BİNDERİLİ ÜZERİNDEN
MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 3
Ütelek ve Ahu Melek gibi bir başka Boratav masalı olan Yıldırım Padişahı’nda gene kızına göz koyan bir baba görürüz, ancak kızı kurtaran Yıldırım Padişahı da pek yüzüne bakılacak adam değildir. Masal boyunca resmen kızı taciz eder ve kız en sonunda tacizcisiyle evlenir. Bu masal aslında toplumdaki yaygın tecavüzcüsüyle evlenmenin namusu temizlediği anlayışının tezahürü gibidir. Bir süre öncesine kadar ceza yasalarımızda yer alan tecavüzcünün cezasının ertelenmesini düzenleyen mağdurla evlendirilme utancı hâlâ hafızalarımızdayken zaman zaman bıyıklı beyler benzeri düzenlemeleri geri getirmek için uğraş vermektedirler. Bir daha asla böyle düzenlemelerin yasalarımızda yer almamasını dileyerek masalımıza geçelim.
Yıldırım Padişahı masalında, gene ölen annenin vasiyeti bahanesiyle kızına göz koyan bir baba durumu mevcuttur. Padişah, tüm ülkenin ardından kızına da yüzüğü denettir ve seni alacağım diye tutturur. Kız saraydan kaçıp bir bahçeye sığınır. Orada havuz başında ağlarken kırk bir tane güvercin havuza iner, güvercin girip ayın on dördü gibi güzel peri kızları olarak çıkarlar. Kızı fark edince döverler, kovmaya niyetlenseler de işlerini görmesi karşılığında kalmasına izin verirler. Sabah güvercin kılığına bürünüp saraylarından uçmadan önce kıza oda anahtarlarını verirler. Hepsine girip temizlemesini ama kırk birinci odaya asla girmemesini tembih ederler. Kız bütün köşkü temizler en sonunda da dayanamayıp kırk birinci odanın da kapısını açar. Bir bakar ki içeride bir taht, üzerinde de Yıldırım Padişahı oturuyor. Kız hemen kapıyı kapatmak ister ama padişah da kızı görmüştür bir kere, “Gel kız buraya,” diye yanına çağırır, “Benim sana ne zararım dokunacak?” Kız çarnaçar padişahın yanına gider, gün boyu sohbet ederler, padişah dayanamaz kızın ellerini okşar, sonra da, “Haydi kız, git artık!” diye odadan gönderir. Kız odayı kilitleyip çıkarken bir bakar ki padişahın okşadığı yerler kınalanmış. Hemen musluğun başına koşup ellerini yıkar ama nafile kınayı çıkartamaz. Bunun üzerine bezlerle sarar. Bu arada güvercinler gelir kız bedenine bürünürler. Kızdan gün boyu yaptıkları anlatmasını isterler. Bu arada ellerini görünce, ne olduğunu sorarlar. Kız da ne desin? “Bıçak kesti, ben de sardım,” der. Bunun üzerine bıçağa sorarlar: “Bıçak bıçak, ne kestin kızın parmaklarını?” Bıçak sese gelip yanıt verir. “Hah hah hah… Ben kesmedim. Yıldırım Padişahı’nın yanına gitti, o kınaladı parmaklarını.” Bunlar kızın üzerine çullanıp bir güzel döverler, köşklerinden kovarlar. Kız aman diler, en sonunda bir daha kırk birinci odaya gitmemesi koşuluyla kalmasına izin verirler.
Ertesi gün gene kız dayanamaz ve Yıldırım Padişahı’nın odasının kapısını açar. Padişah yanına çağırınca gitmek istemez, “Senin yüzünden bir araba dayak yedim, bir de kovuluyordum,” diye sitem eder ama padişah kızı kandırıp yanına oturtur. Gün boyu sohbet ederler. Akşama doğru padişah kızın göğsünü okşar, sonra da gitmesini söyler. Kız kapıyı kilitler, koridorda bir bakar ki boynunda bir gerdanlık asılı yalap yalap yanıyor. Ne yapsa da bunu boynundan çıkartamayınca bir örtüyle boynunu sarar, sorarlarsa ‘Boynum ağrıyor,’ derim diye düşünür. Neyse periler gene gelir, hoş beşten sonra boynundaki örtüyü sorarlar. Kız da bir ağrı girdiğini, geçsin diye sardığını söyler. “Ağrı ağrı, ne girdin kızın boynuna?” diye sorunca ağrı sese gelir: “Hah hah hah… Ben girmedim onun boynuna. O Yıldırım Padişahı’nın odasına girdi. Padişah da ona gerdanlık hediye etti.” Haydiii, bunlar gene kızı pata küte döverler. “Artık bu son olsun, bir kez daha padişahın odasına girersen seni bir dakika bile tutmayız bu köşkte,” derler. Kız yemin billah eder. Ertesi gün gene kız kendini kırk birinci odanın kapısında bulur. Amacı kapıdan padişaha sitem etmektir ama gene kanıp odaya girer, bu sefer de padişah kızın saçlarını okşar. Bunun üzerine başına bir taç takılır. Kız ne yaparsa yapsın çıkartamayınca başörtüsüyle kapatır. Perilere de tarak battı der. Taraksa, gülerek Yıldırım Padişahı’nın taç taktığını söyler. Gene kızın üzerine çullanıp dövmeye kalktıklarında bu sefer bir fırtına kopar ve Yıldırım Padişahı ortaya çıkıp kızı perilerin elinden kurtarır. “Sabrın sonu selamettir sultanım,” diyerek kızın elinden tutup odasına götürür. Onu eşi yapar, peri kızlarının da hizmetine verir.
