KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN
TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 2
Geçen yazımızı Cinderella’nın cariye olduğunu söyleyerek noktalamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim o zaman. Yunanca yazan Romalı yazar Claudius Aelianus’un milattan sonra üçüncü yüzyılda, Antik dönem yazarlarından alıntılayarak derlediği Varia Historia (Çeşitli Öyküler) isimli eserinde, Cinderella bir cariyedir ve kral onu bulmak için denizleri aşar ama o da sonunda kraliçe olur. Rhodopis adlı Yunanlı cariyenin sandaletleri suda yıkanırken bir kartal tarafından çalınır. Hırsız kuş sandaletle birlikte uçarak Akdeniz’i geçer ve ganimetini doğruca Mısır kralının kucağına bırakır. Kartalın bu davranışını cennetten gelen bir işaret olarak yorumlayan kral ve avanesi, sandaletlerin sahibini aramaya başlarlar. En sonunda denizin öte tarafında bu kutlu işaretin sahibini bulan kral, Rhodopis’in sosyal statüsünü yükselterek onunla evlenir ve kraliçesi yapar.
Ece Karaağaç, Sonsuza Dek Mutsuz isimli yazısında ise ‘Elma Yanak’ olarak anılan Rhodopis’in hikâyesini bize biraz daha akla yatkın anlatır. Yunanlı genç kız, Trakya dolaylarında yaşarken esir alınarak, Mısır’a köle olarak satılır. Mısır halkına hiç benzemeyen beyaz teni, onu son derece kıymetli hale getirir. Efendisi, onu daha da çekici göstererek iyi bir fiyata satmak için mücevherlerle süsleyerek sergilemeye başlar ki bu mücevherlere bir çift altın ayakkabı da dâhildir. Gerek çarpıcı güzelliği, gerekse altın ayakkabıları sayesinde Rhodopis, Firavun Amasis’in de dikkatini çeker ve kraliçe olarak saraya girer.
Cinderella’nın günümüzdekine benzeyen üvey anneli bir başka versiyonuna ise 8. – 9. yüzyıla ait Ye Xian adlı bir Çin masalında rastlıyoruz. Üvey annesinin bir ayakkabıyı bile çok gördüğü Ye Xian adlı genç kız, köy festivaline gitmeyi çok istemektedir. ‘Sihirli’ balık kılçıklarından, kendisi için iyi bir koca diler. Bu kılçıklar, altın balık (Japon balığı) şeklindeki ayakkabılara dönüşür ve Ye Xian bunları giyerek köy festivaline gider. Festivalde dans ederken kaybettiği ayakkabısının teki soylu biri tarafından bulunur ve adam bu güzel ayakkabının sahibini aramaya başlar. Adam, genç kızı bulduğunda güzelliğinden öylesine etkilenir ki, onunla hemen evlenir. Soylu adam karısını malikânesine götürürken, ona kötü davranan kaynanasını da uzaklardaki bir mağaraya postalar.
Külkedisi masal zincirindeki ilk masallardan birinde, kahramanımız babasının onu kendisiyle evlenmeye zorlamasını önlemek için hizmetçi olur. Bir diğerinde, habis üvey anne onu fırına itmeye çalışır, ama yanlışlıkla kötü üvey kız kardeşlerden birini fırına atar. Günümüzde anlatılagelen masalın kökleri ise 17. yüzyıl İtalya’sındaki hikâye derlemesine dayanır. Cenerentola adlı hikâyenin kahramanı Zezolla, Cinderella’nın aksine soylu kişiye âşık olmaz bilakis ondan kaçar. Fakat bu anlatıda da, ayakkabısı yüzünden ebelenir. Sonu Külkedisi gibi mutlu değildir, prensin zorla eşi olması yetmezmiş gibi bir de cadı kız kardeşleriyle birlikte yaşamak zorunda kalır. Zezolla’nın kötü kaderine isyan ederek, günümüzde bilinen şekline getirense Fransız yazar Charles Perrault’dur.
