Yeni yılı kutlamaya hazırlanırken olan bitene farklı bakış açısından bakmak için futbolun, hayatın ve uzayın sınırlarını yollayalım mı?
Bize hiç öyle gelmese de futbol kuralları olan ve kazananı net bir spor. Süre belli, oyuncular belli, takımlar ve antrenörlerin hangi kurallar çerçevesinde, neler yapabileceği belli. Sürenin bitiminde kimin kazandığı belli. 90 dakika içinde alınan ve alınmayan kararları, çalınan ve çalınmayan düdükleri ne kadar tartışsak da, maçların maçtan çok önce, sahadan çok başka yerlerde kazanıldığına inansak da, insanlar değiştiğinde ne kurallar ne olan biten çok değişmiyor. Öyle ya da böyle, en olaylı maç bile bir noktada bitiyor. Skor kayda geçiyor. İstatistiğe dönüşüyor. Üzerinden yıllar geçtikten sonra geriye, sadece (ve belki maalesef) skorlar kalıyor.
Geçtiğimiz Mart ayından bu yana pandemiyle yaşıyoruz. Nisan ayında olduğu gibi, tamamen karantina şartlarında, yazın olduğu gibi neredeyse eski normal tadında ya da bugünlerdeki gibi bolca bıkkınlık ve tükenmişlik duygusuyla; içindeyken geçmek bilmeyen, birbirinin aynısı günleri peş peşe ekliyoruz. Geriye şöyle bir bakıp muhasebesini çıkardığımızdaysa, a bir de ne görelim, daha bir yıl bile olmamış. “Birinci Dünya Savaşı 1914-1918 yılları arasında sürmüştür” cümlesi benim için hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Savaş şartlarında yaşanan dört seneyi bir cümleye sığdırdık yıllardır, 9 ayı hiçbir yere sığdıramıyoruz.
Kendimizi kapattığımız yarı karantinada bir yandan önüme gelen her maçı izlerken, bir yandan bunları düşünüyorum işte. Yurtdışındaki maçlar, farklı liglerden ya da Şampiyonlar Ligi, hızla oynanıp biter ve konuşma konusu olarak geriye sadece oynanan futbol kalırken, bizdeki maçlar 90 dakikanın çok ötesinde sürüyor. Kafayı buna taktığım için, yerli ve yabancı maçların ardından, normalde yaptığımın aksine, tartışmalara da kulak kesiliyorum. Tıpkı maçlar gibi tartışmalar; yurtdışında 1-2 pozisyon konuşulup iyi akşamlar denip baybaylaşıyoruz yorumcularla, bizde saatlerce sürüyor, kanallar boyu. Bir maç geçmez ve bitmek bilmezken, a bir bakacağız, o maç da bitmiş, bu maç da bitmiş ve sezon sonu şampiyonu kutluyoruz. Uzun uzun değil ha, sadece 1-2 gün. Maçı tartışmaktan daha az sürüyor şampiyonluk kutlaması, mutlulukların hüzünler kadar değeri yok.
Hayat fena halde futbola benzese de bu açıdan tam öyle değil bak. Hayatta kuralları belli olmayan çok fazla oyun var; Şimdilerde ev ofislerden yapmaya çalıştığımız iş hayatımız da bir oyun, politika da bir oyun, iki kişinin arasında bile olsa, bir kazanan/kaybeden ilişkisi olan her şey aslında, oyun. Öyle bir oyun ki oyuncuların sürekli değiştiği, rakibin kim olduğu belli olmayan, kuralların yok ya da belirsiz olduğu, daha da kötüsü olan kuralların da kişiden kişiye farklı uygulandığı, pek kimsenin de kuralına uygun oynamadığı bir alanda ‘kazanmak’ mümkün mü? Peki kazanmak önemli mi?