Yıldırım Padişahı, bir erginleşme masalıdır. Genç kızlar için uyarılar destanıdır. Kilitli oda, yasaklanmış cinselliktir. O kapının asla açılmaması gerekmektedir. Odanın kapısı bir kez açılırsa, erkekler kimi zaman tatlı sözlerle, kimi zaman tehditle, kimi zaman acındırarak sizi kandırırlar. Erkeklerin kandırmalarının izlerini vücudunuzda taşırsınız ve ne yaparsanız yapın, bir şekilde meydana çıkar. Bunun sonunda da cezalandırılırsınız, öldüresiye dayak yersiniz, evden kovulursunuz. Kaldı ki, erkekler heveslerini aldıktan sonra başlarından atmaya bakarlar. Ha, siz erkeklerden daha dişli çıkarsanız ve sabrederseniz büyük ödüle erişirsiniz. Masallarda kız çocuklarına vaat edilen büyük ödül zengin bir yere gelin gitmekten ibarettir. Günümüzde kızlarımız, bu masalın sonunu Yıldırım Padişahı’na lanet gelsin diyerek, yazmaktadır. Yeni nesil masallarda prenses, perilerle birlik olup kız kardeş dayanışması içinde STK’lar aracılığıyla örgütlenerek bundan sonra tek bir kız çocuğunun bile mağdur olmaması için faaliyetler yürütmektedir.
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -4 Genellikle uykuya; on üç, on beş gibi -masalın geçtiği zamanda- menstrüasyonun başladığı yaşta dalınmaktadır. Baba kızının cinselliğini engellemek için erkeklik organını simgeleyen bütün çıkrıkları, iğneleri kaldırsa da, gene de zamanı geldiğinde bu durum gerçekleşir. Bir erkek o ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -3 Basile’in, Talia’yı anlatırken Leto’nun hikâyesinden etkilenmiş olma ihtimali vardır. Zira Zeus’un sevgilisi olan Leto ikiz çocukları Güneş tanrısı Apollon ile ay tanrıçası Artemis’i doğurmuştur ve Zeus’un karısı Hera’nın kıskançlığını da üzerine çekmiştir. Yunan mitolojisindeki ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -2 Grimm Kardeşler’in masalına Dikenli Gül demelerinin sebebi ise gül ne kadar güzelse dikeninin o oranda keskin olması durumudur. Masalın Almanca’daki adı Dornröschen olup, rose yerine kullanılan röschen bizdeki –Ayşe‘cik’ gibi- küçüklük belirten ek gibi olup kızın toyluğuna vurgu yap ...
MASALLARDA KADININ İSTİSMARINA UYUYAN GÜZEL ÜZERİNDEN BAKIŞ -1 Uyuyan Güzel, öyle mümbit bir masaldır ki, İtalyan şair Giambattista Basile’in 1634’te yayımlanan kitabında Ay, Güneş ve Talia adıyla yer almasıyla başlayan yolculuğu, 1697’de Fransız yazar Charles Perrault’un Peri Masalları’nda Uyuyan Güzel, Grimm Kardeşlerin 1812’de basılan Ço ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -3 Peki, buradaki konuşan sinirli varlığın neden kedi olduğunu hiç düşündünüz mü? Masalın kaynağının Afrika olmasıdır, bunun sebebi. Eski Mısır’da kedilerin dini inanç ve ayin nesnesi olduğunu günümüze kadar gelen piramitler sayesinde gözlerimizle görebiliriz. Kedi tanrıça Bast, firavunun ...