Asıl mesleği avukatlık olan Charles Perrault, çocuklarına anlattığı masalları beğenmeyince kendisi yazmaya karar vermiştir. Çocuklarının seven bir babanın hevesinden Kırmızı Şapkalı Kız, Çizmeli Kedi, Külkedisi, Mavi Sakal, Uyuyan Güzel, Parmak Çocuk, gibi unutulmaz eserler çıkmıştır. Öyle ki, bu masalları gerçekten kendi çocukları için yazdığından dolayı uzunca bir süre sadece kendi çocuklarına okumuştur. Ölümünden ancak altı yıl kadar önce “Peri Masalı” adıyla kitap olarak basılmasını kabul etmiştir. Aslında herkesin bildiği, yüzyıllardır anlatılan masalları derleyerek, kendine göre yorumlayarak, hayalinde kurduğu ve gerçek hayattan aldığı kimi kahramanlar, olaylar, detaylar ekleyerek okura aktarılmasından ibarettir, bu Fransız Akademisi üyesi sanatçının yaptığı. Kitap büyük ilgi görmüş, hatta kitaptaki masallar Fransa’nın birçok kentinde, tiyatro sanatçıları tarafından insanlara okunmuştur. İnsanlar bu masalları dinlemek için salonları doldurmuştur. Perrault, sadece İtalyan masalındaki Zezolla’nın adını Cendrillon olarak değiştirmekle yetinmeyerek, masala cam ayakkabıyı, balkabağını, sihirli yaşlı periyi de katarak mutlu bir sona bağlamıştır.
Masala Külkedisi ya da İngilizce’deki Cinderella isminden sebeple Sinderella da demekteyiz. Anadolu masallarında da değişik varyantlarına rastlamaktayız. En çarpıcı olanı hiç kuşkusuz ayakkabının yerini pabucun aldığı Eflatun Cem Güney’in Evvel Zaman İçinde kitabındaki Sırmalı Pabuç’tur. Burada öksüz kız, üvey annesi ve üvey kız kardeşi geldikten sonra çobanlık yapmaya başlar. Dert ortakları olan küpeli horozla, sarı inek -Grimm Kardeşlerin masalındaki kuşlar gibi- hem konuşurlar hem de kıza yardım ederler. Peri Anne ise yerini kadim şifacı geleneğinden gelen Akça Nine’ye bırakır. Öksüz kızın kıyafetleri bohça içinde gelir ve eğlenceye giderken tabii ki bindallı giyer. Anadolu geleneğine uygun biçimde düğün eğlencesinde kadınlar kendi aralarında eğlenirler yani şehzadeyle dans etme ya da birbirleri görme gibi bir durum yoktur. Hamamda oğlan annelerinin kız beğenmesi misali takıp takıştırıp düğüne gelen kızımızı kadınlar beğenip, onunla oynayıp, türkü söylerler. Öksüz kız, üvey annesi ve kardeşinin mekândan ayrılacağını anlayınca onlardan önce fırlayıp kalkar, o telaşla ayağındaki sırmalı pabuçlardan tekini havuza düşürür. Pabucu bulan padişahın oğlu, pabuca hayran kalır. “Pabucu bu kadar güzel olduktan sonra, kim bilir bunu giyen ne kadar güzeldir!” diye söylenirken, yanına gelen bir kocakarıdan pabucu giyen kızın bir içim su olduğunu öğrenince yüreğine bir ateş düşer. (Burada dayanamayıp araya giriyorum ama… Dünya literatüründe terliğe âşık olan başka şehzade var mıdır, onu bilmiyorum ama kız onunla evlense ne olur evlenmese ne olur, adam gecelerini belli ki lostra salonlarında geçirecek. Neyse biz masalımıza dönelim…) Cin fikirli şehzade âşık olduğu kızı dağlarda tepelerde aratır, neyse ki aklı başında vezirin biri, dağda bayırda arayacağımıza evlere adam salalım, ayağına pabuç olanı kapıp gelelim, toy düğün yapalım, der. Ak ağalar ellerinde sırmalı pabuç kapı kapı dolaşıp ayağına uyan kızı arar. En sonunda kızın evine de gelirler. Önce üvey ana ağaların elinden çekip kendisi dener, olmayınca kızının ayağına geçirmeye çalışır. Tam evden çıktıkları sırada komşu kadınlardan biri, bir de öksüz kızın olduğunu söyler. Üvey Ana çar naçar ahıra sakladığı kızı çıkartır, ama bu arada da komşusuna sitem etmekten de geri durmaz: “İlahi komşu, kıza benzer nesi var onun; çalı süpürgesi gibi, ahır kapısında dayalı duruyor; yanına yaklaşanın burnu dibinden