Sinema salonlarının hâlâ açılmadığı, yeni filmlerin gösterime girmediği bir ortamda sinemaseverlerin önündeki en iyi seçeneklerden birininsinema tarihinin unutulmaz klasiklerini keşfetmek olduğunu düşünüyorum. Geçen ayki yazımda da belirttiğim gibi yasa dışı film sitelerine uğramadan ve dijital platformlara abone olmadan evimizi kişisel bir sinemateke dönüştürmemiz mümkün…
Başta Youtube olmak üzere Internet Archive ve Openculture gibi sitelerde ücretsiz olarak izleyebileceğimiz birçok sinema klasiği var. Geçen ay Mosfilm arşivinde yer alan Rus klasiklerinden bir seçki yapmıştım. Bu ay da Amerikan ve İngiliz sinema klasiklerinden oluşan bir öneri listem var.
Kronolojik bir sırayla gidersek ilk önerim, başrolünde Harold Lloyd’un oynadığı 1923 tarihli ‘Safety Last!’, karantina döneminde benim de Youtube’da keşfettiğim siyah beyaz komedi klasiklerinden biri. Harold Lloyd deyince akla aksiyon ve akrobasi gelir… Sessiz sinema döneminin harekete dayalı mizah anlayışı slapstick’e, modern aksiyon filmlerinin hızını getirmiştir… ‘Safety Last!’, Lloyd’un yeteneklerini sergilemesine fırsat veren komedi sahneleriyle öne çıkar. Finaldeki binaya tırmanma sahnesi unutulmazdır. Lloyd deyince akla gelen ilk görsel imge, yani yüksek binanın cephesindeki saate asılı kalmış görüntüsü bu sahnede yer alır.
Çocukluk yıllarında TRT ekranlarında seyrettiğim Hollywood klasiklerinden biridir ‘His Girl Friday’ (1940)… Usta yönetmen Howard Hawks'un imzasını taşıyan filme, farklı sitelerdeücretsiz olarak ulaşmak mümkün. Başrollerinde Cary Grant ile Rosalind Russell’ın oynadığı film, kadına bakışı ve iş yerindeki cinsiyetler arası ilişkileri ele almasıaçısından kendi döneminin hayli ilerisinde bir filmdir.
İngiliz sinemasının efsane yönetmen ikilisi Michael Powellve Emeric Pressburger’in yazıp yönettiği, 1946 yapımı ‘Aşk ve Ölüm’ (A Matter of Life and Death), İkinci Dünya Savaşı’nda geçen fantastik bir komedi ve dram filmi... Ölümle yaşam arasında kalanve hayata dönmek için ilahibir mahkemeye çıkmak zorunda olan İngiliz pilotun hikâyesi Total Film Dergisi’nin düzenlediği bir soruşturmada tüm zamanların en iyi ikinci İngiliz filmi seçilmişti… Sightand Sound'un düzenlediği 2012 En İyi Filmler Soruşturması’nda ise 90'ncı sıradaydı...
Türkiye’de 1965 yılının kasım ayında ‘Öldüren Şüphe’ adıyla gösterime giren ‘Charade’, başrollerinde Cary Grant ve Audrey Hepburn’ün oynadığı romantik bir gerilim filmi… Regina Lambert (Audrey Hepburn) kocasının ölümünün ardından Fransız ve Amerikan polisinin yanı sıra çetelerin de hedefi haline gelir. Çünkü herkes kocasının ortaya çıkmayan gizli servetinin onda olduğunu düşünür. Yeni kuşak seyircilerin keşfetmesi gereken klasiklerden biri olan, Stanley Donen’ın yönettiği ‘Charade’, ‘Hitchcock’un çekmediği en iyi Hitchcock filmi’ olarak da bilinir.
Dahi sinemacı Orson Welles’in ‘Yurttaş Kane’, ‘Bitmeyen Balayı’ gibi başyapıtlarına oranla daha az bilinen filmlerinden biridir 1946 yapımı ‘Yabancı’ (The Stranger)… Buna karşılık, gişelerde en başarılı filmidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kaçak Nazilerden birini bulmak için Connecticut’a gelen bir araştırmacının öyküsünü anlatan ‘Yabancı’nın başrollerinde Welles’in dışında Edward G. Robinson ve LorettaYoung oynar.
Charles Dickens’ın sinemaya en çok aktarılan romanlarından biridir ‘Büyük Umutlar’ (Great Expectations)… Eleştirmenlerin ve tarihçilerin üstünde anlaştığı en iyi uyarlama ise İngiliz sinemasının usta yönetmeni David Lean’in 1946’da gerçekleştirdiği ‘Büyük Umutlar’dır. Şimdi internetteki yasal sitelerde restore edilmiş iyi bir kopyasını seyretmeniz mümkün.
1990’lı yıllarda Tim Burton’ın ‘EdWood’ filminin gösterime girmesiylebirlikte videocularda en çok aranan filmlerden biri olmuştu, Edward D. Wood Jr.’ın yazıp yönettiği ‘Plan 9 from Outer Space’ (1959)… Sanatsal niteliğiyle değil, inanılmaz düşük bütçesinden kaynaklanan komik uzay efektleri ve kendine özgü amatör tarzıyla 1990’ların en eğlenceli kült filmlerindendi. Merak edenler şimdi internette seyredebilir.