ÇİZMELİ KEDİ MASALI ÜZERİNDEN MİRAS TAKSİMİ MESELESİ -2 Çizmeli Kedi’nin bir benzerini bize Boratav anlatır, ancak Anadolu masalında kedinin yerini tilki alır, sonunda da Keloğlan tilkisinin iyiliğine hıyanetle karşılık verir. Tilki ile Çimenci Padişahının Oğlu masalında bir Keloğlan varmış, bu oğlancık değirmene çırak girmiş. Değirmen ...
Çizmeli Kedi Masalı üzerinden miras taksimi meselesi -1 Charles Perrault’nun en bilinen ve masallarından olan ve benim de en sevdiğim masallardan biri olan Çizmeli Kedi aslında miras taksimi meselesini göstermesi açısından çarpıcıdır. Yaşlı değirmenci ölünce; büyük oğluna değirmenini, ortanca oğluna eşeğini, küçük oğluna ise ke ...
OSCAR WILDE MASALLARINDA SOSYALİZM VE İNSAN RUHU - 4 Kürk Mantolu Madonna ve samurlar içinde Mona Lisa Sabahattin Ali, hiç Oscar Wilde okumuş mudur, onun Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünden haberi var mıdır? Bilmiyorum. Buna ilişkin hiçbir yerde bir kanıta rastlamadım ama ben Oscar Wilde’ın Sırrı Olmayan Sfenks öyküsünü her okuduğumda aklıma S ...
Oscar Wilde Masallarında Sosyalizm ve insan ruhu -3 Genç Kral Skolastik Fantazya isimli kitapta yer alan “Simurg’un Kanatlarını Takmak mı? Sarayın Merdivenlerine Camdan Ayakkabı Bırakmak mı?” isimli makalesinde Melek Özlem Sezer, masallarda halkın krallık sistemini asla sorgulamamasını eleştirir: “Ülke yönetiminin bir sistem ve bilinç gerekti ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -2 Mutlu Prens Pinokyo, Gulliver’in Yolculukları gibi yetişkinler için yazılmış pek çok roman zamanla kısaltılarak, ‘zararlı’ kısımları ayıklanarak kuşa çevrilerek çocukların okumasına hazır hale getirilmiştir. Büyükler için yazılan kimi masallar anlamından kopartılarak çocuklara anlatılmaya ...
Oscar Wilde masallarında sosyalizm ve insan ruhu -1 Tam adıyla söyleyecek olursak, Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde ya da Herkes Öldürür Sevdiğini diye dilimize yerleşmiş olan Reading Zindanı Baladı’nın şairi, masal yazarı, sosyalist, ahlaksız Oscar Wilde. Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla ya ...
Rapunzel üzerinden çocuğa erginleşmenin anlatılması -2 Doğulu kimi edebiyat tarihçileri, Rapunzel’in esin kaynağının 11. Yüzyılda Firdevsi’nin yazdığı Şehname’de geçen Rudaba olduğu söyler. Şehnâme’de, Rüstem’in, Hükümdar Zal’ın kalesi Kabil’e, hükümdarın kızı Rudaba’nın sarkıttığı saçlarına tırmanarak girmesi anlatılır. Benzer bir olayı Osmanlı ...
RAPUNZEL ÜZERİNDEN ÇOCUĞA ERGİNLEŞMENİN ANLATILMASI - 1 Uzun sarı saçlı Rapunzel’i, kapatıldığı kuleyi falan hepimiz biliriz de masalın adının nereden geldiğini, sonunun nasıl olduğunu pek bilmeyiz. Fazla meraklandırmadan söyleyeyim masal adını maruldan alıyor. Yani Rapunzel, tıpkı kıvırcık, göbek, Çin gibi bir marul türünün adı. Bizim pazar ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4 Babanın öz kızına göz koymasının yanı sıra gelinini almak için oğlunu öldürmeye çalışmasına da rastlarız masallarda. Boratav’ın Kral Padişahının Kızı böyle bir masaldır. Oğluna, kral padişahının kızını almak için iki sene harp ettiği savaştan yenilgiyle ayrılan padişahtır, bu namus ...
Masallarda ensestin izini Grimm Kardeşlerin Binderili masalı üzerinden sürmeye başlamıştık, sonrasında bir Anadolu masalı olan Geyik Sultan’da da benzeri istismara rastlamıştık. “Durun, siz evlenemezsiniz. Siz baba kızsınız!” repliği Yeşilçam filmlerinde bile yoktur ama masalları okurken bunu yüksek sesle dile getirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Pert ...