düşer, ele, güne çıkarılacak şey mi?” Fakat pabuç kızın ayağına tam olur. Ağalar, kızı gelin almaya geleceklerini söyleyerek evden ayrılırlar. Bu sırada kadın öz kızını sarıp sarmalayıp gelin etmeye kalkar ama Grimm Kardeşlerdeki kuşların yerini alan küpeli horoz dile gelip, gerçek gelinin tandıra atılı olduğunu söyler. Neyse gelin alayına gelen yengeler kızı tandırdan çıkartıp bir bakarlar ki, düğünde hayran kaldıkları kız. Üvey anneye en kötü cezayı vermeye kalksalar da gelin kızımız, kız kardeşi de kendisi gibi öksüz kalmasın diye engel olur. Sırmalı pabuçtan sebep, şehzadenin gönlüne giren kız, küpeli horozuyla, sarı ineğini de alıp, sarayın yolunu tutar. Masalların alt okumasından dahi toplumsal yapı hakkında bilgi edinmek mümkündür. Avrupa’da krallığın yanı sıra aristokrat sınıfı geliştiği için masalların kahramanları genellikle üst sınıfın mensuplarından çıkmaktadır. Oysa Osmanlı’nın kulluk sistemi ve padişahın her şeyin tek sahibi olması karşısında aristokrasi gelişmemiştir. Böyle olunca da, halktan sığır çobanları bile saraya çıkabilmektedir. Kadınlı erkekli baloların yerini hemcinsler arasında yapılan düğün eğlenceleri almaktadır. Bu masalda da babanın, tek rolü ölen karısının daha toprağı kurumadan kötü kalpli bir kadınla evlenmekten ibarettir.
Cinderella’nın Sırmalı Pabuç’a en çok benzeyen varyantıysa bir Fransız masalı olan Küçük Annette’tir. Koyun çobanı olan Annette üzerinden güzellik faşizmine gelecek ayki yazımızda değineceğiz diyerek, şimdilik bir virgül koyalım. (,)
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -4 Genellikle uykuya; on üç, on beş gibi -masalın geçtiği zamanda- menstrüasyonun başladığı yaşta dalınmaktadır. Baba kızının cinselliğini engellemek için erkeklik organını simgeleyen bütün çıkrıkları, iğneleri kaldırsa da, gene de zamanı geldiğinde bu durum gerçekleşir. Bir erkek o ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -3 Basile’in, Talia’yı anlatırken Leto’nun hikâyesinden etkilenmiş olma ihtimali vardır. Zira Zeus’un sevgilisi olan Leto ikiz çocukları Güneş tanrısı Apollon ile ay tanrıçası Artemis’i doğurmuştur ve Zeus’un karısı Hera’nın kıskançlığını da üzerine çekmiştir. Yunan mitolojisindeki ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -2 Grimm Kardeşler’in masalına Dikenli Gül demelerinin sebebi ise gül ne kadar güzelse dikeninin o oranda keskin olması durumudur. Masalın Almanca’daki adı Dornröschen olup, rose yerine kullanılan röschen bizdeki –Ayşe‘cik’ gibi- küçüklük belirten ek gibi olup kızın toyluğuna vurgu yap ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -1 Uyuyan Güzel, öyle mümbit bir masaldır ki, İtalyan şair Giambattista Basile’in 1634’te yayımlanan kitabında Ay, Güneş ve Talia adıyla yer almasıyla başlayan yolculuğu, 1697’de Fransız yazar Charles Perrault’un Peri Masalları’nda Uyuyan Güzel, Grimm Kardeşlerin 1812’de basılan Ço ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -3 Peki, buradaki konuşan sinirli varlığın neden kedi olduğunu hiç düşündünüz mü? Masalın kaynağının Afrika olmasıdır, bunun sebebi. Eski Mısır’da kedilerin dini inanç ve ayin nesnesi olduğunu günümüze kadar gelen piramitler sayesinde gözlerimizle görebiliriz. Kedi tanrıça Bast, firavunun ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -2 Çizmeli Kedi’nin bir benzerini bize Boratav anlatır, ancak Anadolu masalında kedinin yerini tilki alır, sonunda da Keloğlan tilkisinin iyiliğine hıyanetle karşılık verir. Tilki ile Çimenci Padişahının Oğlu masalında bir Keloğlan varmış, bu oğlancık değirmene çırak girmiş. Değirmen ...
