohbet ediyordum. Ona “hayat kısa” dediğimde bana gülümsedi ve bugün bile hatırladığım ses tonuyla, “hayatın kısalığını ya da uzunluğunu belirleyen zamanın nasıl kullanıldığıdır” dedi. Ona göre topluma fayda sağlayan işler yapmak, hayatı anlamlandır ...

Denizlerin Bereketi

Balığın bol olduğu yıllarda Karaköy İskelesi yani şimdiki ismiyle Beşiktaş iskelesinin önünde tekneler içinde balıklar satılırdı. Balıkçılar kıyıya plastik leğenler içinde canlı balıkları koyar cazip hale getirirlerdi. Öğrencilik yıllarımdı.Balıkçıya yaklaşarak önce fiyatları sordum. Kofananın fiyatı öğrenci harçlığıyla alınacak fiyattaydı. Bir tan ...

Kadıköy'ün hikayesi

Türkiye’nin örnek ilçelerinden biri olan Kadıköy Belediyesi’nin 34. Yılını kutluyoruz. Bu 34 yılın dört yılında onlarca projemizin hayata geçmesinde emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım olmak üzere tüm Kadıköylülere teşekkür etmek istiyorum. Bu dört yıl içinde hayata geçirdiğimiz projelerde binlerce insanın emeği ve fikri var. Bundan dört yıl ...

Bizim İstanbul’umuz

Yıl 1973 yazı… Kadıköy’den Göztepe’ye gidiyorum. 4G Göztepe Leyland otobüsündeyim ki Leyland bir zamanlar İstanbul’a damgasını vurmuştur. 14 yaşlarındayım, arkada duruyorum. Orta yaşlı iki kadın aralarında sohbet ediyorlar. İster istemez sohbetlerine kulak misafiri oluyorum. “Artık İstanbul’da yaşanmaz, her tarafı işgal ettiler” diye kendi araların ...

Haydarpaşa Garı Anılarımıza Kapı Aralıyor

Ortaokul yıllarında okuduğum kitaplardan biri Yaşar Kemal’in İnce Memed’iydi. Çukurova’nın yakan sıcağı, sıcaktan kavrulan otları, kuruyup kırılan dallardan çıkan sesler, akrepleri, gecenin karanlığı, sessizliği, böcek sesleri bana farklı duygular yaşatmıştı. Aradan yıllar geçti, zaman akıp geçti; İnce Memed’in tasvirleri hala aklımdadır. Ço ...

Zaman, çevre ve insan…

Üzerinde en çok düşünülen ve yakınılan meselelerden biri zamanın kullanımı. Daha doğrusu insanın zamanla olan ilişkisi. Kentte yaşayan insanlar olarak zamanla olan ilişkimizi sürekli bir yarış ve yetişme telaşı olarak tarif edebiliriz. Böylesi bir hayatın hepimiz için yorucu bir hal aldığı gerçeğini biliyoruz. Bu yetişme telaşı içinde asıl ihtiyaçl ...

Gündem, ihtiyaçlarımız olmalı

Yerel yönetimlerden anayasa değişikliğine bakmak, 2019 seçimlerine giderken toplumumuzda yaratacağı etkileri düşünmek ve sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni bir seçimden çıktık. Seçim sonuçlarını, seçimde yaşananları, hukuksuzluğu tartışmadan 2019 seçimleri konuşulmaya başlandı. YSK kararı nedeniyle meşruluğuna gölge düşen referandum seçimleri ...

Demokrasi mücadelesine devam

Değerli Kadıköylüler, 15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi engellendi. Halka ateş açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamu binalarının bombalanması ülkemizin nasıl bir felaketin ucundan dönüldüğünün kısa bir özetidir. Darbe girişimi sadece iktidara yönelik bir darbe girişimi değil, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilere ve bu ülked ...

ARŞİV