BİNDERİLİ ÜZERİNDEN MASALLARDA ENSESTİN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Çocuğunuza her gece yatmadan önce masal okuyorsunuz. Evdekiler bitti. Kitapçıya gidip, ne alsam ne alsam diye bakınırken gözünüz Grimm Masalları’na takılıyor. Tabii ya, siz de bu masallarla büyüdünüz. Hemen alıyorsunuz. Akşam çocuğunuz yatıyor, siz de başucuna oturup kitabı açıyorsunuz ...
KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 4 Cinderella masalının altında gizli bir cinsel tutku yattığı söyleyerek, geçen yazıyı bitirmiştik. Daha da ileri gideyim, bu masalın kodlarında ayak fetişizmi gizlidir. Nasıl yani? diyerek kafanızı kaşıdığınızı görür gibiyim. Bunca ay sabrettiniz, yazın ...
Külkedisi / Cinderella masalı üzerinden toplumlar arasındaki farkların izinin sürülmesi - 3 Cinderella’nın, Küçük Annette isimli Fransız varyantı, geçen yazımızda bahsetmiş olduğumuz Eflatun Cem Güney’in Sırmalı Pabuç masalına daha yakın durmaktadır. Masal köyde geçer ve Annette koyun güder. Kötü kalpli üvey anne kızını etle beslerken, Annette h ...
KÜLKEDİSİ / CİNDERELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 2 Geçen yazımızı Cinderella’nın cariye olduğunu söyleyerek noktalamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim o zaman. Yunanca yazan Romalı yazar Claudius Aelianus’un milattan sonra üçüncü yüzyılda, Antik dönem yazarlarından alıntılayarak derlediği Varia Hi ...
KÜLKEDİSİ / SİNDİRELLA MASALI ÜZERİNDEN TOPLUMLAR ARASINDAKİ FARKLARIN İZİNİN SÜRÜLMESİ - 1 Külkedisi aslında 9. yüzyıldan kalma eski bir Çin masalıdır ama sadece Avrupa’da 550’yi aşkın değişik biçimde anlatılmaktadır. Hatta Binbir Gece Masalları’nda bile yer almaktadır ama orada ayakkabı yerine daha doğulu bir obje olan halhal kullanılmıştır. ...
Çocukları eve dönüş yoluna çıkartmadan önce aklıma gelen bir hususu yazmazsam rahat edemem. Hansel’in, kıpırdayamadığı daracık kafese kapatılarak, kesilip yenilmek üzere sürekli beslenmesi sizlere bir şeyler çağrıştırıyor mu? Orta Çağ’da tavukları ya da başka hayvanları daracık kafeslerde besiye çekip, kısa sürede şişmanlatıp kesmek gibi bir uygula ...
Hansel ve Gretel’i ormanı derinlerinde bırakmış ve biz de peşleri sıra masalın içinde ilerlemiştik. Hansel ve Gretel’i kayboldukları ormandan kurtarmaya ne dersiniz? Ormanın haritasını çözebilmemiz için biraz yardıma ihtiyacımız olacak. En büyük yardımcılarımız Pinhan Yayınları tarafından basılan orijinaline sadık çevirisi ile Can Evrim Aslan’ın Ya ...
“Baba Bana Masal Anlatma” diyerek başladığımız yazı serüvenimizde bir yılı devirdik, ilginiz ve izniniz olursa bu yıl da size masal anlatmaya devam edeceğim. Dilerim bu esnada sizler sonu mutlu biten masalların kahramanı olduğunuz bir sene yaşarsınız. 2023’e en sevdiğim masallardan olan ve sosyolojik açıdan hayli malzeme barındıran Hansel ve Gretel ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK - 2 Masalların daha küçücük çocukken toplumsal rolleri kafamıza nasıl soktuğunun izini sürmeye, geçen yazıda koyduğumuz virgülden devam edelim, dilerseniz. Masallarda kızlardan beklenenin ev işi ve temizlik olduğu, beyinlerine bir dantelâ gibi işlenir. Orman Evi (Yoksul Oduncu) masal ...