Çizmeli Kedi Masalı üzerinden miras taksimi meselesi -1 Charles Perrault’nun en bilinen ve masallarından olan ve benim de en sevdiğim masallardan biri olan Çizmeli Kedi aslında miras taksimi meselesini göstermesi açısından çarpıcıdır. Yaşlı değirmenci ölünce; büyük oğluna değirmenini, ortanca oğluna eşeğini, küçük oğluna ise ke ...
OSCAR WILDE MASALLARINDA SOSYALİZM VE İNSAN RUHU - 4 Kürk Mantolu Madonna ve samurlar içinde Mona Lisa Sabahattin Ali, hiç Oscar Wilde okumuş mudur, onun Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünden haberi var mıdır? Bilmiyorum. Buna ilişkin hiçbir yerde bir kanıta rastlamadım ama ben Oscar Wilde’ın Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünü her okuduğumda aklıma S ...
Oscar Wilde Masallarında Sosyalizm ve insan ruhu -3 Genç Kral Skolastik Fantazya isimli kitapta yer alan “Simurg’un Kanatlarını Takmak mı? Sarayın Merdivenlerine Camdan Ayakkabı Bırakmak mı?” isimli makalesinde Melek Özlem Sezer, masallarda halkın krallık sistemini asla sorgulamamasını eleştirir: “Ülke yönetiminin bir sistem ve bilinç gerekti ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -2 Mutlu Prens Pinokyo, Gulliver’in Yolculukları gibi yetişkinler için yazılmış pek çok roman zamanla kısaltılarak, ‘zararlı’ kısımları ayıklanarak kuşa çevrilerek çocukların okumasına hazır hale getirilmiştir. Büyükler için yazılan kimi masallar anlamından kopartılarak çocuklara anlatılmaya ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -1 Tam adıyla söyleyecek olursak, Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde ya da Herkes Öldürür Sevdiğini diye dilimize yerleşmiş olan Reading Zindanı Baladı’nın şairi, masal yazarı, sosyalist, ahlaksız Oscar Wilde. Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla ya ...
Rapunzel üzerinden çocuğa erginleşmenin anlatılması -2 Doğulu kimi edebiyat tarihçileri, Rapunzel’in esin kaynağının 11. Yüzyılda Firdevsi’nin yazdığı Şehname’de geçen Rudaba olduğu söyler. Şehnâme’de, Rüstem’in, Hükümdar Zal’ın kalesi Kabil’e, hükümdarın kızı Rudaba’nın sarkıttığı saçlarına tırmanarak girmesi anlatılır. Benzer bir olayı Osmanlı ...
RAPUNZEL ÜZERİNDEN ÇOCUĞA ERGİNLEŞMENİN ANLATILMASI - 1 Uzun sarı saçlı Rapunzel’i, kapatıldığı kuleyi falan hepimiz biliriz de masalın adının nereden geldiğini, sonunun nasıl olduğunu pek bilmeyiz. Fazla meraklandırmadan söyleyeyim masal adını maruldan alıyor. Yani Rapunzel, tıpkı kıvırcık, göbek, Çin gibi bir marul türünün adı. Bizim pazar ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4 Babanın öz kızına göz koymasının yanı sıra gelinini almak için oğlunu öldürmeye çalışmasına da rastlarız masallarda. Boratav’ın Kral Padişahının Kızı böyle bir masaldır. Oğluna, kral padişahının kızını almak için iki sene harp ettiği savaştan yenilgiyle ayrılan padişahtır, bu namus ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 3 Ütelek ve Ahu Melek gibi bir başka Boratav masalı olan Yıldırım Padişahı’nda gene kızına göz koyan bir baba görürüz, ancak kızı kurtaran Yıldırım Padişahı da pek yüzüne bakılacak adam değildir. Masal boyunca resmen kızı taciz eder ve kız en sonunda tacizcisiyle evlenir. Bu masal as ...