5 Eylül 1977’de, Nasa Voyager 1’i güneş sistemini keşfetmesi için uzaya yolladı. Uzay aracı, Jüpiter’in yanından geçtiğinde tarih 5 Mart 1977 olmuştu. Satürn’ü 12 Kasım 1980’de geçti. 10 yılın sonunda güneş sisteminin aile portresi tamamlanmıştı. NASA mühendisleri, 13 Şubat 1990’da Voyager 1’e dünyanın karşısında geçip bir fotosunu çekmesi komutunu yolladılar. Fotoğrafın yüklenmesi haftalar sürdü, 1 Mayıs 1990’da, gönderilmesinden 42 yıl sonra baktığımız fotoğrafta bir mavi noktaydı dünya: Carl Sagan’ın sözleriyle, “Uzayın derinliğinden bu resmi çekmeyi başardık. Eğer bu resme dikkatlice bakarsanız orada bir nokta göreceksiniz. O noktaya tekrar bakın. Bu nokta bizim evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun içinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her âşık çift, her anne ve baba, her umut dolu çocuk, her mucit, her kâşif, her ahlak hocası, yozlaşmış her politikacı, her şöhret yıldızı, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr işte orada yaşadı; bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciğinin içinde.” Böyle bakınca her şey ne kadar anlamsız ve biz ne kadar önemsiziz değil mi?
Lisedeki felsefe hocamız, evet biz lisedeyken felsefe dersi vardı, “Hedefiniz, hayatta başarmak değil, hayatı başarmak olsun” derdi. Ne yalan söyleyeyim pek de anlamazdım ne demek istediğini. Futbol üzerinden anlamam, bence komik oldu.
Gündemin gereğinden fazla hızlı değiştiği, haftaların güne, ayların haftaya dönüştüğü zamanlarda ayda bir yazmak insana geriye yaslanıp bu aydan bana ne kaldı sağlaması yapmaya yarıyor biraz da… Geçen aydan buraya Garaham Potter kalsın hadi… Garaham Potter ismi şu anda futbolseverlere hiç yabancı değil ama onu ilk tanıdığımızda baya yabancıy ...
Lig bu sezon erken başladığı için sanki hiç ara vermemişiz, kaldığımız yerden devam ediyoruz hissiyatıyla ilerliyor. Şampiyonlar Ligi ise on iki ay oynansa hayır diyen olmaz sanırım. Her takımda, her oyuncuda bir hikaye saklı lige bugün Salzburg’tan bakalım… Şampiyonlar Ligi’nde uzun yıllar sonra ilk defa biz yokuz diye biraz boynumuz bükük olsa ...
PSG’nin antrenörü Christophe Galtier’nin şakası devlet meselesine dönüşünce Fransa’da ortalık karıştı. Anlayacağınız futbol, başka diyarlarda da spor sayfaları dışındaki gündemi belirleme gücüne sahip… Christophe Galtier, bu sezon başında imzaladı Paris’le. Galtier’yi önceki sezon, bizim çocukların da oynadığı Lille’in başında şampiyonluğu PSG’ ...
Geçen ay, Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası’nın açılış maçının ertesi günü, turnuvayı ev sahibi İngiltere kazansa ne de güzel olacağını konuşmuştuk bu sütunlarda. Keşke konuşacağımıza birileriyle iddiaya girseymişiz, çünkü tam da öyle oldu. Bu bir milattır arkadaşlar. İngilizler için kutsal bir stat Wembley. 1966’da tarihlerinin ilk (ve tek) dü ...
Kadınların futbolla olan ilişkisi uzun, zengin ve komplike bir hikaye. Kadınlar Avrupa Şampiyonası yeni başlamışken, kadının futboldaki yerinin sahadan çok daha derinlerde olduğunu hatırlatmanın tam zamanı. 6 Temmuz akşamı Old Trafford tribünlerini dolduran 68.871 seyirci, İngiltere-Avusturya arasında oynanan Euro 2022 açılış maçını heyecanla i ...
Liverpool’dan çıkıp, Manchester ve Oscar törenlerinden geçip hayata dair dersler çıkarmayı spor dışında neyin aracılığıyla başarabilirdik? 1-1 biten Tottenham maçından sonra rakibin defans anlayışı hakkında ne düşünüldüğü sorulunca Liverpool antrenörü Jürgen Klopp ki bitime üç hafta kala, şampiyonluk yolunda altın değerinde iki puanı biraz önce ...