MASALLARDA TOPLUMSAL ROLLERİN ÖĞRETİLMESİ VE CİNSİYETÇİLİK – 1 Sene başından bu yana devam eden yazı dizimizde; Başparmak üzerinden masallarda çocuk köleliğini, Fareli Köyün Kavalcısı üzerinden masallarda salgın hastalıkları, Kibritçi Kız üzerinden masallarda yoksulluk ve çocuk işçiliğini, Parmak Kız üzerinden masallarda çocuk yaşta evlend ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 3 Evet, kola, çay, kahve derken bu yazı dizimizin sonuna geldik. En güzeli su elbette ama suları da zehirli maddelerle kirlettiğimiz için onları da ancak bir dizi işlemden geçirip arıttıktan sonra içer olduk. Çocukluğumuzdaki gibi derelerden pınarlardan su içmeye kalksak, maazall ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 2 Geçen yazıda sizlere Kurşun Asker’i kapitalizmin elinde oyuncak olmaktan kurtaran kahraman bilim insanı Clair Patterson’un hikâyesini anlatacağımdan bahsetmiştim değil mi? Demli çaylarımızı içip kafamız iyice açıldığına göre ekonominin ve bilimin karmaşık dünyasına girebiliriz. İlk ot ...
MASALLARIN KAPİTALİZMİN ELİNDE OYUNCAK OLMASI KURŞUN ASKER – 1 Karl Marx, çok doğru bir tespitle, “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser!” der ya, gerçekten de kapitalizm kullanamadığı şeyleri yok ederken kullanabildiklerini farklı ambalajlar içinde tüketiciye sunar. Bolivya dağlarında öldürdüğü Che Guevara’nın purosundan çakmağına, ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 3 Efendim, nihayet Parmak Kız – Thumbelina masalımızı anlatmayı bitirdik. Kralın yaptığı densizlik sinirlerimi bozsa da, kırlangıcın mutsuzluğuna üzülsem de şimdi daha iyiyim. Umarım Parmak Kız da, iyi ve mutludur, kralı yontarak insana benzetmiştir. Dilerseniz art ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 2 Geçen yazımızda anlatmaya başladığımız Parmak Kız masalını Köstebek’in Thumbelina’ya cinsel saldırıda bulunması üzerine daha fazla devam edemeyerek kesmiştik. Elbette yaptıkları Köstebek’in yanına kar kalmayacak. Buyurun o zaman masalın devamına… Köstebek, rah ...
MASALLARDA ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞLARDA EVLENDİRİLMESİ: ‘ÇOCUK GELİN’ THUMBELİNA - 1 Ülkemizde Parmak Kız olarak bilinen Andersen masalı fantastiktir, macera doludur, acıklıdır, sonu bile tam mutlu değil, parçalı bulutludur. Disney, Thumbelina’dan bir doğa savaşçısı yaratmıştır. Gözünü hırs bürümüş, bir parkı yok etmeye çalışan kapitalistlere ...
MASALLARDA YOKSULLUK VE ÇOCUK İŞÇİLER: KİBRİTÇİ KIZ’IN KIZIL İNTİKAMI İşçi Bayramı ile başlayan Mayıs ayında, çocuk işçiliğinin son bulmasını dileyerek, o çok bildik masala farklı bir açıdan yaklaşmaya ne dersiniz? Babasının ölümü üzerine, çocuk yaşta okulu bırakarak çalışmak zorunda kalan Andersen’in pek çok masalında çocuk işçiliğine ve çocukl ...
MASALLARDA SALGIN HASTALIKLAR: FARELİ KÖYÜN KAVALCISI Son dönemlerde sokak hayvanlarının şehirlerden tamamen çıkartılarak, hayvan barınaklarına hapsedilmesi tartışmaları ünlü bir sanatçımızın attığı tweet’le daha da alevlendi. Bir kap yemek, bir tas su ve bir de başlarının okşanmasından başka bir şey beklemeyen can dostlarımızı şehirden kovdu ...
Masallarda Çocuk Köleliği Parmak kadar çocukların satılması -2 Geçen ayki yazımızda masallarında parmak kadar çocukların satılmasının izini sürmeye Grimm Kardeşlerin Başparmak masalıyla Almanya’da başlamıştık ve Pertev Naili Boratav’la yurda giriş yapacağımızı söylemiştik. O halde buyrun Nohut Oğlan’a… Boratav’ın Nohut Oğlan masalınd ...
MASALLARDA ÇOCUK KÖLELİĞİ PARMAK KADAR ÇOCUKLARIN SATILMASI -1 Bu sayıda hangi masalı anlatsam diye düşünürken geçenlerde ‘Kim Milyoner Olmak İster?’ yarışma programında Kenan İmirzalıoğlu’nun sorduğu “1980’lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar devlet tarafından bazen açık artı ...
Evvel zaman içinde Evvel zaman içinde, kalbursaman içinde Develer tellal iken, pireler berber iken. Annem kaşıkta, babam beşikte iken… Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, Babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten. Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, Gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi… Neyse sözü fazla ...