Sinema salonlarının kapalı olduğu şu günlerde, dijital platformlar ve çevrimiçi servisler dışında sinemaseverlerin önünde çok fazla seçenek yok. BeinConnect, Prime Video, Film Box ve Netflix, geniş film arşivleriyle dikkat çekiyorlar. Kuşkusuz, içeriklerinde ödüllü iyi yapımlara, festivallerden gelen filmlere yer veriyorlar ama geniş kitleyi ve ort ...
Pandemi dönemi, evimizden hiç çıkmadan çevrimiçi olarak katılabildiğimiz film festivalleriyle sürüyor. İstanbul Film Festivali’yle başlayan çevrimiçi gösterimlerin sinemaseverler arasında gördüğü ilgi, benzer etkinliklerin uzun süre daha devam edeceğinin bir göstergesi… Kuşkusuz, hiçbir şey karanlık sinema salonunda birlikte film seyretmenin yer ...
Bu yıl Oscar ödüllerinin bile çevrimiçi olarak gösterime giren filmlerin katılımıyla gerçekleşeceğini düşünürsek festivallerin işlevi, pandemi döneminde daha da önem kazandı. İstanbul, Ankara ve Adana’daki ulusal yarışmalardan sonra 12 filmin Türkiye prömiyerinin gerçekleştirildiği Antalya’nın da iptal edilmeden düzenlenmesi, özellikle sinemacılar ...
Geçtiğimiz haftalarda ‘Tenet’, ‘Mulan’ ve ‘Antebellum’ filmlerinin sinema salonlarında gerçekleştirilen basın gösterimlerine katıldım. Covid-19 salgını sırasında, insanların sosyal hayatın birçok alanında ne kadar sorumsuz davrandığını gören biri olarak, katıldığım üç gösteride, kendimi toplu taşıma ya da çarşı pazar alışverişine oranla daha güvend ...
Pandemi nedeniyle beş ayı aşkın bir süredir sinemaya gitmiyorum. Hayatımın hiçbir döneminde sinemalardan bu kadar uzak kaldığımı hatırlamıyorum Sinema kendimi bildim bileli hayatımın vazgeçilmez bir parçası... Annem ve babam, ablamla beni 3-4 yaşlarından itibaren yazlık sinemalara götürdüğü için ilk gördüğüm filmi bile hatırlamıyorum. Öte yan ...
Türkiye’de, pandemi nedeniyle kapanan sinema salonları 10 Temmuz Cuma günü açıldı ve 70’i aşkın salonda 15 film gösterime girdi. ‘Kızım Gibi Kokuyorsun’ adlı yerli yapım dışında, filmlerin tümü seyircilerle pandemi öncesinde buluşmuştu. Türkiye’deki sinema işletmecileri adına küçük bir ‘deneme uçuşu’ydu bu… Yaz aylarında sinema seyircisinin düşt ...
Sinema salonlarının pandemiye karşı alınan önlemler ve yeni düzenlemelerle birlikte açılmasına az kaldı ama seyircilerin salonlara dönüp dönmeyeceğini tahmin etmek zor. Bazı sinemaseverlerin uzun süre evde film seyretmeye devam edeceği kesin… Salonlar açılana veya pandemi tehlikesi tümüyle geçene kadar evde film izleyecek sinemaseverler için 6 belg ...
Pandemi nedeniyle sinema salonları hâlâ kapalı… Hayatın ne zaman olağan akışına döneceğini, sinema salonlarının ne zaman açılacağını kimse bilmiyor… Sinemaseverler bu dönemi televizyonlarda ve internet üzerinden hizmet veren dijital platformlarda film izleyerek geçiriyor. Kuşkusuz, hiçbir şey sinema salonunda film seyretmenin yerini tutamaz ama ...
Covid-19 salgını nedeniyle çoğumuz evden çalışıyoruz. Ofislerine gidenler de mesai bitimi hemen eve dönüyor. Sinema salonları, salgın sona erene kadar kapalı ve yeni filmlerin vizyonu süresiz olarak erteleniyor. Böylesi bir dönemde sinemaseverler için en iyi seçenek, televizyon kanalları ve internet üzerinden hizmet veren dijital platformlar… Göste ...
Bazı filmler boğazda düğüm gibi kalır... Öfke ve umutsuzluk arasında gidip gelirsiniz... Ama öte yandan, o filmin çekilmiş olması güçlü bir tesellidir. Geçen hafta gösterime giren “Annelerimiz” (Nuestras Madres) tam da böyle bir film benim için... Cesar Diaz’ın yazıp yönettiği film, İç Savaş’ın bitmesinden 22 yıl sonra Guatemala’da, toplu mez ...
Çoğumuz sinemaya gündelik hayatın rutininden, dertlerinden kaçmak için gideriz... Kaçış bazen gerçekten de güzeldir. Çocukluğumda sinema, başka dünyalara açılan bir kapıydı… Bugün de öyle… Çocuğumuzla gittiğimiz fantastik macera türünde bir aile filmi, eşimizle seyrettiğimiz hafif bir romantik komedi bazen çok dinlendirici olabilir… Öte yandan, ...