Türkiye’de futbol tam bir kırılma dönemi yaşıyor, bu esnada başka diyarlarda gündemler çok farklı. Bu yaz spor alanında hiç büyük organizasyon yok diyenleri ise Temmuz’da büyük bir sürpriz bekliyor… Federasyon başkanımız yok, Nihat Özdemir istifa etti. Onunla beraber bazı yönetim kurulu üyeleri de… Yeni başkan, 16 Haziran’da yapılacak Olağanüstü ...
Fransa futbolunun tartışmasız kralı PSG hayattaki tek hedefi Şampiyonlar Ligi’nden bir kez daha acı bir şekilde elenirken, onu yıkan da yabancısı değil, Fransız Karim Benzema oldu… Meşhur tekerlemeyi, ‘İngiltere kralı, rahmetli Başkan Kennedy, Beckenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komanaçi, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil ve taçsız kral PSG’ olarak ...
Kamila Valieva buz pateninde ilkleri ve bir kadın için imkansız kabul edilen atlayışları peş peşe gerçekleştirdiği unutulmaz performansıyla ülkesine altın madalya kazandırdıktan birkaç gün sonra doping iddialarıyla gündemde… Ne yaparsam yapayım etkisini silemediğim unutulmaz Whiplash filminin nefret etmeye doyamadığınız hocası Terrence Fletcher, ...
Hayır, bu tahmin ettiğiniz gibi hayatta ve sporda anda kalmanın önemi üzerine bir yazı olmayacak. Yoğun gündemde anda kalmaktan yorulduk biraz. Sanırım artık biraz daha planlı programlı yarınlar istiyoruz. Kesin bilgi, yayalım. Son dönemlerde en çok duyduğumuz, en öne çıkan, faydalı olduğunu da düşündüğüm için pompalanan demek istemiyorum ama en ...
Eğer 2021 tek bir spor olayına indirgenseydi, hani Avrupa Futbol Şampiyonası, olimpiyatlar, Kadınlar Voleybol Avrupa Şampiyonası filan hiç olmasaydı da geçen yıl sadece Formula yaşanmış olsaydı, yine de spor açısından unutulmaz bir yıl olurdu. Diğer açılardan berbat olsa da sportif açıdan hiç de kötü bir yıl değildi. Evet biliyorum, Formula 1’i ...
Futbolda şöyle rahat rahat, olasılık hesabına girmeden gittiğimiz bir turnuva oldu, onun da sonu felaket oldu. Katar 2022 play-off kuraları öncesi yine öyle olursa böyle olur hesaplamalarıyla baş başayız. Hollanda’ya 4 atıp sonra aynı Hollanda’dan 6 yiyebiliriz. Norveç’e deplasmanda 3 atıp, evimizde berabere kalabiliriz. Fransa’yı yenip İzlanda’ ...
Geçtiğimiz ay Arsenal eski teknik direktörü, yeni FIFA Futbol Geliştirme Direktörü Arsene Wenger’in futbol dünyasında tartışma yaratan önerisinden bahsetmiştik. UEFA iki senede bir yapılacak dünya kupası fikrine sportif ve ekonomik sebeplerden karşı olduğunu açıkladı. FIFA’nın her iki senede bir dünya kupası yapalım önerisi birkaç hafta için ...
Arsenal eski teknik direktörü, yeni FIFA Futbol Geliştirme Direktörü Arsene Wenger geçtiğimiz günlerde futbol dünyasında tartışma yaratan bir öneride bulundu. Alışkanlıklarımıza uymuyor diye hemen reddetmek yerine biraz detayına insek mi? 13 Kasım 2019’da FIFA tarafından dünya futbolunu geliştirme direktörü olarak atandı Arsene Wenger. Arsenal’i ...
Tokyo 2020’de Londra 1948 olimpiyatlarından bu yana aldığımız en yüksek madalya sayısına ulaştık ve rekor kırdık. Bazıları hala beklentilerinin altında kaldığımızı düşünüyorlarmış. Düşünsünler. Şimdi sırada Paralimpik Oyunlar var. Zaman algısı iyiden iyiye değiştiği için sadece birkaç hafta önce tamamlanmasına rağmen çok eskilerde kalmış hissi v ...
Bir yanda Tokyo 2020 tüm hızıyla sürüyor, heyecanlıyız… Bir yandan olimpik karşılaşmalar herhangi bir takımımızın en asparagas transfer haberi kadar ses getiriyor mu çok emin değilim. 18 spor dalında katıldık Tokyo 2020’ye. Kota alma süreci iki yıldan fazla sürdü. Süreç temmuz başında tamamlandı ve milli sporcularımız 108 kişilik kota kazanmayı ...