Masallarda ensestin izini Grimm Kardeşlerin Binderili masalı üzerinden sürmeye başlamıştık, sonrasında bir Anadolu masalı olan Geyik Sultan’da da benzeri istismara rastlamıştık. “Durun, siz evlenemezsiniz. Siz baba kızsınız!” repliği Yeşilçam filmlerinde bile yoktur ama masalları okurken bunu yüksek sesle dile getirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Pert ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Çocuğunuza her gece yatmadan önce masal okuyorsunuz. Evdekiler bitti. Kitapçıya gidip, ne alsam ne alsam diye bakınırken gözünüz Grimm Masalları’na takılıyor. Tabii ya, siz de bu masallarla büyüdünüz. Hemen alıyorsunuz. Akşam çocuğunuz yatıyor, siz de başucuna oturup kitabı açıyorsunuz ...
KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4 Cinderella masalının altında gizli bir cinsel tutku yattığı söyleyerek, geçen yazıyı bitirmiştik. Daha da ileri gideyim, bu masalın kodlarında ayak fetişizmi gizlidir. Nasıl yani? diyerek kafanızı kaşıdığınızı görür gibiyim. Bunca ay sabrettiniz, yazın ...
Külkedisi / Cinderella masalı üzerinden toplumlar arasındaki farkların izinin sürülmesi - 3 Cinderella’nın, Küçük Annette isimli Fransız varyantı, geçen yazımızda bahsetmiş olduğumuz Eflatun Cem Güney’in Sırmalı Pabuç masalına daha yakın durmaktadır. Masal köyde geçer ve Annette koyun güder. Kötü kalpli üvey anne kızını etle beslerken, Annette h ...
KÜLKEDİSİ / SİNDİRELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Külkedisi aslında 9. yüzyıldan kalma eski bir Çin masalıdır ama sadece Avrupa’da 550’yi aşkın değişik biçimde anlatılmaktadır. Hatta Binbir Gece Masalları’nda bile yer almaktadır ama orada ayakkabı yerine daha doğulu bir obje olan halhal kullanılmıştır. ...
Çocukları eve dönüş yoluna çıkartmadan önce aklıma gelen bir hususu yazmazsam rahat edemem. Hansel’in, kıpırdayamadığı daracık kafese kapatılarak, kesilip yenilmek üzere sürekli beslenmesi sizlere bir şeyler çağrıştırıyor mu? Orta Çağ’da tavukları ya da başka hayvanları daracık kafeslerde besiye çekip, kısa sürede şişmanlatıp kesmek gibi bir uygula ...
Hansel ve Gretel’i ormanı derinlerinde bırakmış ve biz de peşleri sıra masalın içinde ilerlemiştik. Hansel ve Gretel’i kayboldukları ormandan kurtarmaya ne dersiniz? Ormanın haritasını çözebilmemiz için biraz yardıma ihtiyacımız olacak. En büyük yardımcılarımız Pinhan Yayınları tarafından basılan orijinaline sadık çevirisi ile Can Evrim Aslan’ın Ya ...
“Baba Bana Masal Anlatma” diyerek başladığımız yazı serüvenimizde bir yılı devirdik, ilginiz ve izniniz olursa bu yıl da size masal anlatmaya devam edeceğim. Dilerim bu esnada sizler sonu mutlu biten masalların kahramanı olduğunuz bir sene yaşarsınız. 2023’e en sevdiğim masallardan olan ve sosyolojik açıdan hayli malzeme barındıran Hansel ve Gretel ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK - 2 Masalların daha küçücük çocukken toplumsal rolleri kafamıza nasıl soktuğunun izini sürmeye, geçen yazıda koyduğumuz virgülden devam edelim, dilerseniz. Masallarda kızlardan beklenenin ev işi ve temizlik olduğu, beyinlerine bir dantelâ gibi işlenir. Orman Evi (Yoksul Oduncu) masal ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK – 1 Sene başından bu yana devam eden yazı dizimizde; Başparmak üzerinden masallarda çocuk köleliğini, Fareli Köyün Kavalcısı üzerinden masallarda salgın hastalıkları, Kibritçi Kız üzerinden masallarda yoksulluk ve çocuk işçiliğini, Parmak Kız üzerinden masallarda çocuk yaşta evlend ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 3 Evet, kola, çay, kahve derken bu yazı dizimizin sonuna geldik. En güzeli su elbette ama suları da zehirli maddelerle kirlettiğimiz için onları da ancak bir dizi işlemden geçirip arıttıktan sonra içer olduk. Çocukluğumuzdaki gibi derelerden pınarlardan su içmeye kalksak, maazall ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 2 Geçen yazıda sizlere Kurşun Asker’i kapitalizmin elinde oyuncak olmaktan kurtaran kahraman bilim insanı Clair Patterson’un hikâyesini anlatacağımdan bahsetmiştim değil mi? Demli çaylarımızı içip kafamız iyice açıldığına göre ekonominin ve bilimin karmaşık dünyasına girebiliriz. İlk ot ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 1 Karl Marx, çok doğru bir tespitle, “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser!” der ya, gerçekten de kapitalizm kullanamadığı şeyleri yok ederken kullanabildiklerini farklı ambalajlar içinde tüketiciye sunar. Bolivya dağlarında öldürdüğü Che Guevara’nın purosundan çakmağına, ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 3 Efendim, nihayet Parmak Kız – Thumbelina masalımızı anlatmayı bitirdik. Kralın yaptığı densizlik sinirlerimi bozsa da, kırlangıcın mutsuzluğuna üzülsem de şimdi daha iyiyim. Umarım Parmak Kız da, iyi ve mutludur, kralı yontarak insana benzetmiştir. Dilerseniz art ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 2 Geçen yazımızda anlatmaya başladığımız Parmak Kız masalını Köstebek’in Thumbelina’ya cinsel saldırıda bulunması üzerine daha fazla devam edemeyerek kesmiştik. Elbette yaptıkları Köstebek’in yanına kar kalmayacak. Buyurun o zaman masalın devamına… Köstebek, rah ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ: ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 1 Ülkemizde Parmak Kız olarak bilinen Andersen masalı fantastiktir, macera doludur, acıklıdır, sonu bile tam mutlu değil, parçalı bulutludur. Disney, Thumbelina’dan bir doğa savaşçısı yaratmıştır. Gözünü hırs bürümüş, bir parkı yok etmeye çalışan kapitalistlere ...
MASALLARDA YOKSULLUK VE ÇOCUK İŞÇİLER: KİBRİTÇİ KIZ’IN KIZIL İNTİKAMI İşçi Bayramı ile başlayan Mayıs ayında, çocuk işçiliğinin son bulmasını dileyerek, o çok bildik masala farklı bir açıdan yaklaşmaya ne dersiniz? Babasının ölümü üzerine, çocuk yaşta okulu bırakarak çalışmak zorunda kalan Andersen’in pek çok masalında çocuk işçiliğine ve çocukl ...
MASALLARDA SALGIN HASTALIKLAR: FARELİ KÖYÜN KAVALCISI Son dönemlerde sokak hayvanlarının şehirlerden tamamen çıkartılarak, hayvan barınaklarına hapsedilmesi tartışmaları ünlü bir sanatçımızın attığı tweet’le daha da alevlendi. Bir kap yemek, bir tas su ve bir de başlarının okşanmasından başka bir şey beklemeyen can dostlarımızı şehirden kovdu ...
Masallarda Çocuk Köleliği Parmak kadar çocukların satılması -2 Geçen ayki yazımızda masallarında parmak kadar çocukların satılmasının izini sürmeye Grimm Kardeşlerin Başparmak masalıyla Almanya’da başlamıştık ve Pertev Naili Boratav’la yurda giriş yapacağımızı söylemiştik. O halde buyrun Nohut Oğlan’a… Boratav’ın Nohut Oğlan masalınd ...
MASALLARDA ÇOCUK KÖLELİĞİ PARMAK KADAR ÇOCUKLARIN SATILMASI -1 Bu sayıda hangi masalı anlatsam diye düşünürken geçenlerde ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ yarışma programında Kenan İmirzalıoğlu’nun sorduğu “1980’lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artı ...
Evvel zaman içinde Evvel zaman içinde, kalbursaman içinde Develer tellal iken, pireler berber iken. Annem kaşıkta, babam beşikte iken… Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, Babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten. Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, Gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi… Neyse sözü fazla ...