Önceki gece turnuvanın ölüm grubundan çıkıp son 16’da İngiltere’nin rakibi olacak takımın kim olduğu 90 dakika boyunca tam 7 kez değişti. 24 takımlı format, Avrupa Şampiyonası grup aşamalarını futbolseverler için çok bilinmeyenli matematik denklemine çevirdi. Önceki gece turnuvanın ölüm grubu olarak adlandırılan F grubunda, son 16’ya hangi üç ta ...
Avrupa Şampiyonası’na çok az zaman kaldı. Uzun zaman sonra bizim çocuklar da orada olacak. Peki şampiyonada neye bakalım, neyi izleyelim. Çok tarihi bir Avrupa Şampiyonası olacak bu. Bir kere adı 2020, kendisi 2021. 60.yıldönümü olduğu için adını değiştirmek istemediler, anlayışla karşıladık ama ilk kez bir şampiyona, üzerinde yazan tarihte yapı ...
Hafta başında Avrupa futbolunda tam tabiriyle büyük bir deprem oldu. Uzun zamandır görülmeyen şiddette bir sarsıntıydı bu. Etkilerini ortalık biraz durulduktan sonra daha net göreceğiz ama şurası belli; bu tartışma daha yeni başlıyor… Geçtiğimiz Pazar, Avrupa’nın üç farklı liginden 12 üst düzey takım bir araya gelerek ‘Super League’i kurdukların ...
Kelimelerin büyüsü vardır, insanların isimleri çok önemlidir, karakterlerini belirler diyenler haklılıklarını kanıtlamak için örnek arıyorlarsa, Burak Yılmaz’ın soyadı ellerini güçlendiren en büyük örnek olabilir. Maçtan sonra kendisine uzatılan kameralara, “Hollanda'ya 3 gol atmak gurur verici. Öncelikle hocama, sonra da takım arkadaşlarıma teş ...
Covid geçtiğimiz yıl bu zamanlardan itibaren hepimizin hayatını tepetaklak etti. Pandemi şartlarında bir yılı tamamlarken, kadınlar günü şerefine olaya bir kez daha bizim açımızdan bakmaya ne dersiniz? Bugün ofise gitmem lazım. Aslında dün de gitmem gerekiyordu ama eşimin de işi olduğu için evde kaldım. Sabahın 8’inde oturduğum ve özellikle taht ...
“Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.”demişti eski kaleci, ünlü yazarAlbert Camus.Futboldan yeni hayat dersleri çıkarmaya hazır mısınız? İnsanlar hayatta birçok konuda birçok gruba ayrılabilir. Ama son dönemde onları, var olana konsantre olanlar ve potansiyele konsantre olanlar olar ...
Sanki her şey normal seyrinde devam ediyormuş gibi, sanki bu sene bize yeteri kadar darbe indirmemiş gibi, sanki bir sürü sevdiğimiz hastalanmamış, ölmemiş gibi… Maradona da bizi terk etti, gitti. Oğlum doğduğunda duvarına beş tane futbolcunun posterini asmıştım. Tam anlamıyla poster denemezdi, daha ziyade o zamanlar yeni moda olmaya başlayan ar ...
Hayır efendim, Covid-19 en çok 65 yaş üstü insanları etkilemedi. Pandemiden en mustarip kesim tüm dünyada kadınlar. “Çocuk da yaparım kariyer de” cümlemiz salgının ilk ayı içindeyken çöktü. Yerle yeksan oldu. Evlerinde çalışma odası olan şanslı azınlık o odayı tabii ki erkeklere kaptırdı. Onların toplantıları hiç bölünmedi. Kapıları pek çalınmad ...
Kadın ve spor denince rakamların vahim olduğunu biliyorsunuzdur ama bu kadarını bence siz de tahmin etmiyorsunuz. Yaşlı… Daha yaşlı… Hamile… “Kadın sporcularla ilgili medyada en çok kullanılan kelimeler sizce nedir?” diye sorsam, kadın ve spor konusuna en uzak, en t’lere vurgu yaparak ‘hayattttta-kadın-futbolu-izleyemem’ diyenimizin bile aklına ...
Geçen yazıda aktif dinlemeden bahsetmiştim, bu defa da aktif izlemeye bakalım mı? Nigün Toker, Socrates dergisinin Eylül sayısına verdiği röportajda Aristoteles’in tragedyalar üzerine yazdıklarından çok etkilendiğini söyleyerek, seyrettiğiniz şeyin yaptığınız şey olmamasının değerinden bahsediyor. “Hayatımda elime raket almadım ama tenise bayılı ...
Herkesin bir ağızdan konuştuğu, kimsenin kimseyi anlamadığı bir dönemde, en ihtiyacımız olan şey dinlemek olabilir. Geçen gün uzun zamandır görüşemediğim birkaç arkadaşımla, tabii ki açık havada ve tabii ki sosyal mesafeli, bir araya geldim. Herkes heyecanla sohbet ediyordu. Bir noktada şunu fark ettim ki aslında yaptığımız şey sohbet etmek deği ...
Gündemimiz sürekli yoğun. Kendi meselelerimizi düşünmek ve konuşmaktan başka şeye pek de zaman kalmıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da dediği gibi “Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.” “Aaa sen Türk müsün? Hiç Türk’e benzemiyorsun!” cümlesini övgü olarak kabul ettiğim yıllar çok geride kaldı. Bu cüml ...
Louann Brizendine’in The New York Times çok satanlar listesindeki kitabı Kadın Beyni’nde erkek ile kadın arasındaki gen farkının yüzde 1 olduğunu, yüzde 99 olarak tamamen aynı olduğumuzu söylüyor. Yüzde 1’in bu kadar önemli olduğunu kim bilebilirdi ki? Bu yazıyı gazete baskıya gitmeden birkaç dakika önce yetiştirdim. Muhtemelen editörüm Semra be ...
Corona’dan sonra ne olacak senaryolarının neresindesiniz? Normale döneceğiniz günü mü bekliyorsunuz heyecanla. Yoksa spor da dâhil hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına inananlardan mısınız? Bu hastalığın geldiği gibi bir anda yok olacağına, bir sabah uyanıp eskiye döneceğimize inanan hatırı sayılır bir grup var aramızda. Şu anda sabrediyorlar a ...
Korona günlerinde her şeye zaman var. Peki siz bu süreçten kim olarak çıkmak istiyorsunuz? Mesafeni koru. Seyahat etme. Sağlığına çok dikkat et. Evde pişir. Bağışıklığını yükselt. Vitamin al. Vitamin alma. Metabolizmanı bozma. Sağlıklı kal. Sokağa çık. Yürüyüş yap. Sokağa çıkma. Evde spor yap. Öksürme. Hapşırma. Sert yüzeylerden bulaşmaz. Bulaşı ...
Hayatta en çok çalıştığım gün yaklaşıyor: 8 Mart. Spor yazarlığı ve yorumculuğuna başladığımdan bu yana, ki artık baya zaman oldu, senenin en çok arandığım, panele davet edildiğim, röportaj verdiğim günü hiç değişmedi: Dünya Kadınlar Günü. Aslında uzunca zaman, oldukça sıkıcıydı benim röportajlar. Aynı sorulara, aynı cevapları verdim durdum sene ...
Gitmek mi zor, kalmak mı zamanlarında hangisi doğru… Cevap yine sporda saklı…Çığ dünyanın her yerinde düşebiliyor. Çığ altında kalanları kurtarmaya giden insanların çığ altında kalması bize özgü. Uçak kazası, dünyanın her yerinde olabiliyor. Uçak kazası geçirenleri kurtarmaya giden ambulansın trafiğe takılması ya da uçak kazası geçirenleri kurtarma ...
Futbolda ve hayatta, top ayağına geldiğinde yapabileceğinüç şey var… Bundan birkaç yıl önce, birkaç derken en az 10 filan, sporun farklı alanlarından bir avuç insan bir araya gelmiştik. Ben spor yazarıydım, hakem vardı, antrenör vardı, bilgisayar mühendisi vardı, bir şirket sahibi, bir de spor alanında deneyimli bir yöneticimiz vardı. Bir kişi h ...